haberanaliz
Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

MERSİN BİR GARİPTİR!!!

Mersin’in son 40 yılını bilen çok az sayıda insan var. Yine son 30 yılını, 25 yılını bilende pek çıkmaz.

Bilenler bilir ve onların şimdi bu yazıyı okurken nasıl içlerinin sızladığını hissediyorum.

Mersin Tarsus’un oradan başlayıp, Silifke Taşucu’nu geçene kadar, (GMK Bulvarını esas alın) yemyeşil bitki örtüsü ile kaplı, yolun her iki tarafı mis gibi portakal çiçekleri, limon çiçekleri kokan narenciye bahçeleri ile dolu CENNET bir yer idi.

Ordu evinin oradan denize girilir, şimdiki Hilton otelin oradan denize girilir, hemen yanından başlayıp Soli’ye kadar olan çizginin her yerinde denize girilir idi.

Sahiller herkese açık, halkın kullanımında, yöre halkı birbiri ile barışık halde, mis gibi kokan bir kent idi.

15-20 yaşındaki çocuklar bilmez ve geçmişi hatırlamaz.

Şimdi bu hali ile değerlendirme yapıyorlardır.

Bakın kıyı bandımıza, sahil bandımıza, yolun altı ve üstü BİNA dolu.

Birbirinden berbat görünümlü, eciş bücüş, mimari estetikten yoksun, çok katlı bir yapılaşma ile acımasızca o mis kokulu narenciye bahçeleri katledildi, Mersin’in çocukları sustu, görmezden geldi, günlük çıkarlar adına memleketin talanına, yok edilişine çanak tuttu.

42 yıldır Gazetecilik gibi bir mesleği yapmaya çalışıyorum.

Başıma gelmeyen kalmadı.

Hakkımda 13284 suç duyurusu yapıldı, 1258 dava açıldı, bunlardan sadece 3’ünden ceza aldım, onlarda HAKARETTEN, Onları da istinaf ettim sonucunu bekliyorum, onun dışında bir tek yüz kızartıcı işim olmadı, utanacak işim olmadı, Mersin talan edilirken, ülkeyi talan ederlerken de susmadım.

Bedelini çok ağır ödedim.

Bedel ödedim diye, bana yakın insanlardan, ilişkiye girdiğim kurum kuruluşlardan beş kuruş menfaaetlenmedim, devlet ile ticari hiçbir iş yapmadım.

Bir haber yaparken, yazı yazarken, kimseye danışmadım, kimsenin lafı ve icazeti ile yazmadım, yazılmasına da sebep olmadım.

Kalemime saygı göstermeyenlerin yıllar içindeki durumlarını gördüm, sonrasında bana olan saygısını da gördüm.

Çirkefleşmedim, çirkefleşmem.

Herkes kendine yakışanı yapar.

Benim kavgam, devletim için, milletim için, memleketim için, tüyü bitmedik yetimin ve şehidin hakkı olan BEYTÜLMAL içindir.

Gazeteci KAMUNUN BEKÇİSİDİR.

Kamunun soyguncusu, talancısı değil!!!

Bir ayıbım ve pisliğim var ise yazmayan namerttir!!!

Elimden geldiğince insan olmaya, topluma faydalı olmaya çalışan bir insanım.

Kul hatadan münezzeh değil, elbet benimde yanlış icra hatalarım olmuştur, olabilir.

Ama bilerek isteyerek ne kimseye haksızlık ettim, nede edilmesine müsaade ettim.

Hz. Ali efendimiz der ki, bin kere zulüm görsen bir defa zulüm yapma!!!

Allah herkesin ne olduğunu hepimizden iyi bilendir.

Yarının sahibi de Allah’tır.

Baki Selam ve Dua ile.