Perihan ÇAKIROĞLU

Perihan ÇAKIROĞLU

Mail: perihancakiroglu@gmail.com

AKKUYU, TÜRK – RUS İLİŞKİLERİNDE BAŞROLÜ KAPTI

Tek ve ilk nükleer güç santralimiz olacak Mersin Akkuyu’da şimdilik sorunlar çözüldü gibi görünüyor.

Bir gerçek de ortaya çıktı ki, Akkuyu bundan böyle Türkiye – Rusya ilişkilerinde çok etkili bir konuma yükseldi. Hatta, Erdoğan ile Putin ilişkilerinde santral, siyasi anlamda da başrolü üstlenecek.

Santralin yatırımını üstlenen Rusya tarafı, 20 milyar dolara çıkması planlanan santral için kesenin ağzını açtı ve yatırıma devam edilmesi için Türkiye’ye üç haftada 15 milyar dolar gönderileceğini açıkladı.

Yatırımın ana şirketi olan Rus Rosatom, gelecek paranın bir bölümünü, vadesi gelen ödemeleri için kullanacak, geri kalanını da 2 yıl boyunca Türkiye’de tutacak. İyi haberden öte çok çok iyi bir ilerleme...

Hatta bu gelişme, bizim finans çevrelerinde Merkez Bankası’nın net hata – noksan diye adlandırılan kalemde yer alan kaynağı belli olmayan para içinde olup olmadığı yönünde tartışmalara da konu olmuştu.

Geçen yazımda sizlere uzun uzun yazmıştım. Şimdi fikri takip adına son gelişmelerin analizini yapmaya çalışacağım.

26 Temmuz’da Akkuyu’da çalışan Türk şirketi IC İçtaş’ın mühendislik, satın alma ve inşaat sözleşmesi feshedilmiş, devre dışı bırakılmıştı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin, iki kez bu meseleyi ve santralin geleceğini konuşmuşlar ve Soçi’de varılan uzlaşma ile İçtaş’ın santral yapımına geri dönüşü sağlanmıştı.

Bunun üzerine IC İçtaş, tahkime gideceğini açıklamış daha sonra da Erdoğan ve Putin’in görüşmesinin ardından şirket, üç Rus ortak tarafından kurulan TSM Enerji ile yola devam edebileceğini belirtmişti.

İçtaş’ın şimdiye kadarki çalışmalarından 2 milyar dolara yakın gelir elde ettiği düşünülürse, santral yatırımına yeniden katılması doğru bir karar olarak görülebilir. Bu arada Akkuyu Nükleer AŞ, Titan – 2 ve IC İçtaş AŞ (T2IC)  çalışanlarına Temmuz ayının maaş ödemelerini kendi öz kaynaklarından yapmaya ve Türk lirası alan çalışanların ücretlerine yüzde 35 oranında zam yapılmasına karar verdiğini de duyurmuştu.

ANASTASİA ZOTEEVA HALA İZİNDE

Bu arada sorunlar yüzünden izne ayrılan Akkuyu Nükleer AŞ’nin Genel Müdürü Anastasia Zoteeva’nın görevine devam edip etmeyeceği henüz belli olmadı.

Türk şirketleri, Zoteeva ile problemler yaşıyordu ve onun keyfi yönetiminden şikayetçiydiler.

Rosatom’un bu konuda nasıl bir yol izleyeceği de merak ediliyordu. Henüz net durum belli olmadı.

Anlaşılan o ki, Akkuyu’da şimdilik sorunlar çözüldü ama farklı nedenlerden dolayı yine bazı problemler gün yüzüne çıkabilir.

“YAP,İŞLET, SAHİP OL” MODELİ YÜRÜR MÜ?

Akkuyu  Nükleer Güç Santrali (NGS), dünyada “Yap, İşlet, Sahip Ol” modeliyle bu alanda yapılan ilk proje olarak da tanımlanıyor.

Projedeki paylara bakıldığında Rus Rosatom Devlet Kuruluşu’nun payı yüzde 99.2..Bunun anlamı, santralin sadece kurulu alanı yerli, geri kalan her şey Rus’lara ait. Yatırım tamamlandığında da yine Ruslar yönetecek.

İşte bu yüzden modelin adına “Yap, İşlet, Sahip ol” deniliyor. Toplam maliyetinin 20 milyar olacağı ve bunu da Rusların karşılayacağı düşünülürse, neden bizim yerli şirketlere sıcak bakılmadığı da anlaşılabilir sanıyorum.

Yerli şirketlerin yetkilileri, Rus teknolojisiyle yapılan santral konusunda “ser verilip, sır verilmediğini” öne sürüyorlardı, kendileriyle görüştüğümde. Buna rağmen santralin yürütülmesi adına belki son anlaşmanın ardından ses çıkarmayacaklar. Ancak nereye kadar sürebilir bu durum.

Muhalefet partilerinin sözcüleri ise santralin bitiminde buradan alınacak elektrik fiyatının piyasa fiyatlarına göre çok pahalı olacağına dikkat çekiyorlar. Yaklaşık iki hafta önce 4’üncü reaktör ünitesinin temeli atılan nükleer tesisin 4 bin 800 megavatlık kapasiteye sahip olması hedefleniyor. Diyelim, her şey yolunda gitti, proje devreye alındı. Türkiye, Rosatom’a 15 yıl boyunca kilovat saat başına 12.35 dolar- sent ödeyecek. Bu fiyat 15.83 dolar sente de çıkabilecek. Uzmanlar ve muhalefet, bunun dünya ortalamasının 2- 3 katı üzerinde olduğunu hesap ediyorlar.

Akkuyu’ya verilen garanti 2040 yılına kadar sürüyor. Bu sürede yenilenebilir enerjide büyük bir dönüşüm yaşanmasıve elektrik fiyatlarının düşebileceği tahmininden hareket edilirse, Akkuyu’nunbize maliyetinin çok yüksek olacağı bir gerçek.