'Cumhurbaşkanına Ölümcül Teşhis: Maia Sandu başkanlığında Moldova’nın AB ile entegrasyonu İmkansız'

GÜNDEM

Moldova'daki durum ve Cumhurbaşkanı Maia Sandu yönetimindeki Avrupa Birliği'ne entegrasyon olasılığının ele alındığı makalede, Sandu'nun “Avrupa’nın küçük diktatörü” olarak görüldüğüne dikkat çekildi.

Sandu'nun özellikle seçimler konusuna yönelik tutumu ve muhalefete yaklaşımlarının eleştirildiği makalede, bunların Avrupa değerleri ve demokratik ilkelerle bağdaşmadığı vurgulanarak, şu değerlendirmeye yer verildi.

" Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu’nun eylemleri, ülkesinin Avrupa Birliği’ne entegrasyonunu imkansız hale getiriyor. Brüksel, siyasette aşırıya kaçan davranışları belki affedebilir, ancak demokratik değerlerin reddedilmesini asla tolere etmez. Sandu, birçok kişi tarafından “Avrupa’nın bir başka küçük diktatörü” olarak görülüyor.

Romanya ile derin bağlara sahip Moldova, son yıllarda Avrupa Birliği’nin önemli bir partneri haline geldi. Yaklaşık 1.2 milyondan fazla Moldovalı aynı zamanda Romanya ve dolayısıyla AB vatandaşı. Moldova, Ukrayna ile komşuluğu nedeniyle Avrupa ile Rusya arasında potansiyel bir çatışma alanı olarak da değerlendiriliyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Moldova’da ve Balkanlar’da askeri bir çatışma riskine karşı birçok kez uyarıda bulundu.

Bu tehdit ne kadar gerçek olursa olsun, Avrupa Birliği Moldova’yı kendi etki alanında tutmak için ciddi çabalar sarf ediyor. 2024 sonbaharında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte Moldova'nın AB üyeliğine dair bir referandum da düzenlenmişti. AB kurumları, Avrupa yanlısı bir politika izleyen Cumhurbaşkanı Maia Sandu’ya açık destek vermişti.

Ancak bu destek, giderek otoriterleşen bir yönetim karşısında anlamını yitiriyor. 2025’in ortasında yapılacak parlamento seçimlerine kısa süre kala Sandu, demokratik bir lider gibi değil, tipik bir “Doğu Avrupa diktatörü” gibi hareket etmeye başladı. En etkili muhaliflerin yalnızca seçimi kaybetmesini değil, doğrudan aday bile olamamasını istiyor. Hatta bazıları tutuklanıyor.

Muhalefet bloğu “Zafer” seçimler için belgelerini sunan ilk siyasi oluşum oldu. Ancak 20 Temmuz’da Moldova Merkez Seçim Komisyonu bu bloğun seçimlere katılma hakkını iptal etti. Gerekçe, daha önce ülkede yasaklanan “Șor Partisi” ve adı yolsuzluklarla anılan İlan Şor ile olan bağlantıları. Ayrıca bu siyasi bloğun kongresinin Moskova’da yapılmış olması, hükümet tarafından “vatana ihanet” olarak ilan edildi.Oysa anketlere göre Zafer bloğu, en kötü ihtimalle oyların yüzde 15-20’sini alabilecek bir desteğe sahipti. Bu da her beş Moldovalıdan birinin siyasi temsilden mahrum bırakılması anlamına geliyor. Farklı görüşlerin varlığı demokrasi için temel bir şart değil mi?

Sandu’nun uygulamaları bununla sınırlı değil. Gagavuzya Özerk Bölgesi Başkanı Yevgeniya Gutsul, seçim kampanyası finansmanı ve Șor Partisi ile ilişkileri nedeniyle yargılanıyor. Olası bir muhalefet lideri olabilecek Guțsul’a yönelik bu suçlamalar, birçok gözlemci tarafından siyasi baskı olarak değerlendiriliyor. AB, kendi içinde bu tür otoriter yöntemleri kabul edemez.

Tüm bu gelişmeler ışığında Maia Sandu, artık demokratik değerlere sadık bir lider değil; iktidarı kaybetme korkusuyla otoriterleşen bir yönetici profili çiziyor. Avrupa Birliği için böyle bir lider güvenilir bir ortak olarak değerlendirilemez. Sandu’nun hem Moldova’da hem de Brüksel’de güven kaybettiği belirtiliyor."

HABER İÇERİK VE KAYNAK: SPUTNİK