haberanaliz
Yalçın TOPÇU

Yalçın TOPÇU

Mail: yt@gmail.com

BABALARIMIZIN GÜNÜ

Peygamber efendimiz (SAV) “Baba cennetin orta kapısıdır. Dilersen bu kapıyı terk et, dilersen muhafaza et." hadisi şerifinin gereğini kahir ekseriyet yüzyıllardır bir gün değil her gün yerine getiren büyük bir medeniyetin mensuplarıyız.

Peygamberimizden nice nice sonraları, ABD iç savaşı gazisinin kızı olan Dodd’un annelerinin yokluğunda altı çocuğunu tek başına büyüten babasının doğum gününün, anneler gününün kutlandığı gibi ‘Babalar Günü’ olarak kutlanması için başlattığı çalışmalar sonucunda, 1972 de Nixon'ın imzasıyla yasal olarak ABD'de resmi tatil olarak ilan edilmiş, bu günde dünyanın birçok ülkesinde her yıl haziran ayının üçüncü pazarı Babalar Günü olarak kutlanmaya başlamıştır..

Allah'ın emri, peygamber efendimizin hadisleriyle kesinlik kazanmış olan anne ve babaya karşı saygıyı, sevgiyi ifade eden özel bir günün tayin edilmiş olması, kim veya kimler tarafından belirlenmiş olursa olsun, Allah’ın birliğine, peygamberimizin risaletine aykırılık ve isyan taşımıyor, sevgiye ve hediyeleşmeye, aile birliğini pekiştirmeye vesile oluyor ise kutlanmasında pek tabii ki bir sakınca yoktur..

Yeter ki, bu güne mahsus olan kutlamalar da israf, içki, kumar vs. gibi haram olan, aynı zamanda aile birliğinin ve dirliğinin zararına olacak faaliyetlere bahane teşkil etmesin!.

Milletimizin kadim kültüründe baba evlat için gölgesine sığınılacak ulu bir çınar, sırtını yaslayacağı koca bir dağ olup, rızası kazanıldığı takdirde ise her iki dünyasını abad edecek öncelikli vesiledir.

Bir evladın babasına vereceği en güzel ve en anlamlı hediye, ailesine, milletine ve devletine hayırlı bir insan olmasıdır.

Milletçe varlığımızın temel taşı olan ailenin direği olan babalarımız, bizlere hayatın anlamını, zorluklarla başa çıkmayı, kederi ve sevinci paylaşmayı öğreten ve ailemizin koruyucusu olan, daha çok kaybedildiğinde kıymeti daha iyi anlaşılan en değerli varlıklarımızdır.

Babalar, hayatları boyunca bizlere güç veren, şefkat ve sevgilerini yüzden gösteremeseler de kalpten asla esirgemeyen, geleceğe hazırlanmamızda ve hayata atılmamız da önemli bir yere sahip olan hayat koçlarımızdır.

Onların tek derdi bizler için iyi bir gelecek hazırlamak, başarılarımızla gururlanmak, vatana, millete ve ailemize faydalı bir insan olduğumuzu görebilmektir.

Bunun için varlık sebebimiz olan babalarımızı, sadece yılda bir gün değil, her an ve her gün hatırlayıp saygıyla ve sevgiyle hayatı paylaşıp vakit geçirmeli, ebedi hayata irtihal etmiş olanları da Fatiha’larımızla, minnet ve şükranla yad etmeliyiz.

 “Eve dönmez bir akşam;

Ve gün yüzlü çocuğu,                 

Sorar: Nerede babam?

Bakarlar, oldu, bitti;

Gelir, derler çocuğa,

Baban attaya gitti.

Uzar gider bu atta;

Ve neler neler olmaz

Ve kim bilir ve hatta;

Bir mahşer gerisinde;

Babası döner bir gün,

Oğlunun derisinde...”

“Babadan Oğula” adlı şiiriyle duygularımıza tercüman olan Sultanu'ş Şuara Necip Fazıl Kısakürek’i saygı ve rahmetle anıyor ve yazımı; Başta şehit ve gazilerimizin babaları olmak üzere, fedakârlığın, merhamet ve kahramanlığın, karşılıksız sevginin simgesi, kocaman yürekli olan ve evlatlarına bihakkın babalık yapan, tüm babalarımızın “Babalar Günü”nü kutluyor, sevdikleri ile birlikte sağlıklı, mutlu, huzurlu ve uzun bir hayat diliyorum…

Hayatımın her anında büyük emeği ve cefası olan sevgili babamla birlikte ahirete irtihal etmiş bütün babalarımıza da Cenab-ı haktan sonsuz rahmetler niyaz ediyorum.