Emekçinin baharı geliyor

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Emekçinin baharı geliyor
Ekonomik talepleri görmezden gelinen, sendikalı olduğu için işten atılan, insanca yaşamak isteyen işçi ve emekçiler 1 Mayıs meydanlarına çıkmaya hazırlanıyor. Son yılların en kitlesel buluşması olması bekleniyor.

Havva Gümüşkaya 

İşçi sınıfının bayramı 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. İktidarın 31 Mart yerel seçimlerindeki yenilgisinin ardından heyecanla beklenen 1 Mayıs, bu yıl muhalefetin zaferini de kutlama alanı olacak.

31 Mart’ın ardından emek hareketinin ilk sokağa çıkış günü olan 1 Mayıs’ta yerel seçimlerinde verilen mesajın sloganlara yansıması bekleniyor. 

Enflasyonun kontrolden çıktığı, hayat pahalılığının giderek arttığı ve yaşam koşullarının her geçen gün zorlaştığı ülkede, işçi sınıfı meydanlara çıkmaya hazırlanıyor. Bu yılki 1 Mayıs, genel seçimlerin ardından hayata geçirilen kemer sıkma politikalarına verilecek yanıt açısından da önem taşıyor. 

Artan vergi yükü, düşük ücret politikaları, ağır çalışma koşulları ve artan iş cinayetlerinin yanı sıra yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı toplumun geniş kesimlerini yıldırma noktasına getirdi. Sandıktan çıkan sonuçlarla, tek adam rejimine ve halkı yoksullaştıran ekonomi politikalarına ‘dur’ denildi. Ekonomik talepleri görmezden gelinen, sendikalı olduğu için işten atılan, insanca çalışmak ve yaşamak isteyen işçi ve emekçiler 1 Mayıs’ta meydanlarda olacak. Emek ve meslek örgütleri de bu yıl başta Taksim’de olmak üzere tüm ülkede 1 Mayıs meydanlarına yürüyecek. 

Emek ve meslek örgütleri ve siyasi parti temsilcileri bu yılki 1 Mayıs’ın önemini anlattı. 

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, bu yıl 1 Mayıs’ın hem yerel seçimlerin ortaya çıkardığı tablo hem de Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk 1 Mayıs’ı olması açısından önemli olduğunu belirtti. 31 Mart yerel seçimlerinde işçi sınıfının, emekçilerin ve halkın çok net bir irade ortaya koyduğunu belirten Çerkezoğlu, “20 yıldır ülkeyi yöneten siyasi iktidar olan AKP'nin politikalarına, ekonomik tercihlerini, bir ‘dur’ denildi. Yerel seçimde özellikle AKP'nin bu yoksullaştıran, milyonları açlığa ve yoksulluğa mahkûm eden politikalarına itiraz ortaya konulmuş oldu. 1 Mayıs bu itirazın, bu iradenin daha da güçlenerek meydanlarda boy göstereceği bir süreç olacak” diye konuştu. 

1 Mayıs’ın dünyanın her yerinde işçilerin ve emekçilerin mevcut iktidarlara karşı itirazlarını ve taleplerini ortaya koyduğu bir gün olduğunu ifade eden Çerkezoğlu, “Türkiye'de de yaşanan bu bölüşüm krizine karşı, ürettiğimiz değerden aldığımız payın her gün düşmesine, ücretlerimizin baskılanmasına, alım gücümüzün gerilemesine, yüksek enflasyon karşısında her gün yoksullaşmamıza, adaletsiz vergi sistemine, iş cinayetlerine, uzun çalışma saatlerine, kadınların istihdama katılımının önündeki engellerin kaldırılmamasına, esnek güvencesiz çalıştırma biçimlerine, kıdem tazminatı başta olmak üzere kazanılmış haklarımıza dönük her türlü saldırıya karşı 1 Mayıs meydanlarında olacağız” dedi. Çerkezoğlu, 10 bin lirayla hayatta kalmaya çalışan emeklilerin insanca yaşa talebiyle 1 Mayıs meydanlarında olacağını belirtti. 

Enflasyonu düşürmek adına ücretlerin daha fazla baskılanacağı söylemlerinin ve bunun sonuçlarının yaşandığı bir dönem olduğuna dikkat çeken Çerkezoğlu, "Bu 1 Mayıs'a insanca yaşam talebi, emeğin talepleri, ekmek talebi, adalet talebi ve özgürlük talebi damgasını vuracak.” dedi. 

31 Mart seçimlerinin yerel seçim olanın dışında anlamlar taşıdığını vurgulayan Çerkezoğlu, “Bütün Türkiye'de çok daha kitlesel, çok daha coşkulu, çok daha kararlı olacağını düşünüyoruz ve bu anlamda da hazırlıklarımızı gerçekleştiriyoruz” diye konuştu. 

EN KİTLESEL 1 MAYISLARDAN OLACAK 

TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, emekçiler ve yoksullar için sabır noktası taşmış olduğunu belirtti. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yeni bir kapı aralandığını belirten Gül, “Baskı ve zorbalık ile kontrol edilmesi zor olan bir tepki açığa çıktı. Bizzat halk tarafından, siyasi kurmaca ve manipülasyonlara rağmen yeni bir dönemin kapısı aralandı. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına halkın attığı adımın sarsıntıları ile giriyoruz. Emekçilerin baharı geliyor” diye konuştu. 

“Son yılların en kitlesel 1 Mayıs buluşmalarını göreceğiz” diyen Gül, “Giderek yoksullaşan, hakları bir bir elinden alınan, güvencesiz ve düşük ücretlerle çalışmaya mecbur bırakılan mühendis, mimar ve şehir plancıları da emekleri, meslekleri ve gelecekleri için 1 Mayıs'ta kitlesel bir şekilde tepkisini ifade edecek” ifadelerini kullandı. 

GÜÇ VE İRADE ALANLARA AKACAK 

KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak da 31 Mart yerel seçimleri ile daha önce AKP’ye oy vermiş olanlar da dahil olmak üzere emekçilerin bu yoksulluk dayatmasına sandıkta cevap verdiklerine dikkat çekti. Koçak, bu refleksin içeriği itibari ile sınıfsal, biçimi itibari ile ciddi bir uyarı niteliği taşıdığını vurguladı. Koçak, “Bizlere düşen 31 Mart günü bir çığlığa dönüşen ‘demokratik tepkinin’ 1 Mayıs alanlarında ‘sınıfsal tepki’ ile buluşturulması ve tamamlanmasıdır. 1 Mayıs alanları bu yüzden çok önemli ve emekçi halklarımızın tüm bu sömürü dinamiklerine karşı ayakta kalabilmesi adına zorunlu olan mücadele programının oluşturulması için en yakın tarihsel fırsattır” diye konuştu. 

Tek adam rejiminin halka dayattığı derin yoksulluk ve bunu otoriter gerici politikalar ile tahkim etme planının iflas ettiğini vurgulayan Koçak, “Açlık ve yoksulluk krizine dur diyen ve sandıklarda da yan yana gelen milyonlarca yurttaşımız tek kişi eksilmeden aynı güç ve irade ile 1 Mayıs alanlarına akmalıdır” diyen Koçak, “Biliyoruz ki 1 Mayıs alanlarından yükselecek sloganlarımızın etkisi, demokrasimize, işyerlerimize ve sofralarımıza akacak” şeklinde konuştu. 

*** 

Kemeri biz değil, siz sıkın 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer, iktidarın halktan kopuk olduğunu belirterek “Halk, kendisini açlığa sürükleyen, yoksullaştıran, kirasını ödeyememesine neden olan, ayda yarım kilo et alabilme isteğine bile lüks gözüyle bakan iktidara ‘kenara çekil’ dedi, çünkü mevcut iktidarın yönetici eliti artık tümüyle halktan koptu, burunları gerçekten de kaf dağında” diye konuştu. AKP’li vekillerin lüks yaşamlarına dikkat çeken Taşçıer, “Son günlerdeki ıstakoz konusu bunun sadece bir örneği oldu. ‘Et pahalıysa yemeyin’ diye başladılar, ‘domates pahalıysa bir değil yarım kilo alın’ aşamasına geldiler. Bu iktidara göre hayatta kalıyorsanız durumunuz iyi” ifadelerini kullandı. 31 Mart’ın bu anlayışa uyarı olduğunu belirten Taşçıer, “Çalışma Bakanı’nın kendinden son derece emin ve olağanüstü bir rahatlıkla asgari ücrete ara zam olmayacağını söylemesi de bu durumun tezahürü. Şimdi önümüzde 1 Mayıs var. Meydanlardan yükselecek ses, derinleşen yoksulluğa gözlerini ve kulaklarını kapatan Saray iktidarına bir yanıt daha olacak. Kemeri biz değil, siz sıkın mesajı verilecek” diye konuştu. 

*** 

Öfkeyi örgütleyeceğiz 

EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca, işçi düşmanı düzenin sadece bir oyla değiştirilemeyeceğine vurgu yaptı. Önümüzdeki dönemin daha büyük mücadelelerin dönemi olacağını belirten Karaca, “İşçi ve emekçileri darboğaza sürükleyen koşullar sertleşecek, vermek zorunda olduğumuz mücadeleler daha da keskinleşecek. İşte bu mücadeleler her yerde yükselmezse, bu mücadeleler birleşik bir hatta girmezse fatura yine işçilere emekçilere ödetilecek. Önümüz 1 Mayıs. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü. Sadece sandığa atılan bir tek oyla değiştiremeyeceğimiz bu işçi düşmanı düzene karşı işçi sınıfının varlığını, sözünü, gücünü göstereceği gün” ifadelerini kullandı. “1 Mayıs’a işçilerin tüm gücüyle katılması, asgari ücret zammı çoktan eriyip gitmişken, temmuzda insanca yaşanacak ücret için ülkenin dört bir tarafında yükselecek mücadele için de hayati” diyen Karaca, “Bu açıdan bu 1 Mayıs her yerde birleşik bir mücadelenin dayanağı yapılmak üzere, öfkeyi ortak bir mücadele programı etrafında örgütlemek üzere önemli bir dayanak olacak” ifadelerini kullandı. 

BİRGÜN GAZETESİ


Yılmaz Erdoğan'ın İnci Taneleri dizisi Darülaceze'de çekildiÖnceki Haber

Yılmaz Erdoğan'ın İnci Taneleri dizisi D...

Fahiş fiyatlarla mücadele mesaisi!Sonraki Haber

Fahiş fiyatlarla mücadele mesaisi!

Başka haber bulunmuyor!