MUSTAFA GÖKTAŞ'DAN BİLBOORD VE TABELA KİRLİLİĞİ TEPKİSİ
EKONOMİKısa adı ÇETKODER olan Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı, kentlerde yaşanan bilboord ve tabela kirliliğine dikkat çekerek, kent estetiğinden sorumlu olan Belediye Başkanlarına ve yetkililere seslendi.
BİLBOORD VE TABELA UYGULAMASI KENT ESTETİĞİNİ BOZUYOR ÇEVRE KİRLİLİĞİ YARATIYOR
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, “Kentleri gezerken yâda kentlerin içinden gelip geçerken tüm insanlarımızın dikkatini çeken ve yaşamsal tehlike saçan Bilboord ve tabela kirliliği artarak devam ediyor. Birbirinden değişik ebatta olan bu ticari levha ve reklam panoları tehlike saçıyor. Üstelik kent estetiğinden sorumlu olan Belediye Başkanlarımız da olaya sanki çanak tutuyor, adeta prim veriyor. Gerek seçim dönemi gerekse normal hayatta bu görüntü kirliliği yaratan tabela ve bilboord meselesi ciddi yaşamsal tehlike saçıyor. Trafik de seyir halinde olan sürücülerin başta olmak üzere yayalarında dikkatini dağıtıyor ölümlü kazalar meydana geliyor. Ciddi mağduriyetler yaşanıyor. Kentlerin yerleşim yerlerinde, ikametlerin dibinde, okulların dibinde devasa reklam tabelaları, bilboordların yan yana sıralanması çevre kirliliğini de körüklüyor. Üstelik vatandaşların ev ve işyerlerinin soluk alacak yerlerini kapatıyor ve çok ciddi görüntü kirliliği yaratarak insanların psikolojisini de bozuyor. Belediye başkanları kendi reklamları olsun diye bu işe çanak tutuyorlar ise bu doğru değil. Bizim paralarımızla (Vatandaşın), ancak onayımız alınmadan yapılan bu çevre kirliliği son bulmalı. Bu iş vatandaşın sırtından rant kapısına dönüştüğü gibi, bazen yanıltıcı olan reklamlar ile de tüketicilerin hak ihlaline yol açılmaktadır. Üstelik bir kamu malı olan elektrik direklerine bile kocaman reklam tabelası asılıyor. İnsan hayatını ve yaşamını olumsuz etkileyen, çevre ve görüntü kirliliği yaratan, kent estetiğini bozan bu uygulamalara son verilmelidir” dedi.
İlginizi Çekebilir
NE DEDİYSEK O ÇIKTI, YOKMU BİR HESAP SORACAK OLAN!!!
Müneccim değiliz, niyet okuyucu değiliz, haberciyiz. Ortada sabit gerçekler var. Devletin işine gelmiyor. Daha doğrusu siyasi yerler olan BELEDİYELERİN işine bir türlü gelmiyor. Ardı ardına ihale yapıyorlar, sonra iptal ediyorlar. Gerekçeleri hep aynı… Defalarca yazdık. Sonucun değişmeyeceğini, bu işlerin ihale ile değil, kendi imkan ve olanakları ile araç ve gereçleri ile devlet eli ile yıkılması gerektiğini, işin ifa edilmesi gerektiğinin altını çizdik. Kimse o yerli olmuyor, tüyü bitmedik yetimin ve şehidin hakkı olan kasadan ihale için harcamalar yapılıyor, zaman harcanıyor, netice yok!!! Günah bu devlete. Bir tane yetkili ve ilgili yok mu, bunun hesabını soracak olan?!
MBB’DEN KENDİ İŞTİRAKİ OLAN ŞİRKETE BİR İHALE DAHA
Yürürlükte TASARRUF genelgeleri var. Acili yeti olmayan işlerin bile ihaleleri yapılıyor. İşte bir ihale daha:
GSB AYNI TAS AYNI HAMAM
Yürürlükte tasarruf genelgeleri mevcut… Ayrıca KİK mümkün olduğu kadar açık ihale yapın demesine rağmen Mersin GSB bir türlü pazarlık alımlardan ve doğrudan temin işlerinden vazgeçmiyor. Ayrıca ne hikmet ise hep aynı firmalar arasında işler dönüyor.
MBB’DE PAZARLIKLI ALIM YİNE AYNI FİRMALAR
Mersin Büyükşehir Belediyesi kendisi ve iştirakleri ne zaman bir ihale yapsalar, çoğunlukla bu işleri aynı firmalar alıyorlar. Ya akrabalar, ya yakınlar. Birbiri ile ilintili bağlantılı firmaların aldığı işleri sürekli dile getirdik, o yerli olmayan bir devlet yetkilileri ile karşı karşıyayız. Yürürlükte TASARRUF genelgeleri var. Aciliyeti olmayan işlerin bile ihaleleri yapılıyor. İşte bir ihale daha: