Büyük Türkiye İçin Tarihi Fırsat
Türkiye'nin Siyasi Geleceğinde Tarihi Bir Dönemeç;
Osmanlı İmparatorluğu'nun ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasi tarihinde bazı liderler önemli kırılma noktaları oluşturdu. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu liderliği, Adnan Menderes’in demokratik açılımı, Turgut Özal’ın ekonomik reformları derken bugün Türkiye’nin en uzun süre görev yapan lideri olan Recep Tayyip Erdoğan dönemiyle karşı karşıyayız.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın bugüne kadar ekonomi, ulaşım, sağlık gibi alanlarda yaptığı dönüşümlerin yanında, belki de en kalıcı etkiyi yaratabileceği alan Kürt sorununun çözüm süreci olacaktır. Bu, hem Türkiye’nin iç barışı hem de bölgesel dengeler açısından tarihi bir adımdır.
Bugüne kadar bu konu birçok liderin gündemine gelmiş olsa da, samimiyetle ve siyasi risk alarak çözüm sürecine giren tek lider Erdoğan oldu. Cumhurbaşkanımız bu konuda siyasi tabanına rağmen inisiyatif alabilecek birisi. Çünkü O verdiği sözleri yerine getiren bir lider.
Milliyetçi Kanadın Değişen Tavrı;
Kürt meselesinin çözümünde en büyük toplumsal direnç milliyetçi çevrelerden gelmişti. Ancak bu denge son yıllarda değişiyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin stratejik yaklaşımları, konjonktürü iyi okuduğunu ve gerektiğinde ezber bozan kararlar alabildiğini gösteriyor. Devlet bey, milliyetçi seçmeni ikna edebilecek yegâne figürlerden biri.
Derin Devlet Dönemi Kapandı mı?
Eskiden Türkiye’de seçilmiş hükümetlerin üzerinde etkili olan, “derin devlet” olarak anılan bir yapıdan sıkça söz edilirdi. Bu yapı, çoğu zaman demokratikleşme adımlarının önünde bir engel teşkil etti. Ancak bugün gelinen noktada, bürokrasi ve güvenlik kurumları daha şeffaf ve denetlenebilir bir yapıya kavuştu.
Dem Parti-Pkk çizgisinde ki Değişim;
Silahlı mücadeleyi esas alan yapıların yerini artık siyasi çözümü önceleyen, demokrasi ve insan hakları üzerinden politika geliştiren aktörler alıyor. Dem Parti-Pkk çizgisi içinde de önceliği ideolojik çatışmalardan ziyade, sorunun demokratik yollardan çözümüne veren bir akıl ön plana çıkıyor.
Ayrıca bu süreci sadece Türkiye'nin iç dinamikleriyle açıklamak yetersiz olur. Bölgesel aktörler olan İran, ABD ve İsrail gibi ülkelerin de etkisi göz ardı edilemez. İran iç sorunlarıyla meşgulken, ABD'nin Türkiye’ye bakışı Trump sonrası değişmiş durumda. İsrail ise bölgesel güç dengesi açısından artık tek başına bu süreci sabote edebilecek bir pozisyonda değil. Kürt kanaat önderleri de bölgesel manipülasyonlara karşı çok daha temkinli.
Provokasyonlara Dikkat
Bu süreçte hem içeriden hem de dışarıdan gelecek provokasyonlara karşı dikkatli olunmalı. Ancak bugünkü Türkiye, eski Türkiye değil. Gerek siyasi irade, gerekse kamuoyu bu sorunun çözümü konusunda daha bilinçli ve kararlı bir noktada.
Sözün özü; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, diğer önemli aktörlerle beraber, Kürt sorununun çözümünü sağlayanabilirse, Hükümetimizin 29 Ekim 2023 tarihinde, cumhuriyetimizin yüzüncü yılı münasebetiyle ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonu gerçekten başlayacaktır. Ülkemizin ve bölgemizin istikrarı için çok önemli bir dönemeç geçilmiş olacaktır. Ülkemizin ve bölgemizin huzur ve mutluluğu temennisi ile...
Ekonomik Beklentiler: Önümüzdeki Hafta Piyasaları Ne Bekliyor?
* Borsa İstanbul: TCMB’nin Perşembe günü faiz indirimi yapacağı beklentisiyle borsada yukarı yönlü hareketin devam etmesi bekleniyor. Ayrıca Moody’s'in Türkiye’nin kredi notunu Cuma günü yükselteceğine dair söylentiler de bu iyimserliği destekliyor.
* Dolar/TL: Kur, Merkez Bankası’nın kontrolü dahilinde yükseliyor. Sert dalgalanma beklenmese de, faiz indirimi sonrası kademeli bir yükseliş sürebilir.
* Altın: ABD Merkez Bankası'nın düşük faiz politikasını sürdürmesi ve jeopolitik risklerin artması altın fiyatlarını yukarı taşıyor. Kısa vadede bu trendin devam etmesi mümkün.
Not: Bu değerlendirmeler şahsi öngörülerdir ve yatırım tavsiyesi değildir.
MUSTAFA TURAN
MALİ MÜŞAVİR