MERSİN SANAYİ PLATFORMU: "İHTİSASLAŞMA ‘BÖLÜCÜLÜK’ DEĞİL, ÇAĞIN İHTİYACIDIR"

İHTİSASLAŞMA ‘BÖLÜCÜLÜK’ DEĞİL, ÇAĞIN İHTİYACIDIR

Basına ve kamuoyuna;

Mersin, limanıyla, lojistik altyapısıyla, üretim kapasitesiyle, büyüyen sanayi alanlarıyla, ticaretiyle, turizmiyle ve ihracat potansiyeli ile Türkiye’nin en stratejik kentlerinden biri. Bu ölçekteki bir şehirde, farklı ekonomik aktörlerin kendi dinamiklerini temsil eden örgütlenmelere gitmesi, dünyanın ve ülkemizin pek çok kentinde olağan ve hatta sağlıklı kabul edilir. Alanında ihtisaslaşan kurum ve odalar, genellikle sektörlerin özel ihtiyaçlarına daha hızlı çözümler üretir; bu da şehrin bütününe katkı sağlar. Bu niyetle Türkiye’nin 12 farklı büyükşehrinde var olan sanayi odalarının sanayiciye sağladığı faydaları göz önünde bulundurarak, Mersin Sanayi Odası’nın kurulması için yola çıktık. Yüzlerce sanayicimiz noter huzurunda imza verip Sanayi Odası’nın kurulması yönünde beyanlarını iletti. Yasal mevzuatların verdiği yetkilerle Sanayi Odası kurulum çalışmalarını kent iş dünyasını ayırmadan, ayrıştırmadan yapmaktayız.

Türkiye gibi yasalar çerçevesinde demokrasi ile yönetilen bir ülkede sanayicilerimizin kümelenme ve birlikte daha güçlü olma hamlesi ilerledikçe, maalesef kentin birlikteliğini ve iş dünyasının bir arada uyum içerisinde çalışma ortamını bozan açıklamalar yapılmaktadır. Dozunda ve yapıcı bütün eleştirilere açığız, ancak münferit hesaplar içeren açıklamaları kabul etmiyoruz.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hakan Sefa Çakır’ın bu girişimi “bölücülük” olarak tanımlaması, çoğulculuğu tehdit değil, zenginlik olarak gören modern ekonomi anlayışıyla çelişmektedir. Ticaret ve sanayi her ne kadar kesişen alanlar olsa da, sanayicilerin kendi meslek odası aracılığıyla politika geliştirme talebi demokratik bir haktır ve şehrin gelişimini hedeflemektedir. Özellikle Hakan Sefa Çakır’ın “140 yılın bize yüklediği sorumlulukla şehrimizi el ele büyüteceğiz. Bölmek isteyenlere karşı duracak, birleştiren ve büyüten olacağız. Şehrimizin birlik beraberliğine, imajına zarar verecek kentimize olumsuz imaj verecek kim olursa olsun karşısında olacağız. 140 yıllık MTSO’yu geleceğe taşımak hepimizin sorumluluğudur” açıklamasını üzüntüyle karşılıyoruz. Sanayiciler olarak MTSO’nun çeşitli kademelerinde görev aldık, bu kuruma hizmet ettik. Ancak, yapı taşı olduğumuz 140 yıllık köklü geçmişine saygı duymakla beraber, Mersin Sanayi Odası’nın kurulması ile en yakın kardeş kurumun Mersin Ticaret Odası olacağı yönündeki düşüncelerimizi korumaktayız.

Birlik ve beraberlik, tek çatıya sıkıştırmakla değil, farklı çatıların birlikte çalışabilmesiyle mümkündür. Mersin’de bir Sanayi Odası’nın varlığı, MTSO’nun değerini azaltmaz; aksine iş bölümü, görev paylaşımı ve uzmanlaşma yoluyla her iki kurumun da daha etkin olmasını sağlayacaktır. Örneğin, Mersin Deniz Ticaret Odası’nın kurulması bölgemizde denizcilik ve deniz ticareti faaliyetlerine büyük katkılar sağlamış, aynı zamanda sektörel uzmanlaşmaya hizmet etmiştir.

Sonuç olarak, Çakır’ın “140 yıllık MTSO’nun mirasını koruma” söylemi anlaşılır olsa da, “bölücülük” gibi sert bir etiket hem şehrin iktisadi gelişiminde sanayicilerin meşru taleplerini küçümsemektedir, hem de kentte gereksiz bir kutuplaşma riski yaratır. Bu açıklamayı kabul etmiyor, talihsiz bir açıklama olarak görüyoruz. Gerçek liderlik, farklı görüşleri bastırmak değil, onları ortak hedeflere yönlendirecek diyalog zeminini kurmak, birlikte hareket edebilme yeteneği kazandırmaktır.

Bu nedenle MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır’ı başta MTSO bünyesinde bulunan sanayiciler olmak üzere bütün sanayicilerimizden özür dilemeye davet ediyoruz.

Mersin Sanayi Odası Platformu