Sağlık ANALİZ

Sağlık ANALİZ

Mail: saglikanaliz@gmail.com

Mersin Sağlık kimsenin umurunda değil

İl müdürü Gaziantep’e genel sekreter, MDH başhekimi Mersin’e genel sekreter olabilmek için var güçleri ile tüm siyasileri devreye koyarak ve sürekli Ankara’ya koşarak bir gayret içindeler.
Şimdi yine yoklar. Ankara’dalar. Başbakan bu gün yarın bu listelere onay verecekmiş.
Sağlık Bakanı bu kadar yazıp uyarmamıza rağmen bir kısım ısrar ve inat eden kesime dur diyemedi ve Mersin sağlık teşkilatındaki huzursuzlukları, yanlışlıkları, usulsüzlükleri, hataları, eksiklikleri, yapılmayan hizmetleri, ihalelerdeki merhaleleri, devlet zararını, hazine zararını görmezden gelerek iş başındaki bu isimleri bir üst makama taşımaya hazırlanıyor.
Sayın Sağlık Bakanına buradan sesleniyorum. Vicdan ve merhamet duygularım buna elvermiyor. Lütfen sizin yaptıklarınız güzelliklerin neden Mersin’e yansımadığını, bu iş başına getirilen müdür, Başhekim gibi kadroların ne işle meşgul olduklarını, bu güne kadar hangi başarılı işlere imza attıklarını, bu güne kadar devletin ve hazinenin ne gibi zararına çalıştıklarını, görev ihmallerini, kusurlu çalışmalarını, görevlerini kötüye kullanıp kullanmadıklarını, yapılan ihale ve alımlarda taraf tutup tutmadıklarını, yapılan ihalelerde açıklık, rekabet ve şeffaflık gibi ilkelere uyup uymadıklarını, iş yerlerinde çalışma barışını koruyup korumadıklarını, ayrıcalıklı çalışma yaratıp yaratmadıklarını, keyfi bir yönetim şeklini belirleyip belirlemediklerini, döner sermaye performans dağıtımlarında adil davranıp davranmadıklarını, bulundukları yerde yaptıkları görev gereği devlete zarar mı, fayda mı getirdiklerinin ivedilikle araştırılması, soruşturulması gerekir.
Günahtır. Burada tüyü bitmedik yetimin hakkı var. Hak etmeyen insanlar hak etmedikleri makama getirilirse, memleketin hayrına olmaz. Sırf siyasi hesaplar ile, sırf başkaca yandaş düşünceler ile bu atamalar yapılırsa olan MERSİNİMİZE olur. Yapmayın. Lütfen kendi iradenizle Mersin dışından Mersin’in tanımadığı ama devlete büyük hizmeti olan, faydalı kimseleri bu makamlara getirin. Eline büyük imkân geçecek, trilyonları yönetecek. Beceriksiz, kifayetsiz insanların elinde bu paralar heba olmasın.
İkinci bir olay sizin emirlerinize ve talimatlarınıza ayrıca dik duruşunuza rağmen halen MERSİN İLİ içindeki 112 acil doktorları kimisi karı koca, kimisi kendisi olmak kaydı ile kaçak göçek şekilde, kimseye çaktırmadan geceleri yada tatil günleri özel tıp merkezlerinde, özel hastanelerde nöbet tutuyorlar. Bu işle ilgili il müdürü, ilgili müdür yardımcısı ve diğer ilgililer olayı görmezden geldikleri gibi, araştıran, soruşturan, olayları takip eden, denetleyen kimseyi bulamamak ise çok üzücü. Saldım çayıra, Mevla kayıra mantığı ile Mersin’de sizin emirlerinizi takan ve uygulayan yok. Buna sessiz kalanlar ise sürekli makam atlıyorlar. Lütfen ansızın denetlemeleri arttırıp bu işi kontrol edin. Kaçak ve gizli bu şekilde çalışan onlarca isim bulacaksınız.
MR Tomo çekimleri özelleşmiş. Çalışanların devletin elamanları.Doktoru, teknisyeni. Ama parayı alan müteahhit. Bu nasıl iş? Döner sermaye ve performansa geldi i devletten alıyorlar. Ama özel sektörün işinde çalışıyorlar. Yazıyoruz bunu görmezden geliyorlar. Ve Devlet resmen soyuluyor. Niçin bu işi engellemiyorlar.
Hastanelerde çıkan yemekler birbirinden farklı ve berbat halde.Bunları kontrol eden, denetleyen bir mekanizmayı bir türlü kuramadılar. İşlerine öyle geliyor. Kimin ne yediği adamların umurunda değil. Ay otuz, maaş dokuz taktiği ile gözlerimi kaparım vazifemi yaparım mantığı ile çalışıyorlar.
Müfettişler geliyor çok ciddi olaylarda siyasilerin baskısı nedeniyle çok ciddi suçlara uyarı, kınama vererek gidiyorlar. Bunlar olacak iş değil. Hazine zararı, kuma zararı, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, görevi ihmal gibi işlerde kınama, uyarı vermek abesle iştigaldir. Ama maalesef yapılıyor.
Sayın Bakanım, özellikle temizlik, bilgi işlem adı altında alınan taşeron işçileri, idari ve teknik şartnamelere aykırı şekilde çalıştırılıyorlar. Bu kesin bir olay. Üstelik üniforma düzenine de uyulmuyor. Yaka kartları takmıyorlar. Kimi Başhekimin kimi müdürün sekretaryasında beyaz önlük giyerek sekreter gibi çalışıyorlar. Ayrıca danışma, kat rehberi, kat sekreteri gibi yerlerde temizlikçi kadrosundaki işçiler çalıştırılıyorlar. Usule, nizama aykırı bu çalışmaları yazıp uyarmamızı rağmen yapıyorlar.
Uydurma bir gece nöbetçi amirliği meydana getirmişlerdi, yazdık düzeltip, gece nöbetçi memurluk yaptılar. Ama baştan savma çalışmalarını sürdürüyorlar. Oraya torpillileri oturtmuşlar. Adamlar bir gece gelip üç dört gün işe gelmiyorlar. Kocaman hastanelerde binlerce personel var. Nöbeti neden yaymıyorlar doğrusu şaşmamak elde değil. Ayrıcalıklı insanlar yaratıyorlar. Bu bir gece gel 3- 4 gün gelme elemanları dışarıda iş kovalıyorlar, kendileri başka işlerde çalışıyorlar. Peki diğer personelin suçu ne, günahı ne? İş yerindeki çalışma barışına zarar veren bu yöneticileri kimse dur demiyor.
Hastanelerimizin hemen, hemen hepsinde, başta MDH ve Toros devlet olmak üzere TEMİZLİK HAK GETİRE. Dün MDH sağlık kurulunun oradaki tuvaletler leş gibi idi. İdrar kokusundan geçilmiyor. Yine vatandaşın girip çıktığı tuvaletler berbat halde. Böyle sağlık kuruluşu, hastane olur mu, bu işleri takip edenler görevlerini yapmıyorlar, vatandaş pislik içinde kalıyor.
MDH ana kantini yerine bu gün yarın yeni bir acil binası yapılacak. İki katlı. Orada bulunan kantin ise hastanenin diğer yerlerine kaydırılacak. Oto park içindeki Hastane Caddesi üzerindeki güzergaha, prefabrik yer yaparak kantini büyütecekler. Ne gerek var? Hastanenin belirli yerlerindeki küçük alanlara birer küçük prefabrik büfeler yerleştirsin, mevcut kantinciye versinler. Ne diye masraf çıkartıyorlar. Ne diye külfet getiriyorlar?
Ayrıca özellikle Toros devlet, MDH, Kadın Doğum kantinlerinin fiyatlarını inceleyen kimse yok mu? Ne satılıyor, kaç paraya satılıyor, nasıl satılıyor, bunu denetleyecek bir makam yok mu? Yoksa bu kişiler siyasete arkalarını dayamışlar kimsenin gücü mü yetmiyor? Vatandaş kazıklanmış, fahiş fiyatla soyulmuş kimsenin umurunda değil mi? Bunları kontrol edin.
Merkezi satın alma birimi diye bir yer oluşturmuşlar, orada bulunanların hiç biri işin ehli ve uzmanı değil. Bu konuda bir eğitim ve bilgiye sahip değiller. Eş dost hatırı ile oraya görevlendirmeler yapılmış ve umulan çalışma yapılamadı. Bu yüzden yetişmeyen ana ihaleler yine ilgili idarelerce bir yıllık olmak üzere çıkıyor. Yemek, Güvenlik, Bilgi işlem, Temizlik, MR, TOMO gibi önemli işler yine hazırlık içinde. Bakın buradan yazıyorum. Yine işleri alanlar aynı firmalar ve ekipler olacaktır. Yıllardır bu hastanelerde bu işlerde işleri yapanlar hiç değişmiyorlar. İyice inceleyen, araştıran yok.
Bir başka husus üç teklif ile alınanlar. Doğrudan alım dedikleri, anlaşmalı, paslaşmalı alımlar. BURADA GÖREV YAPANLAR alınacak malı ellerine alıp üç beş yerden sorduktan sonra, üç teklif alıp bir firmayı çağırıp git bunları ayarla gel sana verelim. Ama bak biz araştırdık bu iş 5 liraya oluyor. Sen 4,5 liraya yap ifadeleri ile istedikleri kişilere iş veriyorlar. Bunun neresi dürüstlük, doğruluk, hakkaniyet işi? Memlekette sanki hiç esnaf yok. Sadece bu hastanelere kapak atmışlar var. Hastanelerde 3 teklif ile iş alanlar hep aynı kişiler. Özellikle bakım onarım, tadilat, boyama, kapı, pencere, tabela gibi işler hep aynı kişilerce yapılıyor. Büyük maharet doğrusu... Demek ki bunlardan başkaca bu işin ehli kimse yok (!) Üç teklif metodu dediğimiz pazarlıklı alım denilen doğrudan alımların dosyalarının tek tek incelenmesi ve tekliflerin elden geçirilmesi, yazı, içerik, mühür, kaşe, imza gibi hepsinin kontrol edilmesi neticesi görülecektir ki işler belirli insanların kontrolünde cereyan ediyor. Yazık oluyor.