Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

Vay Benim Memleketim!

Birbirinden farklı siyasi çatılar ve birbirine benzeyen zihniyetleri görmekten bıktık.

İnsanın bir duruşu, bir rengi olur.

Şimdi siyaset ile uğraşanlar, parti çatısında olanların bir AİDİYET duygusu yok.

Çıkara dayalı, menfaate dayalı pis ilişkiler üzerine kurulu bir düzen.

Bir bakıyorsunuz o çatıda, bir bakıyorsunuz bu çatıda.

Ama bir türlü dikiş tutturamıyorlar.

Ne demişler, “dalından kopan yaprağın akıbetini rüzgâr tayin eder...”

Mersin de siyaset sahnesine çıktığı andan beri kendisini yalnız bırakmadığım, başı her sıkıştığında kalemimle ve yüreğimle yardımına koştuğum zat, beni 31 Mart seçim öncesi aradı, yaptığım haberlerle ilgili bir kişi hakkında, kendisi de o siyasi çatıda olmasına rağmen ileri geri konuştu, oy vermeyeceğini, desteklemeyeceğini, benimde destek olmamamı, başkaca bir sürü laf söyleyerek, attı tuttu.

Bende yaptığının yanlış olduğunu, ya o partiyi terk etmesi gerektiğini yâda o adaya çalışması gerektiğini hatırlatıp, siyasi ahlaktan bahsettim.

Kişiye hatası söylemezseniz kabahatini hüner zanneder, kırıp döker.

Bizi neredeyse vatan hainliği ile suçlarcasına, ben o adaya oy vermem, verdirmem, senle tartışacak değilim diyerek telefonu kapattı.

Seçim bitti, vatan haini ilan ettiği kişiyi ziyaret etti, hatta o adayın belirlenmesinde emeği olduğunu belirttiği ve kızdığı büyükşehir adayına çemkirdiklerini ve atıp tuttuklarını unuttu, onu da tebrik etti.

Yetmedi eline mikrofon alıp onlara bir toplantıda methiyeler de düzdü.

Bu nasıl bir duruş ve yolculuk anlamış değilim, ama yolu yol değil, bunu biliyorum.

Artık o siyasi çatıda durması, barınması, o insanlarla yol yürümesi ve yolculuk etmesi çok zor.

Başka parti çatısından gel, partinin iç hukuku ve disiplinine aykırı hareket et, adayın aleyhine çalış, partiye oy vermeyin de, değişik dalgalara yelken aç!

Dümen senin elinde değilse, yelken açmayacaksın.

Bak, yelkenin yıkıldı, tekne battı.

İnsanın değişimi, gelişimi, aydınlanması, kemale ermesi önce içeriden yani kendinden başlar.

Bunda o değişim, gelişim olmadığını, klasik köylü kurnazı politikalar ile yol yürüyerek, yeni geldiği çatıda dikiş tutturacağını sandı.

Eee, İnsanoğlu o kadar dünyevileşir ki, mezar kazan bile öleceğine inanmaz.

Bu nedenle siyaset de bir makama gelende oradan hiç inmeyeceğini, kendisine baki olduğunu sanıyor.

Baki selam ve dua ile.