Prof.Dr.Turhan USLU

Prof.Dr.Turhan USLU

Mail: turhanuslu@gmail.com

KUMLUCA KIYI KUMULU

Antalya’nın Kumluca ilçesi Ortaköy yakınlarında Alakır Çayı üzerinde 1967-1971 yılları arasında toprak gövde dolgu tipinde Alakır Barajı inşa edilmişti. Şimdi aynı çay üzerine, daha kuzeyde Kuzca Köprüsü aşağısı ve yukarısında 2 barajın daha yapımına başlanması çevrecilerin tepkisini çekti. Çevreciler bu barajların özellikle 70 km uzunluğundaki Alakır Vadisini etkileyeceğini belirtiyor. Bunun dışında barajların yapım sürecinde toprak kazımları, ağaç kesimleri, buna bağlı erozyon, su tutma esnasındaki ekolojik tahribat vb. üzerinde de duruluyor.

Bu yazımızda Alakır Çayı üzerine yapılan ve yapılacak barajların kıyı kumullarını ve bu arada Kumluca kıyı kumulunu nasıl etkileyeceğinden bahsetmek istiyorum. Kumul oluşumu başlıca 3 safhada gerçekleşir.

  1. Kumların nehir ağızlarında birikmesi
  2. Kumların kıyılara atılması
  3. Kumların kıyıdan içerilere taşınması

 

Burada kumulların barajlarla ilişkisi 1’nci madde içine giriyor. Yağışlar sonucu toprak taşınmaya başlar. Taşınma, sonunda derecik ve derelerle devam eder. Bu aşamada yapılan barajlar toprak malzemesini tuttuğu için bunlar denize kadar ulaşamaz. Bu durum kumul oluşumunu engeller yani kumul oluşum sürecini keser. Kumullar, taşınan toprak malzeme içindeki kumlar ile artık beslenemez.

Kumul oluşum sürecinin tamamen kesileceği Kumluca kumulunun bitkiler açısından önemini bu yazımızda tekrar vurgulamak istiyorum.

Kumluca kıyı kumulu Antalya’nın Kumluca ilçesi sınırları içindedir. Bu kumula 16 Mayıs 1973, 10 Nisan 1979, 29 Haziran 1988 ve 1–3 Haziran 1993 tarihlerinde 4 bilimsel seyahatim oldu. Bu araştırmalarımızda kumulda 78 bitki türü tespit ettik. Bu aşağı yukarı Türkiye kıyı kumul bitki türlerinin % 10’u civarında bir sayıya denk gelmekte. Bu türlerden özellikle Convolvulus lanatus bitki türü Kumluca’da ve Türkiye kıyı kumullarında yok olma tehdidi altında. Bunun dışında insanların denize girme kuşağında bulunan Cakile maritima, Euphorbia peplis, Salsola kali, Salsola ruthenica ile kumulda diğer kuşaklardaki Catapodium rigidum subsp. rigidum, Hordeum marinum, Lotus halophilus, Alkanna tinctoria gibi türlerin de varlıklarının tehlike altına girebilecek duruma geldiklerini tespit ettik.

Kıyı kumulunun bitki örtüsünde 6 bitki birliği ile 1 bitki grubu tespit ettik. Bunlar;

  1. Salsolo - Cakiletum aegyptiacae Costa & Manz 1981
  2. Salsolo - Euphorbietum peplis Géhu et al. 1984
  3. Ipomoeo stoloniferae – Elymetum farcti Géhu, Uslu & Costa 1989
  4. Ononidetum hispanicae Uslu 1977
  5. Convovuletum lanati Çetik 1982
  6. Scrophulario – Sarcopoterietum spinosi Géhu, Uslu & Costa 1989

 

ve Cyperus capitatus bitki grubu.

Bu bitki birliklerinden 5’i endemik yani dünyada yalnızca Türkiye’ye özgü bitki toplulukları. Bu bitki topluluklarından Convolvuletum lanati dünyada sadece Kaş ile Kumluca arasındaki kumullarda bulunmakta. Ipomoeo stoloniferae - Elymetum farcti, Ononidetum hispanicae ve Scrophulario - Sarcopoterietum spinosi ise dünyada sadece Türkiye’nin Akdeniz kıyı kumullarında bulunan bitki topluluklarıdır.

 

Bu bilimsel araştırmalarımız dışında bu kumulun 1957 ve 1992 yıllarına ait hava fotoğraflarını bilgisayar ortamında karşılaştırdık. Geçen 35 yıl içerisinde kumul alanının 1.494 ha.’dan 296 ha.’a kadar küçüldüğünü görüyoruz. Tahrip edilen 1.198 ha. alanın 702 ha.da tarım (593 ha. tarla ve 109 ha sera) alanına, 363 ha alanın konut alanına dönüştürüldüğünün ve 88 ha alanın ağaçlandırıldığını tespit ettik. 30 ha alanda ise yol yapıldığını gördük. 1957 yılında mevcut 38 büyük kum tepesinin çalınarak 5’e indiğini, ve kum tepelerinin kapladığı alanın 134 ha.’dan 32 ha.’a indiğini  tespit ettik. Çalınan kum tepelerinden yüksekliği 9,75 cm varan kumulların olduğunu belirledik. Bunun dışında kumulun düz yerlerinden de kum çalındığını tespit ettik. 12,15 ha alanın kıyı erozyonu ile yok olduğunu, bu kaybın başlıca nedenleri olarak Alakır Barajının yapımı sonucu yeni kum malzemelerin gelememesi, gel-git ve derin deniz akıntıları olduğunu tespit ettik.

Kumluca kıyı kumulunda yukarıda bahsettiğimiz tahribat çeşitleri 1992 yılından sonra da hızla devam etti ve ediyor. Kumluca kıyı kumulunun hızla yok edilmesi için yörenin çiftçileri, seracıları, kum kaçakçıları, konutlar için imar izni veren Bayındırlık Bakanlığı ve Belediyeler, ağaçlandırmaları yapan Orman Bakanlığı ve DSİ hep birlikte büyük bir gayretle çalışıyor. Bu gayretlerinden ötürü bu kişi ve kuruluşlar ile bunları seyreden Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü yetkililerini kutluyorum.