Perihan ÇAKIROĞLU

Perihan ÇAKIROĞLU

Mail: perihancakiroglu@gmail.com

GENÇLERİN İYİ OLMA HALİ

GENÇLERİN İYİ OLMA HALİ İŞ BULMALARINA BAĞLI

Pandemi ortamında kimse kendisini iyi hissetmiyor.

İşsizlik özellikle de, gençlerin yüzde 30’lara yükselen işsizliğisatınalma gücünün her geçen gün azalması, buna rağmen gelen zamlar, ekonominin düzlüğe çıkamaması, hane halkında mutsuzluğu daha da artırıyor.

İyi olma hali, kişilerin yaşam kalitesini ve memnuniyetini ön plana alan ve belirlenmeye çalışılan temel göstergeler çerçevesinde yapabilirliklerini artırmayı hedefleyen bir yaklaşım..

İnsan kendisini nasıl iyi hissedebilir?

Sağlığı ve maddi durumu iyi olursa. İşinin olması çok önemli.

Eğitim, ev ve çevre koşulları, risk ve güvenlik, katılım ve ilişkiler gibi farklı alanlarda bireylerin iyi olması hedeflenir.

Kişilerin refahına ve gelişmesine bütünsel olarak yaklaşılır.

Habitat Derneği, iyi olma hali kavramını gençler açısından ele aldı.

Bu anlamda da 2017 ve 2019 araştırmalarını yapmıştı.

Şimdi, son raporunu yayınladı, eski araştırmalarla da mukayeseyi gerçekleştirdi. İş endekslere yansıtıldı.

Anketlerde gençlere sorular soruldu.

Infakto RW tarafından 2 Ekim ile 14 Kasım 2020 tarihleri arasında Türkiye’nin kentsel gençlik nüfusunu temsil eden 16 ilde, 18 – 30 yaş arasında 1230 gencin katılımıyla yüz yüze görüşmeler yapıldı.

Kadın - erkek eşitliğine (yüzde 50 – yüzde 50) dikkat edildi.

Gençlerin yüzde 44’ü çalışan, yüzde 20’si öğrenci, yüzde 18’i iş arayan, yüzde 17’si de ev genciydi.

“Ev genci” nitelemesini açmak lazım; Ne çalışan, ne okuyan, ne de iş arayan, sadece evde oturan gençleri kapsıyor. Yani, her şeyden umudunu kesmiş gençler ki, bu çok üzücü tabii ki...

MUTSUZLUK ARTARKEN UMUT İKİ PUAN YÜKSELDİ

Gençler toplumun aynasıdır. Eğer gençler hayatlarından memnunsa, o toplumun da yüzü güler. Bildiğiniz gibi gençlerin mutluluk katsayısı “iş bulma” ile artıyor. “Ne iş olsa yaparım” değil, sevdiği, istediği işi yaparsa, eğitim aldığı dalda çalışırsa gençler mutlu oluyor.

Habitat Derneği’nin iki yılda bir yapılan raporlarına bakıldığında ne yazık ki,  gençlerin 2017 ve 2019 araştırmalarıyla karşılaştırıldığında son raporda puanlar düşmüş.

2019’dakine kıyasla memnuniyet oranında 2 puan, 2017’kine göre de de 13 puanlık düşüş gösterdi.

Buna karşılık, iyi haber ise şu; 2017’de umutlu olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 67 iken 2019’da yüzde 55’e gerileyen bu oran, 2020’de yüzde 57’ye yükselmiş. Yani gelecekten umutlu olan gençlerin oranında 2 puanlık artış var.

Her üç yıl için de yaşamdan memnuniyeti en düşük olan grup iş arayanlar olarak karşımıza çıkıyor.

Bu arada 2020’ye gelindiğinde gelecekten en umutlu olanların çalışanlar olduğu gözlemleniyor (yüzde 65).

Geleceğe dair umutları en fazla düşenler sırasıyla öğrenciler ve ev gençleri olurken, 2020’de gelecekten umutlu olma puanı 2017’den fazla olan tek grup çalışanlar oldu.

Pandeminin her şeyi altüst ettiği bir dönemde gençlerin az da olsa  gelecekten umutlu olmaları bence yine de önemli.

Habitat Derneği’ne bir önerim var; İyi olma hali kavramını, pandemi döneminde halk kesimine de yaygınlaştırmalı. Buna çok ihtiyaç var.

EVDEN ÇALIŞMANIN MODELİ YOK

Şu ara, hepimizi yılgınlık ve mutsuzluk sarmış durumda.

Neden sadece koronovirüs değil, zaten onu kabullendik ister istemez.

Mesela, “evden çalışma” biliyorum ki, çalışanları çok bunaltıyor.

Evden çalışma, esnek çalışma kavramına girse de Türkiye’de henüz bir modeli de yok, kriterleri de belli değil. Sayıların hangi düzeye ulaştığına dair bilgi de mevcut değil.

Büyük holidingler, on binlerce çalışanını evden çalışmaya yönlendiriyor da, bunun maliyetlerini karşılıyor mu?

Başta bilgisayar altyapısının kurulması, internet ücretleri, elektrik ücreti, yemek ve daha bir yığın ek maliyeler, evde çalışanlara yüklenirse bu çok yanlış olur.   

İşverenler her çalışanıyla oturup yeni bir sözleşme imzalamalı ki, olası yükleri çalışan üzerine almasın.

Bir konu daha var; özellikle evden çalışan kadınların sorumluluğu daha yüksek. Hem ev işlerini yapacak hem de işverenin isteklerini yerine getirecek. Eğer çocuğu da varsa, onların beslenme ve bakımlarını da yerine getirecek. Buna yaşlı yakınların bakımları da eklenecek.

Onun için işçi ve işveren sendikaları, “evden çalışmanın kuralları”nı masaya yatırmalı ve böyle çalışanların düzenlerinin iyileştirilmesi ve maliyet paylaşımının işverence karşılanmasına acele katkı sunmalı.