haberanaliz

MERSİN VEKİLİ PERAHAN KOCA "ELYAZMALARI" İÇİN YAZDI

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
MERSİN VEKİLİ PERAHAN KOCA "ELYAZMALARI" İÇİN YAZDI
DEM MERSİN MİLLETVEKİLİ PERİHAN KOCA, elyazmalari.com İSİMLİ SİTE İÇİN YAZDI. İŞTE O YAZISI:

Kanlı Denizin Ortasında Dünyanın Maskesini Düşüren İki Gemi Madleen ve Vela

Dünya 7 Ekim 2023’ten beri bir soykırımı canlı yayından seyrediyor.
İsrail’in Filistin’e yönelik soykırım pratiği; insanlık ve savaş suçu olarak devam ederken, başta emperyalist ve alt emperyalist ülkeler olmak üzere; açık ya da gizli diplomatik, siyasi ve ticari ilişkiler üzerinden İsrail’in soykırım suçuna bir fiil ortak olunuyor. Sessizlikle soykırım seyirciliğine savaş eşlikçiliği yapılıyor. Katliamı kanıksatma pratiği sergileniyor. Katliam toplumsallaşıyor.

Dünya ülkeleri İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamlara gözlerini kapatıp üç maymunu oynarken, Özgürlük Filosu Koalisyonu (FFC)’nun Gazze’ye yönelik ablukayı kırıp, insani yardım götürmek için yola çıkan ve İsrail ordusu tarafından kaçırılıp gasp edilen Madleen gemisi sessizlik perdesini yırtıp attı.
Filistin’de tam bir insanlık kıyımı söz konusuyken ve İsrail ‘açlık’ı savaş silahı olarak kullanıp temel insani yardımların gelişini bile engellerken, ablukayı kırmak adına yapılan bir insanlık eyleminin gasp edilmesi, uluslarası hukukta bile korsanlıktır. Ülkeler arası bağlayıcı anlaşmalarda savaş suçu olarak tariflenir. Ne var ki; siyonist İsrail dünyanın gözlerinin içine bakarak, İsrail komandolarının gemiye müdahalesinden sonra, Madleen’i “selfie yatı” diye tanımlayarak “Şov bitti” deyiverdi.
Hukuk tanımazlığı uluslararası hukukun cezasızlık madalyası ile ödüllendirilirken, dünya ülkeleri kınama siyasetinin ötesine geçemedi.
Madleen tüm dünyada Filistin hususunda turnusol işlevi gördü.
Bir hayırseverlik gemisi olarak değil, direniş ve umut gemisi olarak yelken açan Madlenn, adını, ‘Filistin benim evim. Burası bizim sularımız” diyen Madleen Kullab’ın direnişçi iradesinden almıştı. İsrail devriye botları tarafından defalarca saldırıya uğrayan, kurşunların küçük balıkçı teknesinin etrafında kendisine eşlik ettiği Gazze’nin abluka altındaki ilk ve tek kadın balıkçısı Madleen Kullab, Gazze’ye giden yolda deniz engellerini aşma çabasının simgesi oldu. Soykırıma karşı, dünya halklarının sessizliği delip geçen çığlığıyla yelken açtı.

O arada Barcelona’dan yüklenen bir gemi Türkiye’yi geçiş güzergahı yaparak İsrail’e doğru yol almıştı. İsrail Askeri Endüstrileri (IMI)’ne teslim edilmek üzere, en az 15 konteyner çelik çubuk taşıdığı bilinen Vela gemisi 9 Haziran’da yani tam da AKP iktidarının Madleen gemisinin kaçırılması üzerine yüksek perdeden kınama açıklamaları yaptığı gün, Mersin Limanı’na ulaştı. İsrail’in askeri sanayisinde kullanılmak üzere yük taşıyan bu soykırım gemisi, tüm itirazlara rağmen Mersin Limanı’ndan ayrılarak İsrail’in Aşdod Limanı’na doğru yola çıktı.
Türkiye devleti tüm itirazlara ve çağrılara sadece yalanlama yapmakla yetindi ve gemide bulunan 1570 konteynerin başka ülkelere gidecek yük taşıdığını öne sürerek, bu ülkelerin adı ve yüklerine dair hiçbir bilgi ya da belgeyi kamuoyuna sunmadı.
Oysa dünya ölçeğinde gemi trafiğini izleyen marinetraffic.com’a göre; Liberya bayrağı taşıyan Vela bir konteyner gemisi. Geminin sahibi Yunanistan merkezli Holler Shipping isimli bir şirket. İşletmecisi ise yine Yunanistan merkezli Costamare Shipping. Bu gemi, İsrail’e mühimmat taşıdığının bizzat tanığı olan liman işçileri tarafından Yunanistan ve Avustralya’daki liman işçilerince protesto edildi. İşçiler Costamare’nin işlettiği Vela’ya ‘soykırıma ortak olmayacağız’ diyerek; İsrail merkezli ZIM Lines’ın konteynerlerini yüklemeyi reddettiler.

O arada, Vela’nın taşıdığı çelik çubukları teslim alacak İsrail Askeri Endüstrileri (IMI) de alelade bir şirket değil. İsrail’in en büyük mühimmat üreticisi olan, İsrail güvenlik güçleri için zırhlı muharebe araçları, askeri teknoloji üreten; top, havan, roket mermilerinde uzmanlaşmış İsrail devletine ait devasa bir savunma sanayi şirketi. 2018’de Elbit Systems tarafından satın alınan bu şirket, İsrail ordusunun kara araçlarının yüzde 80’ini ve insansız hava araçlarının yüzde 85’ini üreten Elbit Systems’in bir parçası.
Sadece Vela da değil, onlarca soykırım gemisi Türkiye limanlarından İsrail’e yük taşıyor. Örneğin; en ünlü soykırım gemilerden biri olan Nexoe Maersk Gazze’de katliam sürerken 27 kez Mersin Limanı’ndan İsrail’e mühimmat taşıdı.
Mevzu bahis sadece Mersin Limanı da değil. İsrailli ZIM Logistics şirketinin ölüm gemileri Türkiye’nin 20 limanında sıkça görülüyor, marinetraffic.com’a göre bu 20 Türkiye limanı üzerinden İsrail’e yük taşıyor.
ZIM Logistics Türkiye, İsrail, Rusya ve Çin hatlarında oldukça güçlü olan, dünyanın en büyük 10 denizcilik firmasından bir tanesi. İsrailli ZİM firmasına ait ticari gemiler Türkiye limanlarından yük alarak soykırıma rağmen İsrail’e sefer yapmayı sürdürüyor. Bu da, Türkiye’nin kınama siyasetinin hakikatle örtüşmediğinin kanıtlarından biri. Tıpkı “İsrail ile ticareti kestik” açıklamalarının hakikati yansıtmaması gibi.

Sadece Filistin’de soykırımın sürdüğü takvim aralığındaki ihracat rakamlarına bakalım. TÜİK’e göre bile 2023’te Türkiye’nin İsrail’e 5,43 milyar dolarlık ihracat yaptığını Mart 2024’te bu rakamın 437 milyon dolara ulaştığını görüyoruz.
Türkiye; çimento, cam, seramik, demir, çelik, elektrik ve elektronik, makine ve aksamları ihracatında son dört yılda, siyonist İsrail burjuvazisiyle ticaret rekorları kırıyor.
Öyle ki soykırım sürerken Türkiye, 2024’te İsrail’le en çok ticaret yapan 5’inci ülke oldu. İsrail silah alıyor, katliama mühimmat taşıyor. Türkiye liman veriyor, her türlü lojistik kolaylığı sağlıyor. Tek başına liman geçişleri bile, İsrail ile tüm ilişkilerin sürdüğünü gösteriyor. Timsah gözyaşları eşliğinde atılan hamaset nutuklarının altında İsrail ile sürdürülen ilişkilerin ticaret parantezine alınarak soykırım suçuna iştirak edildiğini, adıyla sanıyla bir suç ortaklığı yapıldığını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor…
Siyasi iktidarın İsraille ticari ilişkilerinin ifşa olmasının ardından, Ticaret Bakanlığı Mayıs 2024’te ‘İsrail’le ticaret ilişkimiz sıfır’ açıklamasını resmi internet sitesinden duyurmuştu. İsrail devletinin resmi kurumu İsrail İstatistik Ofisi’nin verilerine göre ise; 2025 yılının ilk 3 ayında İsrail’e Türkiye’den 229 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2025 ihracat verilerinde birçok kurum farklı rakamlar verse de, ekonomistler rakam farklılıklarının İsrail’le yapılan ihracatı gizleme nedeniyle olduğunu, üçüncü ülkeler dolayımıyla ticaretin devam ettirildiğini ifade ediyorlar. Tıpkı liman yüklemelerinin üçüncü ülkeler dolayımıyla yapılması gibi.
Trump’ın ikinci kez ABD Başkanlığı’na gelmesinin ardından adeta bir emlak patronu misyonuyla Gazze’yi lüks bir turizm merkezi olarak tahayyül etmesine ilişkin tek kelime dahi etmeyen iktidarın, Filistin davasını kendi politik çıkarlarına içkin bir PR çalışmasından öte görmediğini bu veriler de ayan beyan ortaya koyuyor.
Madleen ve Vela gemisine yaklaşım son derece berrak bir iktidar fotoğrafı çekiyor.

KAYNAK: elyazmalari.com
 


ÖĞRETMENEVİ MÜDÜRÜ İLE KİMLER UĞRAŞIYOR -5-Önceki Haber

ÖĞRETMENEVİ MÜDÜRÜ İLE KİMLER UĞRAŞIYOR...

Beyaz Saray: Los Angeles'taki göstericilerin çoğu 'şiddet yanlısı', biz barışçıl gösterileri destekliyoruzSonraki Haber

Beyaz Saray: Los Angeles'taki göstericil...

Başka haber bulunmuyor!