Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

Ekranla Değil Akranla Büyütelim

Yeni nesil evlatlarımızı beğenmez olduk. Kızıyoruz. Eleştiriyoruz. Beğenmiyoruz.  

Ahlak diyoruz, erdem diyoruz, fazilet diyoruz, büyüğe saygı küçüğe sevgi yok diyoruz… Amca, Teyze, Abi, Abla demeyi unuttular diyoruz.. İsrafçı olmuşlar, yiyor içiyor tüketiyorlar diyoruz.. 

Diyoruz da, hiç kendimize bakıyor muyuz? Biz nasılız, biz ne yapıyoruz, nasıl bir rehber, öğretmen, öğretici, örnek, önder, lider olmuşuz, ona bakıyor muyuz?

TV de 80’ler dizisi var, çocuklar izlemiyor bile. Ne bu ya! Diyor.. Oysa Kaynanalar, Süper Baba gibi diziler ile, arkadaşım Eşek şarkıları ile büyüdük bizler. Şimdi öyle mi?

“Kız hepsi senin mi” şarkıları, “Yatağıma gel” şarkıları ile büyüdü bu çocuklar.. Dallas ile başlayan ahlaksızlık furyası ekranlarda aldı başını gitti, evlilik programları ve daha başka ne rezillikler ile bu milletin çocuğu büyüdü… İşte o nesil bu nesil…

Şimdi kalkmışsın, bu ne ya! diyorsun. Sen yaptın. Ben yaptım. Elimizle bu hale getirdik ortamı.

Çocuklarımız 1980 sonra EKRAN ile büyüdü. TV ekranı, Bilgisayar ekranı, cep telefonu ekranı ile büyüdü… Türkçeyi bile katlettiler o ekranlarda ebelek ebelek seyrettik. TV ekranı sihirli kutu. Orada boş beleş işleri film diye gösterdiler, ahlaksızlığı, şerefsizliği, namussuzluğu gösterdiler izledik. Yatak odamıza girdiler. Evde 1 TV zor vardı, hepimiz bir olur izlerdik, şimdi oturma odasında, yatak odasında, çocukların odasında ekran var, her kanal serbest izliyorlar. Evde bir telefon vardı, şimdi ev hanesi sayısı kadar cep telefonu var, alingirli cinsinden. Adamın altında araba var, eşinin altında var, evladının altında var. İhtiyaçlar değişmiş, arzular değişmiş, yaşam sitili değişmiş, sen ahlaktan, faziletten, erdemden, hoşgörüden, toleranstan, saygıdan bahsediyorsun. Ne verdin ki ne istiyorsun?

Araba, Ev, cep telefonu, bilgisayar, tv, kılık kıyafet, yeme, içme her rahatlığı verdin, ama insanlıktan uzaklaştırdın, onu göremiyorsun. Kapı komşunun kim olduğunu bilmiyorsun, insani münasebetleri, beşeri ilişkileri unuttun göremiyorsun.

İsrafı kendi elinle körükledin. Yaşamına, yaşam şekline bir bak. Sokakta akranı ile oynayan çocuk kalmadı. Evinde yada sokakta ekranı ile oynayan milyonlar var… Sende bereket yok, yeni yetişen çocukta nasıl olsun. O yüzden dedim, ekran ile değil akranı ile çocuklarımız büyütebilseydik ve kendimiz adam gibi bir rol model olsaydık, bu nesil böyle olmazdı.

Yapacak çok iş var. Ama kimse bu işleri yapma taraftarı değil. Bozuk düzenden nemalananlar olduğu müddetçe, tüketim toplumu olmaya devam ederiz ve neyi neden, niçin tükettiğimizi bilmeden yaşarken, bir bakmışız ki, insanlığımızı, adamlığımızı, iyi niyetimizi de beraberinde tüketmiş gitmişiz. Geldiğimiz nokta bu.

İnşallah düzeliriz. İnşallah küllerimizden yeniden doğar, büyüğe saygı, küçüğe sevgi besleyen, kırmayan dökmeyen, şiddetten uzak duran, insancıl, hoşgörülü, iyi niyetli, halis güzel insanlar oluruz.

1980’lerin Fehmi amcası, Pastacı Sami amcası, Bekçi Bekir abisi, Plakçı Ergun abisi, 46’lık Basri abisi, Komser Rıza abisi, Sağcı Alper abisi, Almancı Şahin, Solcu Nevzat abisi, Berber Recep amcası, Kahveci Mesut abisi, Susmuş abisi (Müfit) o karakterleri çok güzel oynayan mükemmel sanatçılar. O karakterleri hep sevdik, severek izledik. O karakterde adamlar bulmakta zorluk çekiyoruz. Neden? Hiç düşündük mü?

Çünkü o karakterde adam yetiştiremedik, yozlaştık, itibarsızlıştık, kendimizden koptuk. Aslımız bu değil, bir an evvel titreyip kendimize gelelim.

Kalın sağlıcakla

Yorum Yazın