Prof.Dr.Turhan USLU

Prof.Dr.Turhan USLU

Mail: turhanuslu@gmail.com

KALE KIYI KUMULU DA YOK EDİLİYOR

Kale kumulu Antalya’nın Kale ilçesi sınırları içindedir. Turizm alanı ilan edilen bu kumulda yakında otel inşaatları başlayacağı duyumunu almam üzerine bu yazımı Kale kumulu için ayırdım.

Kale kıyı kumuluna 15 Mayıs 1973, 9 Nisan 1979, 29 Haziran 1988 ve 3 Haziran 1993 tarihlerinde olmak üzere 4 bilimsel gezim oldu. 1979 ve 1993’teki gezilerimde kumuldan 25 fotoğraf çektik.1988 gezimizi Prof. Dr. Jean-Marie Géhu ve Prof. Dr. Manuel Costa ile yaptık.

Kale kıyı kumuluna yaptığımız gezilerde bu kumula ait 100’ün üzerinde bitki türü tespit ettik. 1979 yılında 5 ve 1988 yılında 17 örneklik alan çalışması yaparak kumulda 7 bitki topluluğu tanımladık. Bu bitki topluluklarından 3’ü dünyada sadece Türkiye’de (endemik) olan bitki toplulukları idi. Bunlar;

 

  • Malcolmio-Silenetum discoloris (Sadece Kale ve Patara’da tespit edildi)
  • Cresso creticae - Hordeetum marinae ( Sadece Adana’nın Höyük mevkii, Kale ve Kumluova’da tespit edildi)
  • Convolvuletum lanati (Kale, Kumluca ve Kaş’ta tespit edildi)

Yani bunlar Türkiye kıyı kumullarında da çok az sayıda kumulda bulunan bitki toplulukları. Bu Türkiye’ye özgü bitki toplulukları Kale kumulunda da yok edilirse varlıkları tehlike altına girmiş olacak. Bu kumul da ilk büyük tahribat 1962 yılında başladı.

Kale kıyı kumulu, çevre köylülerinin kumların rüzgâr erozyonu ile tarlalarını istila ettiği şikâyeti üzerine 1962–1965 yılları arasında kumulun 81 ha'ı çoğunlukla Acacia cyanophylla (Kıbrıs akasyası) kullanılarak ve buna eşlik eden Eucalyptus camaldulensis (Okaliptüs), Pinus pinea (Fıstık çamı), Pinus brutia (Kızılçam), Cupressus sempervirens v. horizontalis (Dallı servi) ve Cupressus sempervirens v. pyramidalis (Piramit servi) türleri kullanılarak ağaçlandırılmıştır. Bu ağaçlandırma ile kumul biyolojik çeşitliliği ilk büyük tahribatı yaşamıştır.

Kale kumulu ikinci ve daha büyük tahribatı özellikle sera ve tarlalar ile gördü. Kumulun ortasındaki Demre çayının batı ve doğusundaki kumul alanlarının büyük kısmı seralarla kaplandı.

Kale kumulunda üçüncü büyük tahribat kumulun batısında kıyı kumul, acı su ve kıyı tuzcul ekosistemlerinin bulunduğu alanda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Beymelek Akdeniz Su Ürünleri Araştırma, Üretim ve Eğitim Merkezi binası ve balık yetiştirme havuzları tesis edilerek olmuştur.

Kale kıyı kumulu, son yıllarda turizme tahsis edilme çabalarına sahne olmuştur. Bununla ilgili olarak 3 Haziran 1993’te Kale kumulu gezimizde gördüklerimizi Milliyet Gazetesi’nin 11 Haziran 1993 tarihli nüshasında sayfa 13’teki “Açık Pencere” köşesinde dile getirdik. O zamanki Kale Belediye Başkanı, kumul ağaçlandırma sahasının, Orman Bakanlığı’nca 5 özel firmaya tahsis edildiğini bize açıklamıştı. Bu tahsis işini duyan bölge insanlarından bazıları bu durumu istemediklerini belirten 8 bin imza toplayıp Ankara’daki yetkililere göndermişler. Bölge insanlarından bir kısmı da nasıl olsa oteller yapılırken kumul ağaçlandırmasındaki ağaçları turizmciler kesecek, onlar kesmeden hiç olmazsa ağaçlar bize kalsın diye ağaçları kesmeye başlamıştı. Burada ilginç olan Orman Bakanlığı’nın 1950–1991 yılında rüzgâr erozyonu için kumul ağaçlandırmaları yaparken 1993 yılında bu kumul ağaçlandırma alanlarını turizmcilere tahsis etmesidir.

Orman Bakanlığı kumul ağaçlandırmalarının yanlışlığını Bakanlığın 23–27 Haziran 1997 tarihlerinde Eğirdir (Isparta) de yaptığı “Erozyon Kontrolü, Mera Islahı ve Havza Amenajmanı Teknikleri Toplantısı”nda da söyledik ve bu toplantı konuşmaları basıldı. 

Kale kumuluna ait Dr. Yılmaz Bal ile 1957 ve 1992 yıllarına ait hava fotoğraflarını bilgisayar ortamında karşılaştırdığımızda yapılan tahribatın boyutları daha açık olarak anlaşıldı. Kumul alanının 102,3 ha.’dan 24,8 ha.’a, kumul uzunluğunun 9 038 m’den 8 826 m’ye ve denizden içeri doğru kumulun en geniş yerinin 1 163 m’den 234 m’ye gerilediğini gördük. 1958 yılında mevcut 4 kum tepesinin çalındığını tespit ettik. Bu kum tepelerinin 84,9 ha’lık bir alan kapladığı ve kumul tepeleri toplam uzunluğunun 461,7 m. olduğu ve en yüksek olanın yüksekliğinin 7,8 m. olduğunu gördük. Kale kumulundan alınan kumlar nedeniyle kıyı erozyonu artmış, 5,4 ha. kumul alanı denizde kaybolmuş ve deniz 2,11 m. kıyıdan içeri girmiştir.

Kale kıyı kumulu Bakanlar Kurulu tarafından “Demre (Kale) Kıyı Bandı Turizm Merkezi” olarak 7 Temmuz1997’de Turizm Alanı ilan edildi ve 8 firma tarafından bu alanlar kiralandı. Bu alana 5 otel ve 3 tatil köyü yapılması planlandı. Bu alan içinde Orman Bakanlığı’nca 2, Turizm Bakanlığı’nca 6 tahsisli alan bulunmaktadır.

Kale kıyı kumulunun yok edilmesi çabalarına böylece aşağıdaki kurumlar katkıda bulunmuş oldular.

  1. İki adet tahsis veren Çevre ve Orman Bakanlığı
  2. Altı adet tahsis veren Kültür ve Turizm Bakanlığı
  3. İmar planlarını onaylayan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı
  4. DETUYAB (Demre Yatırımcılar İnşaat Turizm Ortak Girişimi Ticaret ve Sanayi A.Ş.)
  5. Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi içine giren bu alanda korumadan sorumlu olup sesi soluğu çıkmayan Özel Çevre Koruma Kurumu
  6. Turizm alanı kararını kabul edip Resmi Gazete’de yayınlayan Bakanlar Kurulu

 

Bu tahsisler için Çevre ve Orman Bakanlığı’na şu soruları sormak istiyoruz

  1. Madem kıyı kumullarını turizmcilere tahsis edecektin 41 yıldır 12 kıyı kumulunda 8.274,5 ha ağaçlandırma için neden onca para ve emek harcadın?
  2. Kumulların biyolojik çeşitliliğini neden acele yok ettin? Hiç olmazsa bu tarihe kadar oralarda bilimsel araştırmalar gerçekleşebilirdi.
  3. Ağaçlandırmadan önce bu kumullarının biyolojik çeşitliliğini araştırıp nelerin yok olacağını neden sorgulamadın?

 

Bu biyolojik zenginliklerin doğa koruma, eğitim, doğa turizmi gibi konular açısından gelecek nesillere bırakılması gerekir. Unutulmaması gerekir ki turizmde güzel oteller tesis etmek insanoğlunun elinde olan bir güçtür. Ancak kıyı kumulları gibi turizmde de önemli doğal güzellikleri tesis etmek insanoğlunun gücünde değildir. Ayrıca doğal güzellikler turizmin gelişmesine neden