Sağlık ANALİZ

Sağlık ANALİZ

Mail: saglikanaliz@gmail.com

İptal edilen ihaleler ve tek reçete ile soyma düzeni...

2010 ve 2011 yıllarında başlayan ve bu yıllara kadar çeşitli zamanlarda yazdığım şu tek reçete alımları işinin üzerine ara sıra giden olsa da, hep olayları kapattılar. 17 Şubat 2011 günü, sat 8:55:41 de aşağıda ki linkte olan fakat haberanaliz’in yeni yüzü tasarıma geçince, bu haberin  yayınlanmasına rağmen arşive kalktığı hepinizce malumdur. Mersin Valiliği ve Sağlık Müdürlüğü kayıtlarında mevcut olup, yok derlerse, bizim arşivimizde de kayıtlıdır. O günkü yazının özü şudur;
“Tek Reçete ile alımları DENETLEYEN var mı?”
24 Aralık 2010 günü bu köşeden seslendim. Sağlık alanında çok büyük giderlerden birinin TEK REÇETE ile yazılan doktorların tıbbi sarf malzemesi idi. Özellikle BEYİN CERRAHİ- ORTOPEDİ işinde korkunç boyutta alımlar vardı. Hastanelerin satın almalarına bakıldığında süreklilik arz eden ve devamlı alınan bu mal ve malzemelerin çok farklı fiyatlardan aynı anda değişik hastanelere verildiği açıkça ortada idi. Köklü bir araştırma yapılsın istemiştik. O nedenle yazdık. Ama yetkili ve ilgilisinin UMURUNDA OLMADI. Oysa ÇERÇEVE ALIM var. Ama nerede? Bakanlık desin dursun. Doktorlar bu sefer çerçeve ihale ile alınanlara uygunluk vermiyor, ELLİ ÇEŞİT kulp takıyorlar ki, ÇERÇEVE ŞEKLİNDE olmasın. Bizim dediğimiz olsun. Niye? 
Çünkü MEDİKALCİ- DOKTOR arasında çok güzel MUHABBETLER VAR. Şimdi birde öğreniyoruz ki, bu işin ÇETELERİ geçinenler çıkmış. Al gülüm ver külah cinsi. Adamların A’yı B’yi bildiği yok. Sabahtan akşama kumar oynayan mı dersiniz, uyuşturucu kullanan mı, ne ararsanız var deniyor. Bu tiplerden MEDİKALCİ olur mu? Medikalciyim diyen DEVLET İLE İŞ YAPAN, İHALEYE KATILAN BU FİRMALARIN dünü, bugünü araştırılmalıdır. Dünkü lastikçi, kamyoncu, pavyoncu, kaportacı nasıl medikalci olmuş ve nasıl bu mesleğin inceliklerini kısa zamanda öğrenip hastanelere sürekli onlar mal vermeye başlamış, bu işin sırrı ne? Bunu devlette çözecek bir makam yok mu yani?
Bunları araştıran soruşturan yok mu? DEVLET NEREDE DEVLET?... Sağlık alanında her yerde olmalı. Özellikle HASTANELERDEKİ alım satım komisyonlarında, reçeteyi yazan doktorun telefonunda, Malı getiren medikalın telefonunda ve ensesinde, Ayrıca o medikal firmaların iş yerlerinde ikametlerinde takipte olmalı devlet. Niye değil? Niye bu kadar serinkanlı götürüyorlar bu işi? Satın almalarda gün aşırı tek reçete alımlar var. Ve tonlarca, binlerce. Trilyonluk alımlar var. Baktığınızda hepsi ACİL ibareli. İstemi yapan reçeteyi yazan doktorda aynı, muayene edip kabul imzası verende aynı. Ya böyle şey olur mu?  Bir hastaneye 10 liraya vermiş adam, diğerine 15 liraya…
Bunları baştan sona kim denetleyecek? Kim bu israfın önüne geçecek? Aylardan beri işin üzerindeyim. Neticede çok mesafe kat ettim. Bu arada bu sıralar MERSİN’DE bir ihale yapıldığını da duydum. İnşallah devlet galip gelir. Uzakdoğu malları BARKOTLARI tekrar tekrar basılıp kakalanmaz.Yine bir mal hastadan çıkartılıp temizlenip tekrar takılmaz. Yine Sanayide tornacılara yaptırılan mallar, orijinalmiş gibi kakalanmaz. İnşallah.. Devletin tüm birimlerinin bu işe el atması gerekir. Acayip PARALAR dönüyor. Ben buradan bir kez daha sesleniyorum. Hastanelerde reçete bazında yapılan alımları didik didik incelesinler. Reçeteyi yazan doktoru ev, iş, cep telefonundan takibe alsınlar. Ayrıca o reçeteye uygunluk verenleri, satın almadaki görevlileri, malı veren firmayı aynı şekilde takibe alsınlar. Hem teknik hem fiziki… Bakın neler çıkacak… Ayrıca bu DOKTORLAR ve ilgili firmaların mal varlıklarını, dünleri ve bugünlerini hem maliye hem emniyet güçleri araştırsınlar. Garip ortamların çıkacağını BURADAN yazmakta fayda görüyorum.
24 Aralık 2010 günü aşağıdaki linkte yer alan haber duyuruyu yaptık.

O yazı şu: "GEZDİK BAKIN NELER MÜŞAHADE ETTİK" Tıbbi malzeme ve sarf malzemelerinde dünyanın kabul ettiği markalar vardır. Tıp literatürü bunlara belge vermiştir. Dayanıklılık, sağlamlık, hijyen, kullanım, pratiklik gibi her hususta ele almışlar ve otoriteler bunlara belge vermiştir.  Mesela bunlardan bir tanesi FTA (Eftiay) belgesi. Bu belgeyi taşıyan malzemeler üstün nitelikleri olan tıbben kabul görmüş markadaki alet malzemelerdir. Fiyatları da diğerlerine oranla, emsallerine göre pahalıdır. Temsilde hata olabilir ama Murat marka oto ile Mercedes marka otoyu karşılaştırmak gibi bir şeydir. Doktor, medikal firma anlaşmalı olarak paslaşarak hastanın geleceği, sağlıklı yaşamı, hayatı düşünülmeden FTA belgesi olmayan. Tıp dünyasında hiçbir değeri olmayan ancak yurdumuz şartlarında uyduruk bir takım belgeler sağlanarak hastanelere mal ve malzeme verildiğini duyduk. Hemen harekete geçtik. Çünkü daha çok değil geçenlerde KONYA da benzer bir olayda hocanın biri hapse atılmıştı. Neyse…
ÇİN – MALEZYA- PAKİSTAN- HİNDİSTAN MENŞELİ OLAN YÂDA ORALARDA YAPILAN MAL VE MALZEMELER yurda bir şekilde faturalı, faturasız giriyor. Bunların esasta değerleri 100- 200 lira arsında iken, gerçek FTA belgeli (eftiay) mal ve malzemeler ise 2 – 3 bin lira. Doktor ben ucuz aldım, medikalcı de ben ucuz sattım diyerek millete hava basarken bir bakıyorsunuz ki eftiay belgesi olmayan çürük çarık mallar hastanelere gagalanıyor. Tabi esasında hastalara gagalanıyor. Şimdi hakiki malı alsalar 2-3 bin liraya mal olacak. Ama çakmasını alıyorlar onun değeri esasında 100- 200 lira iken bunu 1000- 1500 liraya vererek ucuz mal verdik diyorlar. Medikalcı ucuz verdim, doktor ise ucuz olanı aldım, hastaneyi zarara uğratmadım ayağına yatıyor. Bu işler TEK REÇETE ile olan dikkat çekmeyen doğrudan alım işler.
Aslında olay öyle değil. Hastane resmen kazıklandığı gibi hastaların sağlığı düşünülmüyor. Örneğin bu çakmaların kullanılması ile hasta enfeksiyon kapabiliyor. Çünkü bu plak ve vidalar acayip. Plakların içinde kırılanlar var. Hastaya takılıyor ve bir süre sonra kırılıyor. Böyle 7 vaka olduğu bildirildi, araştırıyoruz.
Diğer taraftan bu çakma malları veren firmalara takibe alıyoruz. Bir bakıyoruz ki, aynı firmadan belirli doktorlar çalışmışlar. Ve o firmaların verdiği malların satın alımlarındaki tekliflere ve evraklara göz attığımızda yan tekliflerin hep aynı firmalar ve birbiri ile ilintili bağlantılı firmalar olduğunu görüyoruz. Acaba bizim gördüğümüzü devletimizin ilgili ve yetkili birimlerinde oturanlar görmüyorlar mı?
Yine nedense bu firmalar hep aynı doktorlar ile çalışmışlar. Sanki başka doktor yok? İlla aynı doktorlar. Acaba niye? Ve o doktorlar bunu bilmiyorlar mı? Biliyorlarsa bu işte menfaatleri ne? Çünkü hasta için çok da sağlıklı bir uygulama değil. Kırılan plak niye alınır? Niye bunu satandan sürekli mal alınır? İşin içinde iş olmasın sakın?
Bir türlü hastanın ve hastanenin sırtından inmeyenler HASTAYIMI düşünecekler? Sözde devlet ucuza alıyor. Ucuz etin yahnisi olmaz diyen atalar yanılmışlar (!) Bakın yahnisi olmuyor ama hastanın yahnisi oluyor… Bu yahninin adı, “plak- vida” yahnisi… Bilmem anlatabildik mi?
Ayrıca laf olsun torba dolsun demedik, gittik MDH, KADIN DOĞUM, TOROS, TIP FAKÜLTESİ, ERDEMLİ DEVLET, TARSUS DEVLET, SİLİFKE DEVLET, ANAMUR DEVLET ve diğer hastaneleri tek tek araştırdık. Tabiî ki biz çok yerde belgeyi ilgilisinden tam alamıyoruz ama gözlerimize inanamadık. Epey not aldık. Çünkü devletin dairesinde olan bu evrakların değişme şansı yok. Satın alımı tek reçete ile doğrudan alım usulü yapılan ve ödemesi yapılan evraklar değişmez. Bu söylediklerimizin ödemesi yapılmış çoğu ise bekliyor. Yılbaşı ağzı diye kıyamet gibi ödeme evrakı tekâmül etmiş cayır cayır ödeniyor. Tahakkuk amirleri, doğrudan alım sorumluları, satın alma komisyon üyeleri, muayene komisyon üyeleri seyirci. Sadece evrakları, imzalıyorlar. Ne alınıyor, kaça alınıyor, niye alınıyor, niçin hep aynı firmalar, niçin hep aynı doktorlar bu işi ne araştıran var, nede soruşturan… Tabi iş bize düşüyor. Gittik baktık… Tonlarca malzeme verilmiş, sayısız fatura kesilmiş. Çoğu tahsil edilmiş.
Şimdi MERSİN VALİSİ, SAĞLIK İL MÜDÜRÜ ne sesleniyorum,
Bu söylediğimi tahkik edecek ve araştırıp neticeye varacak olan kişi BAKANLIK MÜFETTİŞLİĞİ BİLGİ VE BECERİSİ göstermeli. O yüzden çağırın müfettişi gelsin incelesin. Bakın neler çıkacak. Korkunç boyutta bir israf, haksız kazanç, yalanma yullanma işi çıkacak. İşe MDH, TOROS Devlet hastanelerinden başlayın tüm ilimizdeki hastaneleri tarayın.  Şimdilik bu kadar... Biz araştırma ve incelemelerimiz faturalar üzerinden sürdüreceğiz ve hangi firma kaç fatura kesmiş, reçeteyi kim yazmış, ekindeki teklifler kime ait, bu firmaların birbiri ile ilinti ve bağlantıları ne? Bunları araştırıyoruz.
Bu arada birde teklif yapıyoruz. Devletimizin yetkilileri teknik ve fiziki takiple çok kolay yakalarlar bu işleri yapanları. Dediğimiz gibi tek reçete ile alımların ödeme evraklarını ellerine alıp reçeteyi yazan doktoru, satan medikalın sahip ve çalışanlarını takip etsinler kâfi. Çok kısa zamanda çok büyük olaylar çıkar."
EVET, O GÜNKÜ YAZININ ÖZÜ BU… Ama ne oldu? Kocaman bir hiçççççç… Yazık… Ne araştıran, ne soruşturan var. Ne önlem alan var… Sn. Sağlık Bakanımız RECEP AKDAĞ mükemmel bir insan.  Kendisinden rica ediyoruz.  Bu olaylara el atsınlar. Özellikle MERSİN ilinde…  Merkezdeki 3 büyük hastaneyi soruştursunlar. Korkunç boyutta süreklilik arz eden alımlar olduğunu ve firmaların aynı firmalar olduğunu, eklerindeki tekliflerinde aynı firmalara ait olduğunu görecekler.  A firması alıyor, B- C- D firması ona yan teklif veriyor. B Firması alıyor, A- C- D yan teklif veriyor.  Tekliflerdeki imzaları kontrol etsinler çoğu firma kaşesi basmış ama yetkilisi değil. Firmanın yetkilisi ve sahibinin imzası ile bu yan tekliflerdeki imzalar karşılaştırılsın gerçekler ortaya çıkacaktır. Bu arada biz devlete bir yardım ve yararımız olsun diye araştırmayı Tam 2,5 aydır çok yönlü sürdürüyoruz.  Elde ettiğimiz belge, bilgi ve dokümanları en kısa sürede buradan yine yayınlayacağız. Ama ALLAH RIZASI İÇİN YETKİLİSİ İLGİLİSİ BU İŞİ çok ciddi boyutta soruştursun, bu korkunç israfın önüne geçsin. Devlete yazık, millete yazık…”

İşte Biz, o tarihte ilgili ve yetkililere böyle seslenmiştik.Sonrasında da çok seslendik. Uydur kaydır araştırmalar yapan yereldeki ilgililer, olayların üzerini kapattılar, ciddi bir araştırma ve soruşturmaya yönelmediler. Fakat bu gün duyuyoruz ki, Bakan Müezzinoğlu, olaylara el atmış ve artık dileyen dilediği fiyattan bu ORTOPEDİ malzemelerini ve tek reçete ile satılan malzemeleri satamayacakmış. SUT’a girmiş. SGK iş çıkı takibe almış. İnşallah öyledir. İşin bir yolunu bulup tekraren hastalar sırtından devleti yontmazlarsa iyidir.

Hatta bu doktorların çoğu emekli olmayıp 65 yaşa kadar beklerken, şimdi mama kesildi diyerek emekliye ayrılıp özele koşanda varmış. 

Ameliyathanelerde konuşulan konu bu imiş. 

Artık arpa yulaf yok. Ne yapacağız? (!) 

Bu DR lerin içinde Ülkücü milliyetçi geçinen, ülkücülük ve milliyetçilikten geçinenler vardı ve ben yazdıkça bana küfür edip çeşitli iftiralara yöneliyorlardı. 

Nasıl ülkücü, milliyetçi yâda devrimci ise hasta sırtından medikal firma aracılığı ile devleti soyarken ve yüzdesini alırken yüzü bile kızarmıyordu. 

Kimi firmaları bunların aç gözlülüğü iflasa sürükledi, kimileri semirdi. 

Pavyoncuyu, kulüpçüyü, kumarcıya, avrat satanı medikalci yapma başarısını gösteren DR’lerimiz onların yazanelerinden çıkmadılar. 

Yüzde onla başlayıp, 15- 20- 25- 30 derken kavga gürültü çıkınca, yüzde 20 de anlaşmaya vararak yıllarca hasta sırtından medikalci doktor ikilisi anlaşması ile devlet soyuldu. 

Biz yazdıkça da İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR diyerek rakı sofralarında medikalcilerle aynı ortamda bize seslendiler.

Bazen haklarında inceleme başladı, ufak tefek yaptırımlarla dosyaları kapattılar. 

Endikasyonsuz ameliyat yaptılar, tayinleri çıkacaktı, siyasiler devreye sokuldu durduruldu. 

Bunlardan biri medikalcinin yazanesini garsoniyer gibi kullanıp içkisini içiyor, sevgilisi ile oynaşıyordu. 

Bir diğeri geçici görevle gittiği ilçe hastanelerine sevgilisi götürüp otelde ağırlıyordu. 

Haram para yemezler, bunlarınki helaldir. İlişkileri de helaldir(!) 

O yüzden çok mutlular. Evlerinde her şey iyi gidiyor. Sağlık durumları çok iyi. Huzurları yerinde (!) 

BU KONUYA YENİ VERİLER İLE DEĞİNMEYE DEVAM EDECEĞİM. 

Son 5 yıl içinde ne oldu, neler gelişti aktaracağım. Şimdilik bu kadar.

BU ARADA, 2014/106968 kayıt nolu HBYS ihalesi iptal edildi. Bu arada devletin işi duracak değil. Pazarlıklı alıma devam edildi. İhtiyaca binaen. Ne hikmetse, hep içerdeki firma pazarlıklı alımları kaptı (!) Nasıl bir düzenleme ve ayarlama ise, öyle oldu.

www.haberanaliz.net