haberanaliz
Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

YARGI PAKETİ OLMADI!!!

Bayramın birinci gününü ANKARA'da devlet erkanı ile geçirdim.

Toplumun bir kesimi tarafından özlemle, umutla beklenen 10.ncu yargı paketi çıktı.

Beklenen, özlenen, umut edilen paket olmadı.

Cezaevlerinden çıkanlar, suç makinesi haline dönüşmüş tipler.

Adam dövmeyi, yol kesmeyi, haraç almayı, meslek haline getirmiş, bu tipler çıktılar.  

Bir düşünce suçlusuna, fikir suçlusuna, yazdığı bir makale, haber nedeni ile içerde yatanlara yansıyan bir şey olmadı.

Yine siyasi bir mahkûma veya tutukluya getirisi olmadı.

BARIŞ diyoruz, toplumla barışmak ve helalleşmek adına teröre bulaşmış çocuklara bir getirisi olmadı.

Adalet çatısı, hukuksuz ve haksız kararlar ile tıkanmış durumda.

İstinaf mahkemeleri, Temyiz mahkemeleri tıka basa dolu.

Cezaevleri ise kapasitesinin kat kat üstünde insan barındırıyor.

Üstelik hijyen ve sterillik konusu ayrı bir konu.

Koğuşlarda 15 kişi yerine 30-50-60 kişi kalıyorlar.

Ter kokusu, ayakta yatma durumu, nöbetleşe yatma durumu, tuvalet ve banyo ihtiyaçları büyük bir dert.

Bunun yanı sarı devlete yemek ile barınma ile getirdikleri külfetin haddi hesabı yok.

Bunların aileleri ve yakınlarının çektikleri maddi ve manevi sıkıntıların ise haddi hesabı yok.

Siyasiler işi EKİM 2025 e bıraktıklarını, çok kapsamlı bir düzenlemeyi ele alacaklarını söylüyorlar ise de, bu pek inandırıcı görünmüyor.

Çünkü gücü elinde bulunduran siyasilerin bir kısmı sn. Cumhurbaşkanımız ve Sn. Devlet Bahçeli’den farklı düşünüyorlar, onun için işleri zorlaştırıyorlar.

Oysa toplumun barış ve huzur içinde yaşamasını arzulayan çok geniş bir kitle var ve bu kitlenin sesini duyan yok.

Bu durum toplumu geriyor, ötekileştiriyor, devletine ve milletine olan bağlılığını zedeliyor.

Yapmayın!

Toplumun her kesimini kucaklayacak, adil, eşit, hakkaniyetli bir düzenleme yapmak zor değil.

Özellikle, düşünce ve fikir suçlusu, yazdığı yazı, makale, haber, ürettiği içerik nedeni ile ayrıca hakaret suçu ve iftira suçu diyerek içerde yatanları görmezden gelmek doğru değil.

Adil değil.

Bunları para cezasına çevirebilirsiniz.

Yâda evlerinde hapis şekline getirebilirsiniz.

Hayatında dört duvar arasında 24 saat kalmamış bir insanı alıp, insanlık dışı, düşmanımın düşmesini istemeyeceğim bir ortama tıkmak neyin nesi?!

Bin defa zulüm görsen bir defa zulüm yapma diyen neslin evlatlarıyız.

Affetmek büyüklüktür!!!