Gürsel Tekin’den CHP’ye sert ‘İmralı’ eleştirisi: Ne yazık ki süreç yönetilemedi
SİYASETCHP’nin eski genel sekreteri ve eski İstanbul milletvekili Gürsel Tekin, son dönemde siyasetin gündemine oturan 'İmralı' tartışmaları ve CHP’nin bu konudaki tavrına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Mevcut durumu 1991 yılındaki SHP-HEP krizine benzeten Tekin, parti yönetimini "Zoom üzerinden siyaset yapmakla" eleştirerek, sürecin yönetilemediğini vurguladı.
Siyaset arenasında MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çıkışı Meclis’te kurulan komisyonun bugün İmralı’ya giderek Öcalan ile görüşme kararı gündemdeki yerini koruyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İmralı’ya giden komisyona üye vermemesi Gürsel Tekin tarafından eleştirildi.
Tekin, yaptığı yazılı açıklamada tarihten ders alınması gerektiğini belirterek, CHP yönetiminin bugünkü tavrının iktidarın elini güçlendirdiğini savundu.
"1991 krizi bir ders niteliğindeydi"
Gürsel Tekin, açıklamasında 1991 yılında SHP (Sosyaldemokrat Halkçı Parti) döneminde yaşanan ve Kürt siyasi hareketi ile sosyal demokratların yollarının ayrılmasına neden olan "Paris Kürt Konferansı" krizini hatırlattı. Tekin, o günlerde yaşananları şu sözlerle anlattı:
"Cumhuriyet Halk Partisi’nin uzun siyasi tarihinde, toplumsal barışın, eşit yurttaşlık fikrinin ve demokrasi idealinin en kritik sınamalarından biri, 1991’de yaşanan Kürt Konferansı süreciydi. O günlerde Ahmet Türk’ün başkanlığında Paris’e davet edilen heyetin konferansa katılması, ardından partinin kendi içindeki kırılganlıklar; hem bizler için hem Türkiye’nin demokrasi birikimi için tarihi bir ders niteliğindeydi."
O dönem parti neferi olarak uyarılarda bulunduklarını belirten Tekin, "Biz o gün Kadıköy Postanesi önünde binlerce partiliyle birlikte Genel Merkezimizi uyarmıştık. ‘Türkiye’nin geleceği adına daha kapsayıcı bir çizgiye ihtiyaç var’ demiştik" ifadelerini kullandı.
"AK Parti'ye giden yolu o yönetim hatası açtı"
1991'de yapılan hataların faturasının ağır olduğunu vurgulayan Tekin, bugünkü CHP yönetimini benzer bir hatanın eşiğinde gördüğünü belirtti:
"Ne yazık ki, o süreç yönetilemedi. Bu yönetilemeyen kriz; Kürt siyasetini SHP-CHP çizgisinden kopardı, siyasetteki makas açıldı, toplumsal güven duvarı örselendi. 1994 yerel seçimlerinden itibaren yaşanan kayıplar ve sonrasında AK Parti iktidara giden yolun açılması, o yanlış yönetimin uzun vadeli sonuçlarından sadece birkaçıydı."
"Zoom üzerinden temas kurup sorumluluk almıyorsunuz"
Gürsel Tekin, CHP’nin Adalet Bakanlığı’na İmralı ziyareti için başvurup başvurmama konusundaki tutumunu ve genel stratejisini "Zoom siyaseti" olarak nitelendirdi. Tekin'in eleştirilerinin hedefinde parti yönetiminin "mesafeli" duruşu vardı:
"Bugün geldiğimiz noktada benzer bir kırılma ihtimali yeniden karşımızda duruyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugün izlediği ‘uzaktan konuşalım ama yanına gitmeyelim’, ‘Zoom üzerinden temas kuralım ama yüz yüze sorumluluk almayalım’ gibi stratejik olmayan bir tutumunun; iktidarın elini güçlendireceği açıktır."
"Bu mesafe 50+1 sisteminde ciddi bir handikaptır"
Kürt seçmenin Türkiye siyasetindeki belirleyici rolüne dikkat çeken Tekin, CHP'nin Kürt vatandaşların taleplerine kulak tıkama lüksü olmadığını vurguladı:
"Kürt vatandaşlarımız bu ülkenin eşit yurttaşlarıdır. Onların demokratik taleplerini duymamak, temas ve güven siyasetini ertelemek, sadece CHP’ye değil Türkiye’ye kaybettirir. Bugün yapılan tercihlerin, tıpkı 1991 krizinde olduğu gibi, yarın önemli bir siyasi faturası olabilir. Hele ki 50+1 gibi bir sistemde, özellikle büyükşehirlerde Kürt seçmenin desteğinin belirleyici olduğu bir ortamda, bu mesafenin açılması ciddi bir handikap yaratacaktır."
"CHP yönetimi süreci okuyamamıştır"
Açıklamasının sonunda uyarısını açık bir dille yineleyen Tekin, parti yönetiminin süreci doğru okuyamadığını ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı:
"Benim bütün kaygım, bütün sözüm, partimin daha güçlü olması, Türkiye’nin daha demokratik bir geleceğe ulaşması içindir. Bu nedenle nazikçe ama açıkça ifade etmek isterim: CHP yönetimi, bu süreci doğru okuyamamış ve doğru yönetememiştir. Bugünün Türkiye’sinde, kimseye küsmeyen, kimseyi dışlamayan, yüz yüze temas eden, toplumun her kesimiyle konuşmaktan kaçınmayan bir siyaset anlayışı zorunluluktur. 1991’de yaşanan kırılmayı hatırlayıp, bugünü ona göre yönetmek tarihe karşı sorumluluğumuzdur."
RUDAW
İlginizi Çekebilir
DEM Parti'den CHP'nin İmralı'ya gitmeme kararına tepki
CHP'nin İmralı Cezaevi'ne gidecek komisyon heyetine üye vermemesini eleştiren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Bunu iktidar karşıtlığına dönüştürmemek gerekiyor. CHP Kürt meselesini doğru okumalı" dedi.
Süreç komisyonundan karar çıktı: Öcalan ziyaret edilecek
TBMM'deki süreç komisyonunda yapılan oylamada PKK lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı'da ziyaret edilmesi yönünde karar çıktı. Oylamaya ana muhafelet partisi CHP katılmadı.
Zeynel Emre'den ESK’nin Et İthalatı ve Piyasa Dağıtımına İlişkin Soru Önergesi
CHP’li Zeynel Emre’den ESK’nin Et İthalatı İçin Şeffaflık Alarmı: “Fiyatlar Artıyor, Süreçler Kapalı Yürütülüyor”
ADEM ALDEMİR: YETER ARTIK!
AK PARTİ MERSİN İL BAŞKANI ADEM ALDEMİR, MERSİN'DE YAŞANAN YEREL ÖLÇEKLİ SORUNLARA KAYITSIZ KALMADI VE ARTIK YETER DİYEREK BİR YAZILI AÇIKLAMA YAPTI. İŞTE O AÇIKLAMASI: