Sağlık ANALİZ

Sağlık ANALİZ

Mail: saglikanaliz@gmail.com

Mersin KHB Çatısındaki İşler…

Şu son zamanlarda KHB üst düzeyini masalarının başında görmeniz mümkün olmuyor.

Çoğu kulis yapıyor.

Önümüzde bir sözleşme süreci var.

Yeniden sözleşmesini yenilemek amacıyla Ak Parti il Başkanı ve bilcümle Ak Partililerin kapısını aşındıranlar mı dersiniz,

Sendikadan bastıranlar mı? (!)

Bu arada KHB çatısında MDH’ye eskidende orada müdür olan ve sonrasında soruşturma geçirip Kadın Doğuma verilen ve daha sonrasında da Tarsus Devlete verilen,  KHB Daire Başkanı Atakan Kızılok’un akrabası olan Gültekin Arsoy geri getirilmiş oturtulmuş. Hayırlısı olsun.

Ak Parti İl Başkanı Özellikle KHB’nin bu seferki sözleşme imzalama işinde, titiz davranmak zorunda.

Kılı kırk yaracak, işin ehli ve uzmanı olanları oraya getirilmesine vesile olacak.

Öyle hatır gönül ilişkileri ile makamlar dağıtılır, bu kez de burası ihmal edilirse, yazık olur.

Dün Mersin’e, bugünkü TV programımı yapmak üzere (Akşam saat 18- 19 arası) gelirken, aldığım bir bilgi gereği, Çetinkaya kavşağındaki bilborda iyice bakıp, birde resmini çektim.

Öncelikle bu hizmeti getiren, hizmete sokan herkesten Allah razı olsun.

Ancakkk…

Bu ünitenin aylar yıllar evvel alındığı ama hizmete bir türlü giremediği söz konusu.

Bir kısım tipler ve çıkar çevrelerinin bunu engellediği söz konusu.

Geçtiğimiz günler MDH Başhekimi Volkan Kahveci ve Hastane Yöneticisi Memnune Çamsarı doktorları toplayıp, tetkik yapmalarını, bu cihazın çalıştırılmasını rica etmişler (!) (Miş)ler diyorum, çünkü ben orada yok’um. Orada olan birileri aktarıyor. Yalan yanlış yazmayayım diye ben bana aktarılan iddiaları gündeme taşıyorum.

Yetkili, ilgili, bu işin sorumlusu çıksın cevap versin, açıklasın, ihmali olandan da, kusuru olandan da hesap sorsun.

Devletin böylesini bir cihazı ve aleti varsa, bu neden bu güne kadar işleme konmamış ve çalıştırılmamış?

Hastalar bu nedenle sürekli dışarıya gitmişler, başka illere gitmişler. Hasta ve hasta sahiplerine yazık değil mi?

Bu cihaz ve aletler varken, kullanılmaması, çalıştırılmaması ayrı bir konu, bağlanan paranın boşa bağlanması ayrı bir konu. Birileri araştırıp, bu cihaz ne zaman alınmış yâda gelmiş, bu işi ve hizmeti kim geciktirmiş, niye geciktirmiş, neden geciktirmiş, bu arada hastaların bu tetkik için dışarı kaymasından dolayı kurum ne kadar zarar etmiş, gereğini lütfen yapsın.

Bir başka tarafı, şimdi KHB sözleşme yenileyecek ya, böyle bir hizmet devreye şimdi sokuluyor ki, sözleşmeleri uzatılsın, çalıştı desinler diye, deniliyor… (!)

Artık orasını bilmem.

Onun takdirini, değerlendirmesini Mersin’i yönetenler yapsın.

Bir hususu daha aktarmadan geçemeyeceğim.

Geçen hafta aile bireylerimden birisini ameliyat ettirmek için Toros Devlet Hastanesine gittim.

Öncelikle Devletimden Allah razı olsun. Süper bir bina, muhteşem bir tesis yapmışlar.

İnşallah kıymeti bilinir, yönetenler korumayı, kollamayı bilirler.

O kantindeki yapılan yiyeceklerin kokusunun tüm binayı sarması hiç doğru değil, şık değil, hijyenik değil öncelikle onu aktarayım.

Devletin kendi kurumunda km koyarsa koysun, para ile çalışan masaj koltuğu konmaz, konmamalı. Ayıp ya, buna biri dur diyemiyor mu? O zaman altılı ganyan, spor toto, loto, milli piyango, internet kafeteryası filanda koyalım,  hastaların sırtından para kazanalım (!) Burası deva kapısı, çare kapısı. Oraya gelenler ızdırap ve çile içinde geliyorlar. Onların sırtından böylense tuhaf yollarla para kazanmak fikri sözce hoş mu?! Bu soruyu da yöneltiyorum.

Esas dikkatimi çeken şu oldu. Girişte Danışma var. Cici bir kızımızı oturtmuşlar. Allah selamet versin. Hemen yanı başında TDH ile ilgili bolca broşür ve tanıtım insörtleri var. Ben dört çeşit gördüm ve birer tane aldım. İnceledim. Çok güzel. Tıpkı özel hastaneler gibi bir tanıtım var. Yazımın en altında Aşağıda o broşürlerin kapaklarının görüntülerini yayınlıyorum. (4 adet) Bu çalışma güzel. İçeriği daha güzel olabilir. Kim hazırlamış ise, çok basit bir tasarım ile geçiştirmiş. Yazık günah. Buna bir emek ve para harcanıyor. Daha modern ve daha içerikli olabilir. Biraz daha gayret ve özen gösterilirse daha iyi olacaktır.

Bu hususta Toros Devlet yönetimi başta olmak üzere tüm hastanelerimizin yöneticilerine de dikkatlerini çeksin diye bir hatırlatma yapmak isterim.

Hangi malı alırsanız alın üzerinde etiketi vardır. Bu tür işlerde de yapan firmanın, baskıyı yapanın ismi yazılı olması gerekir. Yasa böyle, kanun böyle. Bu işi kim bastı, nerede basıldı belli olması lazım. Hiçbir broşürün üzerinde baskı yerini, basanı göremedim. Yok. Buyurun inceleyin. Bu suçtur. Basan içinde suçtur, bastıran içinde, dağıtımı yapan içinde suçtur. Mutlak suretle bunun baskısının yapıldığı yerin o broşürlerde ismi ve unvanı olacak. Basım tarihi yer alacak. Burada yok. Belki unutuldu (!) Belki de bunu Hastane yönetimi değil de bakanlık yaptı gönderdi. Yada KHB yaptı gönderdi. Her ne olursa olsun, bu broşürlerin üzerinde basım yeri, adedi, kaçıncı baskı olduğu, tarihi belli olması gerek. Üstelik devlet kesesinden bir ödeme söz konusu ise, buna daha da dikkat edecekler.  Ben yaptım oldu diyemezler, olmaz çünkü. Her işin bir yasası, kuralı var. İlgililer hangi şekilde baskı yaptırırlar ise yaptırsınlar, baskıyı yapanın o işin üzerinde ismi, unvanı, baskı tarihi, baskı adedi, kaçıncı baskı olduğu yazılı olmak zorunda. Tabi nal gibi yazması gerekmez. Minicik harflerle de olsa, bir yere sığıştırmak durumunda. Yasa böyle. Bunu da bir hatırlatayım. Bakın kaça bastırdınız, kaç para verdiniz demiyorum. Hizmet güzel. Ama büyük bir eksikliği dile getiriyorum. Bunlara özen gösteriniz.

KHB çatısı altında olan ve Mersin’de faaliyet gösteren tüm hastanelere lütfen bolca miktarda modern tekerlekli sandalye alınız. Tabi devleti koruyarak alınız. Yeterli değiller. Aynı şekilde sedyeler yeterli değil.

Kantinlerin içinde satılanların denetimini sağlayınız. Eğer siz yapamıyorsanız, sık sık Tarım müdürlüğü gıda kontrolcülerini ve Belediyeyi bilgilendirin kendileri gelip yapsın. Hem fiyat denetimi, hem satılan gıda içeriklerini…