Ben neler gördüm!!
Rahmetli babamın çok beylik lafları vardı.
“Davanda haklı ol, kimsenin merhametine sığınma”
“Korkağa cesaret aşılanmaz”
Korkarak bir yere varamazsınız.
Haksız iken, haklı gibi davranamazsınız.
Son zamanlarda Mersin kulislerinde ilginç bir hayvan hikâyesi anlatılıp duruyor…
Bu hikayede kim kastediliyor pek anlayamadım ama memleket için fayda gördüm..
Hani ne derler, yarası olan gocunur.
Bahçıvan bahçeyi sulamak için kuyudan su çekiyormuş.
Kuyunun etrafından dolaşan ve durup durup kuzuya bakarak havlayan küçük huysuz köpek, dengesini kaybedip kuyuya düşmüş.
Bahçıvan derhal üstünü başını çıkarıp kuyuya inmiş.
Köpeği tam kucağına alıp kuyudan çıkacağı sırada hayvan onun elini ısırmasın mı?
Kadir bilmez, nankör köpek ne olacak!
Bahçıvan, demek seni doyuran, ölümden kurtaran birine sen böyle teşekkür edersin? O halde kuyudan kendin çık demiş…
Tekrar kuyuya bırakılan köpeğin akıbeti malum…
Bu hikâyeden kendine bir hisse çıkaranlar olabilir…
Laf hayvana dönük hikayeden başlamışken bir hikaye daha anlatayım..
Bazı politikacılar bu hikâyede kendilerini görürlerse, o kendilerinin sorunudur.
Bir Geyik yavrusu, ormanda annesi ile birlikte eğreti otlarını yiyerek karnını doyuruyormuş.
Büyük ağaçlar ve sık çalılıklar huzur ve güven veriyormuş onlara.
Birden bire uzaktan, av peşinde koşan köpeklerin havlamalarını duymuşlar.
Ana geyik kulak kabartmış ve başlamış titremeye…
Yavrusu, anne demiş, sen bir köpekten daha büyüksün, daha hızlı koşuyorsun ve üstelik kendini savunman için kocaman, ağaç dalları gibi boynuzların var. Niye korkuyorsun?!
Anne Geyik acı acı gülümsemiş…
Söylediklerinin hepsi doğru yavrum. Ama ne yapayım ki, bir köpek havlaması duyar duymaz, kaçmaktan başka bir şey düşünemiyorum!
Kıssadan hisse, korkağa cesaret aşılayamazsınız.
Etrafımda bu tiplerden oldukça çok, zaman zaman kirişi kırarlar.
Bana, sen hiç korkmuyor musun, arkanda kim var, nasıl böyle yazıyorsun, bak herkes sana arkandan hırlıyor diyorlar.
Ardından yüz köpek havlamayan KURT Kurt sayılmaz ata sözünü, rahmetli babam sık sık söylerdi!!!
Arkamda, sağımda, solumda kimse yok.
Sadece Yüce Allah’ım var…
Doğru ne ise onu yaparım!
Haktan adaletten şaşmam!...
Bazı bürokratlar çok APTAL oluyor.
En ufak şeye parlayıp arkalarını dönüp ortamdan kaçıyorlar.
Oysa zaten varlıkları ile yoklukları bir...
Sivrisinek ve Boğa hikâyesinde olduğu gibi.
Budala bir sivrisinek, Boğanın başı üzerinde vızıldayıp duruyor imiş.
Nihayet bir yol bulup hayvanın boynuzuna konmuş.
Affedersin Boğa Bey demiş, sizi rahatsız etmiyorum ya! Şayet size yük oluyorsam lütfen söyleyin, hemen gideyim!
Boğa cevap vermiş…
Rica ederim, hiç rahatınızı bozmayın. Gitmeniz veya orada kalmanızın bence hiçbir farkı yok. Aslında ben, boynuzuma konduğunuzun bile farkında değildim!
Kıssadan hisse…
Aptal ata binince bey oldum sanır, Şalgam aşa girince yağ oldum sanır…