Bölgenin Yeni Gücü: Azerbaycan’ın Yükselişi
Giriş
Tarih sahnesine baktığımızda, milletlerin yükseliş ve çöküş süreçlerinin genellikle uzun zaman dilimlerinde gerçekleştiğini görürüz. Yüz yıl dahi bir ulusun uluslararası sistemdeki pozisyonunun değişmesi için kısa bir süredir. Ancak bu kuralın istisnaları vardır. Bu istisnalardan biri de kardeş ülke Azerbaycan’ın tarihindeki hızlı dönüşümüdür.
Bağımsızlığını Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla yeniden kazanan Azerbaycan, kısa bir süre içerisinde hem bölgesel bir aktör hem de uluslararası enerji politikalarının merkez ülkelerinden biri hâline gelmiştir. Bu büyük dönüşümün mimarları şüphesiz iki önemli liderdir: Haydar Aliyev ve İlham Aliyev.
1. Haydar Aliyev: Devletin Kurucu Lideri
1.1. Eğitim ve Siyasi Yükseliş
1923’te Nahçıvan’da doğan Haydar Aliyev, ilk ve orta öğrenimini burada tamamlamış, 1939’da Bakü’de Azerbaycan Sanayi Enstitüsü Mimarlık Fakültesi’ne girmiştir. Ancak II. Dünya Savaşı yıllarında ailesinin maddi imkânsızlıkları nedeniyle eğitimini yarıda bırakmıştır. 1944’te Sovyet güvenlik kurumlarında görev almaya başlamış, aldığı eğitimler ve üstün yetenekleri sayesinde kısa sürede yükselmiştir.
Aliyev, Sovyetler Birliği’nin en üst yönetim organı olan Politbüro’ya seçilen ilk ve tek Azerbaycanlı ve Müslüman olmuştur. Onu yakından tanıyan birçok kişi, Aliyev’in devlet başkanlığına kadar yükselebilecek kapasitede olduğunu, ancak Müslüman kimliği nedeniyle bu makamın kendisine verilmediğini ifade etmiştir.
1.2. Bağımsız Azerbaycan’da Görevler
1990 Ocak Katliamı sonrası Moskova’daki görevlerinden istifa eden Aliyev, Nahçıvan’a dönmüş ve Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi Başkanı seçilmiştir. 1991–1993 yılları arasında bu görevi sürdürmüş, aynı zamanda Azerbaycan Parlamentosu’nda milletvekili olmuştur.
1993’te Azerbaycan, iç savaş ve siyasi krizle parçalanma noktasına gelince, halk ve ordu Aliyev’i Bakü’ye davet etmiştir. 15 Haziran’da Milli Meclis Başkanı, aynı yıl Ekim ayında yapılan seçimlerle de Cumhurbaşkanı olmuştur.
1.3. Devletin İnşası ve Başarılar
Haydar Aliyev’in cumhurbaşkanlığı dönemi (1993–2003), Azerbaycan’ın bağımsızlık sonrası en kritik on yılı olmuştur. Bu dönemde Aliyev,
- Ermenistan ile ateşkesi sağlamış,
- İç güvenliği tesis ederek bölünmeyi engellemiş,
- Devlet kurumlarının kuruluşunu tamamlamış,
- 1994 “Asrın Anlaşması” ile uluslararası enerji yatırımlarını Azerbaycan’a çekmiş,
- Bakü–Tiflis–Ceyhan petrol boru hattının temelini atmış,
- Rusya, Türkiye ve Batı arasında dengeli bir dış politika geliştirmiştir.
Kısacası, Aliyev sadece on yıl gibi kısa bir sürede dağılmanın eşiğinde olan Azerbaycan’ı istikrarlı ve sağlam temellere dayalı bir devlet hâline getirmiştir.
2. İlham Aliyev: Devletin Güçlendiricisi
2.1. Göreve Gelişi ve Politik Devamlılık
2003 yılında sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakan Haydar Aliyev, yönetimi oğlu İlham Aliyev’e devretmiştir. İlham Aliyev, babasının oluşturduğu güçlü devlet yapısı üzerinde ilerlemiş, büyük ölçüde aynı ekiple çalışarak politik devamlılığı sağlamıştır.
2.2. Ekonomi ve Enerji Politikaları
İlham Aliyev döneminde Azerbaycan, enerji alanında önemli adımlar atmıştır. TANAP ve TAP projeleriyle Azerbaycan doğalgazı Avrupa’ya taşınmış, ülke Avrupa’nın enerji güvenliği için vazgeçilmez bir ortak hâline gelmiştir. Ekonomik yatırımlar halkın refah seviyesini yükseltmiş, modern altyapılar ve şehirleşme projeleri hayata geçirilmiştir.
2.3. Askerî Güç ve Karabağ Zaferi
İlham Aliyev’in en önemli başarısı, orduyu modernize ederek bölgenin en güçlü askerî güçlerinden birini oluşturmasıdır. Bu sayede,
- 2020’de 44 günlük Karabağ Savaşı ile Azerbaycan topraklarının büyük bir kısmı işgalden kurtarılmış,
- 2023’te gerçekleştirilen operasyonla ülkenin toprak bütünlüğü tamamen sağlanmıştır.
Bu zaferler, İlham Aliyev’i halkın gözünde “milli kahraman” konumuna taşımıştır.
Sonuç
Azerbaycan’ın son otuz yıllık tarihi, ulusların kaderini belirleyen liderliğin ne kadar kritik olduğunu gösteren güçlü bir örnektir. Haydar Aliyev, yıkılmak üzere olan bir devleti yeniden inşa eden kurucu lider olurken; İlham Aliyev, bu temeller üzerine güçlü bir ordu ve enerji stratejisi inşa ederek Azerbaycan’ı bölgesel bir güç hâline getirmiştir.
Bugün Azerbaycan, sadece Kafkasya’da değil, aynı zamanda küresel enerji dengelerinde de söz sahibi bir devlet konumundadır.
Önümüzdeki yıllarda Azerbaycan ı Siyasi, Ekonomik, Askeri ve Coğrafi olarak daha da büyümüş ve güçlenmiş olarak görebiliriz.