haberanaliz
Siyasi ANALİZ

Siyasi ANALİZ

Mail: sa@gmail.com

Burası Mersin, Yersen!!!

Herkes vatansever, herkes Milliyetçi, Herkes devletini çok seviyor (!)

Nasıl oluyor ise, ağızlarında bu laflar yuva yapmış.

Peki, iktidar cephesinin figürlerine bakalım.

Ak Parti ve MHP olmak üzere diğerleri…

Cumhur ittifakı bileşenleri…

Bunların Milletvekili, Belediye meclis üyeleri, il ilçe başkan ve yöneticileri, Kademelerde görev alanları, Mersin ilinde YERELDE olan biten ihale, alımlar, tek teklif ile iş verilen kamu kurumları, başta belediyeler olmak üzere, hangi konunun üzerine gidiyorlar?

Hangisi ile ilgili bir basın açıklaması yapıyorlar?!

Hangisindeki bir yolsuzluk ve usulsüzlüğü dile getirip, milletin hakkını ve hukukunu koruma adına, memleketin değerlerini koruma adına, imarını, çevresini, doğasını, tüketicisini koruma adına, beytülmal denen kasayı koruma adına dile getirip, peşine düştüler?!

Yok!!!

Biz çok sayıda bu konuda yazı yazıyor, haber yapıyor, kendilerine de atıyoruz.

Öylesine ihbar telakki eden, yolsuzluk kokan işler oluyor ki, birine bile, NE OLUYOR ORADA diyen yok!!!

Birde utanmadan, sıkılmadan, bir iki dakika önce bana mesaj atıp, elinde belge bilgi var ise git SAVCILIĞA diye yazmış, utanmaz ve arsızın biri…

Benim işim savcılığa gidip suç duyurusunda bulunmak ve ihbar etmek değil.

Benim işin KAMUNUN BEKÇİSİ olarak, halkın gözü ve kulağı olarak, haber yapmak, aksayan işi dile getirmek, halka ve kamuoyuna duyurmak…

Gerisi ilgili ve yetkilinin işi…

Ve de siyaset yaptığını sanan, Milletin evladı olduğunu, bu yüzden seçilip geldiğini, yâda belirli makamlara (il ilçe başkanlıkları, meclis üyelikleri gibi) yerlere gelenlerin işi…

Yapmıyorlar görevlerini, birde yapana KULP TAKIYORLAR.

Zaten benim yazdıklarımı “yalan yazıyor, hakaret ediyor” diye şikayet ediyorlar, açılan davayı kaybediyorlar, demek ki yalan yazmyorum....

Siz kendi üstünüze düşeni yapmıyorsunuz, onu yazıyorum!!!

Rahmetli Turan Feyzioğlu, bir seçim gezisinde kahveye oturmuş, halkla konuşurken, kendine bir kahve ikram edilmiş.

Rahmetli bakmış, kahvenin ikram edildiği fincanın kulpu kırık.

Yokluk yeri, gariban köylü.

Ne yapsın?

Rahmetli naif bir şekilde, kahveyi içip bitirdikten sonra boş fincanı, kahveciye verirken, “bunu bizim partiye Gönder” demiş.

Kahveci anlamamış.

Göndereceğim de ne olacak efendim demiş.

Rahmetli, “Mutlaka bir kulp takarlar” demiş.

Bu siyasetin içindekiler bu işi iyi bilirler.

İşlerine gelmedi mi, KULP takmada uzman kişiler olmuşlardır.

Önemli değil, bunların yaptığını da, yapmadıklarını da tek tek ele alacağım, sabırlı olun.