MASUMİYET VE LEKELENMEME HAKKI
Devletin dini adalettir.
Adalet gömleğinin ilk düğmesini yanlış iliklerseniz, hak ve hukuktan bahsedemezsiniz.
MASUMİYET KARİNESİ ve LEKELENMEME HAKKI adalet terazisinin ilk düğmesidir.
Bunu ihlal ederseniz, en büyük KUL hakkına girersiniz.
Ayrıca bu en temel insan hakkına girer.
MASUMİYET KARİNESİ suç kesinleşmediği sürece kimsenin hükümlü sıfatıyla değerlendirilemeyeceğini ifade eden, temel hukuk doktrinidir.
Evrensel hukuk kurallarına göre, bir kişinin masum olduğunun kanıtlanmasına gerek yoktur; kişinin suçluluğunun kanıtlanamamış olması yeterlidir
Yine lekelenmeme hakkı masumiyet karinesinin bir yansıması olup devletin yargı eliyle bireylerin kişisel ve toplumsal anlamda telafisi imkânsız zararlara uğramasını engelleyen bir ilkedir.
Başka bir deyimle, İTİBAR SUİKASTİNE UĞRAMAMASI, TOPLUMDA İTİBARSIZLAŞTIRMA YANLIŞ ALGILAR YAPARAK kişinin haysiyet ve şerefini iki paralık etmeme halidir.
Kanunlar ile bu sınırlanmış ve yasal zemin altına alınmıştır.
Ama uyan yok, uyduran yok!!!
Soruşturmada gizlilik kararı var, GİZLi deniyor, hakkında soruşturma yapılan şüphelinin AVUKATI- AİLESİ savunma yapabilmek için belge ve bilgilere ulaşamıyor, ama o soruşturma ile ilgili evraklar BASINDA yer alıyor (!)
Bunun ne izahı olabilir?!
Bir gizlilik var ise, kimse bilmeyecek, duymayacak, bu konuda yorum yapmayacak, konuşmayacak, sadece ilgili soruşturmayı yapan savcı ve şüphelinin müdafisi yani Avukatı olayları bilecek ve onlarda gizli tutacak demektir.
Yaşadığımız ortamda bunlar oluyor mu?
Hayır!
Gizlilik var, herkes her şeyi biliyor, basın çatır çatır yazıyor, ekranlarda tartışılıyor, ama hakkında soruşturma olan şüpheli ve onu savunacak olan avukatın hiçbir bilgi, belge ve veriden haberi olmuyor.
Bunun neresinde ADİL bir yargılanma süreci var?!
Ceza kanununda silahların eşitliği ilkesi vardır.
Silahların eşitliği ilkesi, davanın taraflarının usule ilişkin haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde savcılık ve mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelir.
Kesinleşmemiş bir mahkeme kararını, kesinleşmemiş bir takipsizlik kararını eline alıp, şüpheli veya şüpheliler hakkında yaygara yapmak, asılsız ithamlarda bulunmak, tek kelime ile AYIPTIR – KUL HAKKINA GİRMEKTİR!!!
Masumiyet karinesi, lekelenmeme hakkı ve adil yargılanma hakkı her bireyin yasal hakkıdır. Bu hakkı ihlal etmenin cezası vardır ama uygulayan yoktur.
Böyle bir şey olmaz, olamaz, olmamalıdır.
Adalet mekanizmasını kirletmeye, küçültmeye, yıpratmaya hiç kimsenin, hakkı yoktur.
Adalet, sadece kapınız çaldığında hatırlayacağınız bir kurum değildir.
Hepimize lazımdır ve hepimizin adil adalet ile yargılanma hakkımız vardır.
Lütfen, masumiyet karinesini ve lekelenmeme hakkını gözeterek adil yargılamanın gerçekleşmesini sağlayarak insanlar hakkında yasal iş ve işlem yapın.
Hukukun dışına çıkılmasını önlemek de devletin işidir.
Kişiye gözaltına alıyorsunuz. Tamam, bu hukuki bir işlemdir. Ama içinden hukuku çıkartarak bu işlemi yaparsanız, bu gözaltı olmaktan çıkar GÖZDAĞINA dönüşür…
Tutukluluk bir hukuki tedbirdir. Ama içinden hukuku çıkartarak bu işlemi yaparsanız, bu tutuklamaktan çıkar TUTSAKLIĞA dönüşür…
Adil devlete, büyük devlete, hak hukuk gözeten devlete, anayasanın eşitlik ilkesine böyle bir tutum ve uygulama yakışır mı?!
Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.
Baki selam ve dua ile.



















