© Haberanaliz 2023

DERVİŞOĞLU'NDAN TASARRUF PAKETİNE TEPKİ

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavvat Dervişoğlu partisinin gurup toplantısında gündeme dair konuştu. İşte o konuşmanın bir kısmı:

Sayın milletvekilleri, Değerli basın mensupları, Sevgili gençler…Kıymetli varlıklarıyla salonumuzu şereflendiren, Muhterem hanımefendiler ve beyefendiler, Ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletim, Hepinizi en içten duygularımla,  Sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Grup toplantımıza hoş geldiniz, şeref verdiniz efendim.

Gün geçmiyor ki, Siyasi iktidar yeni bir icat çıkarmasın.Ve yine gün geçmiyor ki; Tek adam rejiminin, Acı ve soğuk gerçeklikleriyle Baş başa kalmış milletimizin hayatından, Bir gün daha çalınmasın… Geride bıraktığımız son iki haftayı, Sözde yeni anayasa tartışmaları, “Yumuşama ve normalleşme” manşetleriyle idare eden iktidar, Bununla yetinmemiş olacak ki, Şimdi de yargıda reform paketi adı altında bir düzenleme çorbasıyla, Asıl olarak da, Kamuoyunda “etki ajanı yasası” olarak anılan, Yeni bir gestapo kanunu denemesiyle karşımıza çıkıyor… Sarayın millete rağmen kadroları, Sarayın devlete rağmen bürokratları tarafından hazırlanan, Bu yasanın gerekçesine inmeden, Bir hususu hatırlatmayı öncelikli görev sayıyorum.

Sayın Erdoğan’ın kutuplaştırarak ve ayrıştırarak Tanzim etmeye çalıştığı siyaset kurumu, Mevcut hükümetin, Dilediğinde gerdiği, dilediğinde de yumuşattığı Bir oyun hamuru değildir.  Ve herkes iyi bilmelidir ki, Türkiye’deki siyaset kurumunu; İktidarın iktidar olmaktan, Muhalefetin de muhalefette kalmaktan memnun olduğu, Seçimlerin seçenekler arasında bir yarış değil, Adeta nüfus sayımı gibi yapıldığı bir kısır döngüye Asla teslim etmeyeceğiz… Anayasa tartışmalarına dair görüşlerimizi beyan edip, Bu girişimin samimiyetini sorgulayınca, Belli ki muktedirleri rahatsız ettik.Hiçbir şikayetim yok. Milletimizi rahatsız edenleri, Rahatsız etmeye devam edeceğim.Bu kürsüyü, Milletin gerçeklerini dile getirmek amacıyla Kullanmayı da sürdüreceğim.İYİ Parti’nin,  Türkiye’nin gündemine dayatılan, Yeni anayasa ile ilgili duruşu son derece açıktır; Biz artık miadı dolmuş bu hükümete can suyu olacak  Ve tek adam rejimini tahkim edecek her türlü anayasa değişikliğinin karşısında duracağız. Sayın Erdoğan istediği için 2010 yılında anayasa değişikliği yapıldı. Hükumet “Yetmez ama Evetçilerle” birlikte gerçekleşen o anayasa değişikliğiyle  Türk yargısını FETÖ’ye teslim etti Sayın Erdoğan’ın şahsi siyasi kariyeri öyle gerektirdiği için, 2017 yılında bir anayasa değişikliği daha yapıldı. Ve tek adam rejiminin anayasal çerçevesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin ve Türk milletinin başına bela edildi.Şimdi 2024 yılında, Sayın Erdoğan bir kez daha öyle istiyor diye, Bir kez daha aday olabilsin diye Tek adam rejiminin raf ömrünü uzatacak hiçbir anayasa değişikliğini desteklemeyeceğiz. Tüm siyasi partilerin karar ve diyaloglarına,  Geçmişte partimize gösterilmediği ölçüde,  yüksek bir nezaketle yaklaşıyoruz. Elbette isteyen parti istediğiyle birlikte görüşebilir ve yumuşayabilir. Biz, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel ilkelerine,  Sıkı sıkıya bağlı bir siyasi parti olarak,Parlamenter demokrasiden Hukukun üstünlüğünden Adil bir devletten taraf olan bir siyasi parti olarak, Bu memlekette tek adam saltanatını devam ettirecek Hiçbir pazarlığın içinde olmayacağız. İYİ parti olarak, gerekirse bir başımıza, Gerekirse tüm siyasi kuvvet ve kudretlere karşı Milletin sinesine sığınarak, Yeni bir “Erdoğan Anayasasıyla” sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Değerli dava arkadaşlarım; Şimdi gelin bir bakalım, Yargı reformu diye pazarladıkları paket neleri içeriyor, Dillerinin ve zihinlerinin arkasında ne varmış, Hep birlikte bir görelim. Kanun teklifinin gerekçesinde diyorlar ki; “5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 339. Maddesine ekleme yapılarak Casusluk suçu kapsamında değişikliğe gidilmektedir.” Şimdi bu cümleyi sarf edince, Sanılmasın ki bekadan, güvenlikten, Ve vatandan bahsedilmektedir. AK Parti’nin nabız yoklamasından bahsedilmektedir, Kendi kökünü dışarıda bulmuş olanların, İşi kendinden bilmesinden bahsedilmektedir. Yine, “Maddeyle “Diğer faaliyetler” adı altında yeni bir suç kabul edilerek, Devletingüvenliği ile iç veya dış siyasal yararları aleyhine, Yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları Veya talimatı doğrultusunda gerçekleştirilen  Bazı fiillerin yaptırıma bağlanması amaçlanmaktadır.” Burada kafanız sakın ha sakın karışmasın… Buraya “Devletin güvenliği” yerine,  “İktidardakilerin güvenliği” cümlesini koyduğunuzda Konu daha anlaşılır hale gelebilir. Devam ediyor gerekçe: “Bukapsamda;  İktisadi, mali, askeri, milli savunma, kamu sağlığı,  Kamu güvenliği, kamu düzeni, teknolojik, kültürel, ulaştırma, Haberleşme, siberalan, kritik altyapılar ve enerji gibi diğer yararlar da, Devletin iç veya dış siyasal yararları kavramı içinde kabul edilecektir.  Dolayısıyla bu gibiyararlar aleyhine gerçekleştirilen faaliyetler de suçun konusunu oluşturabilecektir.” Açıkçası bu satırları okuduğumda Aklıma birçok şey geldi… İlk önce de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı iken, Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanı olduğunu, Bu ülkenin meydanlarında Gururla haykırmaktan geri durmayan Sayın Recep Tayyip Erdoğan geldi. Şimdi biz o dönemleri ve yaşananları sorgularsak, Acaba hangi sıfatlarla anılacağız endişesine kapıldım....

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER