Eski Ülkü Ocakları Başkanı: Türk-Kürt ittifaki namusumuzu kurtarır
SİYASETÜlkü Ocakları eski Genel Başkanlarından Alaattin Aldemir, Türkiye'nin gündemindeki yeni çözüm sürecine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkler ve Kürtlerin tarihi ve gelecekteki kader birliğine vurgu yapan Aldemir, "Ya onurlu bir barış yapacağız ya da çok onursuz bir savaş yapacağız. Ben kesinlikle onurlu bir barış yapacağımıza inanıyorum" dedi.
Rûdaw Türkçe Youtube ve sosyal media platformlarında dün akşam canlı yayınlanan “Gel Anlat” programına konuk olan Ülkü Ocakları eski Genel Başkanlarından Alaattin Aldemir, sürece dair Rawin Sterk’in sorularını yanıtladı.
Siyasi hayatına Ülkücü Hareket ve MHP içinde başladığını anlatan Aldemir, Alparslan Türkeş'in yanında görev aldığını hatırlattı.
Aldemir, Devlet Bahçeli'nin genel başkan seçilmesiyle MHP'den ayrıldığını ve yaklaşık sekiz yıldır CHP'de siyaset yaptığını ifade etti.
"Öcalan'la görüşmeyip Cibuti Başkonsolosu ile mi görüşeceksiniz?"
Aldemir, 2013'teki açılım sürecini ilk destekleyenlerden biri olduğunu ve bu nedenle kendi mahallesinde "tekfir edildiğini" belirterek, "Kavgayı kimle yapıyorsanız onunla görüşürsünüz" ilkesini savunduğunu söyledi.
O dönemde sarf ettiği, "Abdullah Öcalan'la görüşmeyip Cibuti Başkonsulü ile mi görüşeceksiniz?” sözünün kendisine ait olduğunu hatırlattı.
Aldemir, bugün de Abdullah Öcalan'ın ayrı bir devlet veya özerklikten bahsetmediğini, "devletle ve toplumla bütünleşeceğiz" dediğini belirterek, "Şimdi bunun neresine karşı geliyoruz ve niye karşı geliyoruz?" diye sordu.
Tarihi kökler ve yeni bir gelecek
Konuşmasında Türk-Kürt ilişkilerinin tarihi derinliğine inen Aldemir, 1919 Erzurum Kongresi'nde sunulan bir rapordan alıntı yaptı.
Raporda yer alan, "Türk Kürtsüz, Kürt Türksüz yaşayamaz. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de Türk ile Kürt'ün aynı tarih, aynı çıkar, aynı hayat sahibi olacaklarını kabul etmemek mümkün değildir" ifadelerine dikkat çekti.
Aldemir, bu bağlamda, yeni bir anayasa, yeni bir vatandaşlık tanımı ve hukukun üstünlüğüne dayalı yeni bir devlet şekli ile Türkler ve Kürtlerin yeni bir geleceğe taşınması gerektiğini savundu.
Alaattin Aldemir, "Türkçülük adına Kürt'e düşmanlık yapanlar büyük yanılgı içerisindeler" diyerek, Türk milliyetçiliğinin dışlayıcı ve ırkçı bir temelde olamayacağını belirtti.
Alparslan Türkeş'in, "Onlar ne kadar Türkse, ben de o kadar Türküm, onlar ne kadar Kürtse ben de o kadar kürdüm" sözünü hatırlatan Aldemir, Türkeş'in milliyetçilik anlayışının merkezine Anadolu'yu ve insanı koyduğunu söyledi.
Demirtaş'a oy veren ülkücüler
Aldemir, toplumdaki değişime dikkat çeken çarpıcı bir örnek de verdi:
"Çok fazla sayıda insan, Türk Milliyetçisi, ülkücü insan Selahattin Demirtaş'a oy verdiğini söylemiştir biliyor musunuz? Niye veriyorsunuz? 'Dürüst' diyorlar."
Aldemir, kendi oğlunun dahi bir dönem "O saz çalıyor, siz kör göze parmak sokuyorsunuz" diyerek Demirtaş'a oy vereceğini söylediğini aktardı.
"Ümit Özdağ neye karşı geliyorsa anlatsın, halk görsün"
Aldemir, siyasi yelpazenin tamamında diyaloğun ve şeffaflığın esas olması gerektiğini vurguladı.
Türk milliyetçilerinin hiçbir çekince duymadan DEM Partililerle oturup konuşması gerektiğini savunan Aldemir, bu tür bir diyaloğa karşı çıkanların da pozisyonlarını net bir şekilde kamuoyuna açıklaması gerektiğini belirtti.
Bu noktada Ümit Özdağ'a da seslenen Aldemir, "Ümit Özdağ bunun hangisine karşı geliyor? Halk da bunu görsün. İşte niye karşı geliyorsa onu izah etsin" diyerek, tüm fikirlerin halkın önünde tartışılmasının önemine dikkat çekti.
"Büyük bariş idealini rehin etmemeliyiz"
Devlet Bahçeli'nin yeni süreci başlatarak ciddi bir siyasi risk aldığını ve bir irade ortaya koyduğunu belirten Aldemir, bu sürecin günlük siyasi kaygılardan uzak tutulması gerektiğini söyledi.
"Politikacılar önümüzdeki seçimi düşünür. Gerçek devlet adamları önümüzdeki nesilleri düşünür" diyen Aldemir, bu sürecin başarılı olması için siyasi iradenin, sabrın ve liderlerin risk almasının şart olduğunu dile getirdi.
Aldemir, Kürt siyasi hareketindeki liderlerin de "en azından Abdullah Öcalan kadar cesur konuşması" gerektiğini ekledi.
Alaattin Aldemir, "Biz ya Büyük Barış'ı inşa edeceğiz ya da kendi kinimizin ve kendi kanımızın içinde boğulacağız," dedi.
"Keşke ölmekle kurtulsak, ölen kurtulacak ama geride kalan köle olacak” diyen Aldemir, “Namusumuzu, itibarımızı yitireceğiz. Artık bir araya gelmemiz lazım. İlkeler ve hukuk etrafında bir araya gelerek yarını birlikte inşa etmeliyiz” yorumunu yaptı.
HABER İÇERİK VE KAYNAK: RUDAW
İlginizi Çekebilir
ERDOĞAN: “Türkiye barış masalarının aranan aktörü hâline geliyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEİK 38. Olağan Mali Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye barış masalarının aranan aktörü hâline geliyor. Bugün Türkiye kendisine güveniyor, kendisine inanıyor, öz güvenli bir şekilde hedeflerine doğru sağlam adımlarla ilerliyor” dedi.
ABD'de tarihi buluşma: Aliyev ile Paşinyan Beyaz Saray’da Trump'la görüşecek
Beyaz Saray’da ABD başkanının ev sahipliğinde yapılacak zirve, Moskova’ya güçlü bir mesaj gönderecek.
AB raporu: Gazze’deki kriz, bazı olumlu adımlara rağmen hâlâ 'çok ciddi'
Geçtiğimiz ay AB, gıda kamyonlarının sayısının arttırılması ve 'yardım çalışanlarının hayatlarının korunması' anlaşması da dahil olmak üzere Gazze'ye insani yardım erişiminin 'önemli ölçüde' iyileştirilmesi için müzakerelerde bulunmuştu.
Hesekê'de tüm bileşenlerin katılımıyla 'Ortak Tutum Konferansı' düzenleniyor
Rojava’daki (Kuzey ve Doğu Suriye) tüm toplumsal bileşenleri bir araya getiren "Ortak Tutum Konferansı," bugün Hesekê’nin Gweiran Mahallesi’ndeki Kültür ve Sanat Merkezi’nde başladı. Bölgenin geleceğine ışık tutacak önemli kararların alınması beklenen konferansa yoğun katılım gösteriliyor.