İddia: FBI, göçmen hakları aktivistlerinin Signal grubuna sızdı
DÜNYAFBI, bilgilerin 'mükemmel erişime sahip hassas bir kaynaktan' geldiğini belirtti ve raporu 'hukuk uygulayıcılarına yönelik aşırıcı tehditler' konusunda bir uyarı olarak sundu.
ABD'nin iç istihbarat gücü olan Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) New York’ta mahkeme izleme çalışmaları yürüten göçmen hakları aktivistlerinin özel Signal sohbet grubuna sızdığı ortaya çıktı.
The Guardian'ın incelediği belgeler, FBI’ın üç federal göçmenlik mahkemesindeki duruşmaları izleyen gönüllü aktivistlerin koordinasyon sağladığı özel Signal grubundaki yazışmalara eriştiğini gösteriyor. ABD hükümeti, defalarca bu mahkemelerde göçmenlerin adil yargılanma hakkını ihlal etmekle suçlanmıştı.
FBI ile New York Polis Teşkilatı’nın (NYPD) ortak hazırladığı ve 28 Ağustos 2025 tarihini taşıyan 'durumsal bilgi raporu', Signal sohbetlerinden alıntılar içeriyor ve courtwatch (mahkeme izleme) gönüllülerini 'anarşist şiddet yanlısı aşırılıkçı aktörler' olarak tanımlıyor. İki sayfalık rapor, ülke genelindeki diğer kolluk birimleriyle de paylaşılmış.
Belgeler, şeffaflık kuruluşu Property of the People tarafından elde edildi.
Son aylarda aktivist gruplar, Başkan Donald Trump’ın yayınladığı ICE (gümrük ve sığınmacı polisi) yönergesinin göçmenlerin mahkeme binalarında gözaltına alınmasının önünü açmasından bu yana duruşmaları daha yoğun şekilde izlemeye başladı. Önceki Başkan Joe Biden döneminde sınırlandırılan bu uygulama, 'adaletin düzgün işlemesini engelleme' kaygıları nedeniyle eleştirilmişti. Associated Press’in bir araştırması, İç Güvenlik Bakanlığı’nın (DHS) mahkemelerde 'sınır dışı tuzakları' kurduğunu öne sürmüştü.
Ağustos tarihli FBI raporu, Signal grubuna nasıl erişildiğini açıklamıyor. Uçtan uca şifreleme kullanan Signal’e, kural olarak, ancak sohbetin bir üyesi aracılığıyla veya üyelerden birinin kilidi açık telefonuyla erişilebiliyor.
FBI, bilgilerin 'mükemmel erişime sahip hassas bir kaynaktan' geldiğini belirtti ve raporu 'hukuk uygulayıcılarına yönelik aşırıcı tehditler' konusunda bir uyarı olarak sundu.
Rapora göre FBI, 'Mayıs ayı sonlarında' bir kişinin grup içindeki Signal görüşmesine katılarak gönüllü faaliyetlerin Manhattan’daki üç federal göçmenlik mahkemesi yakınlarında nasıl geliştirilebileceğini tartıştığını inceledi. Sohbette, kolluk görevlilerinin yüzlerinin, isimlerinin, araç plakalarının ve federal tesislerin iç mekanlarının görüntülenmesinin 'kritik bilgi' olduğu ifade edilmiş.
FBI ayrıca grubun kurucusu olduğu belirtilen kişinin özel çevrimiçi sohbetlerde 'protestocuları kolluk kuvvetlerine karşı şiddete teşvik ettiğini' öne sürdü. Ancak rapor, bu iddiayı destekleyecek herhangi bir kanıt sunmadı.
Göçmenlik mahkemeleri Adalet Bakanlığı’na bağlı ve duruşmalar halka açık. Gözlemcilerin ise önceden bildirim yapması gerekmiyor.
New York’taki mahkeme izleme çalışmalarına farklı göçmen hakları örgütlerinden gönüllüler katılıyor. Ülke genelinde de benzer girişimler, artan DHS gözaltıları nedeniyle yaygınlaşıyor.
Haziranda ABD'li politikacı Brad Lander, bir göçmeni mahkemeye götürürken ICE tarafından gözaltına alınmıştı. Courtwatch çalışmalarına düzenli katılan Lander, FBI raporunu “J. Edgar Hoover döneminin yöntemlerinin bir kopyası,” olarak niteledi. Hoover, 1930'lu yıllarda FBI direktörlüğü yapmış ve ismi anayasal hak ihlalleri, siyasi şantaj, ırkçılıkla anılan bir figür.
Lander, “Göçmenlik mahkemelerini izlemek yasal ve şiddet içermeyen bir eylemdir. Courtwatch’ın amacı şeffaflığı sağlamak ve insanların adil yargılanma hakkı olmadan ortadan kaybolmamasını güvence altına almak. Bu baskı taktikleri bizi komşularımızı korumaktan alıkoymayacak,” dedi.
Property of the People direktörü Ryan Shapiro da, “Temel yurttaşlık katılımı terörizm değildir. FBI’ın bunu böyle görmesi Trump yönetiminin demokrasiye yönelik en temel özgürlüklere bile duyduğu saygısızlığın bir göstergesi,” dedi.
HABER İÇERİK KAYNAK:
https://tr.euronews.com/2025/11/21/fbi-gocmen-haklari-aktivistlerinin-signal-grubuna-sizmis
İlginizi Çekebilir
Almanya'da "geri dönüş" tartışması: Suriyeliler kaygılı
Almanya'da, Suriyelilerin ülkelerine dönerek yeniden inşaya katkı verip vermemesi gerektiği tartışılıyor. Bu durum, ülkedeki Suriyelilerde büyük bir belirsizliğe neden oluyor.
Almanya'da şirketlerin iflas endişesi arttı
Ifo Enstitüsü'nün yeni bir çalışması Almanya'da her 12 şirketten birinin iflastan endişe ettiğini ortaya koydu. Perakende sektörü en kötümser grup oldu.
Şam Büyükelçiliği'ne 13 yıl sonra ilk Büyükelçi ataması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Resmî Gazete'de yer alan kararıyla, Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz Türkiye'nin Şam Büyükelçisi olarak atandı.
Trump'tan Suudi Arabistan'a F-35 satışına onay
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Salman'la görüşen Trump, Riyad'a F-35'lerin satışına onay verdi. Trump, Kaşıkçı cinayetinin gündeme gelmesi üzerine, Prens'in "hiçbir şey bilmediğini" söyledi.