haberanaliz
Perihan ÇAKIROĞLU

Perihan ÇAKIROĞLU

Mail: perihancakiroglu@gmail.com

ORMANLAR BEKA SORUNU…

Günlerdir yanıyoruz, ard arda çıkan yangınlar tesadüf olamaz. Gerçekten olamaz…

Politikacılar “yüksek siyaset” yaparken yeşil alanlarımızın yok olması asla affedilemez.

“Terörsüz Türkiye” deyip yangınlardan cehenneme dönen ülkeyi nasıl savunacağız?

Yangınlar da en acımasız terördür.

Rahmetli Toprak Dede Hayrettin Karaca, TEMA gezilerimizde derdi ki, “Önemli olan hiç yangın çıkmadan yeşili, ormanları korumaktır”…

Bizler ne yapıyoruz?

Kış aylarında yangınları unutup satın almamız gereken yangın söndürme araçlarını öteliyoruz.

Mücadele için bütçeler yapıyoruz sonra da yaz mevsimi için ayırdığımız paraları başka işlerde kullanıyoruz.

Yangınla mücadele edecek ekipler özel eğitim ve beceri ister. Belediyelerde onlar için ayrılan kadrolara hatırla gönülle insanlar alıyoruz.

Yangın çıktı mı, gönüllüleri ve becerisi olmayanları işçi diye çağırıyoruz. Böyle olmaz.

Orman yangınlarıyla mücadele Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın en çok önem verdiği konu olmalı. Beka sorunu olmalı.

Yangınla mücadele aslında bir savaştır.

Özel stratejiler ister. Yangın çıkmadan koruyucu tedbirler gerektirir.

ÖLMEDEN YAŞAMAYA HASRETİZ..

Nüfusumuz yaşlanma trendinde. Yetişkin kadın nüfusu artık fazla çocuk doğurmak istemiyor. Doğuranlar ya bir ya da iki çocukla yetiniyor.

Üç çocuklu ailelere ise çok seyrek rastlanıyor.

Peki mevcut nüfusu koruyabiliyor muyuz?

Pek sayılmaz, koruyamıyoruz…

Ölüyoruz da ölüyoruz.

Pandemi yüzünden ülkemizde 200 binin üzerinde insanımızı kaybettik. İstatistikler bunun yarısını ifade etse de..

Salgınla mücadele konusunda yanlış adımlar attık, doktorlarımız bin bir güçlükle mücadele etti buna rağmen yeterince kendimizi koruyamadık.

Belki tüm dünyada da büyük kayıplar oldu ama Türkiye’de çok daha fazla ölüm olayı meydana geldi.

Yine, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 50 binin üzerinde canımızı yitirdik. Çürük binalar, onlara mezar oldu. Deprem zincirlerinde sağ olanları bile canlı canlı kaybettik.

Kartalkaya’daki kış otelinde çıkan yangın, 78 canımızı aldı götürdü. Doğru dürüst soruşturulamadı.

Yeni doğan bebeklerimizi cani çetelerin elinden kurtaramadık.

Maden kazaları, genel iş kazaları, çocuk işçileri çalıştıran işletmelerdeki kazalar, trafik kazaları, eşleri ve yakınları tarafından öldürülen kadınlarımız…

Böyle devam ediyor. Son 47 yılda PKK tarafından şehit edilen askerlerimiz, korucular vs. vs.

Verilen insan kaybının 50 binin üzerinde olduğu anlatılıyor ki aslında çok daha fazla…

Ve son orman yangınlarında verilen 10 şehit…

İyi haberlere hasretiz.

Ölmeden yaşamaya hasretiz..

O ANAYASAYI GÖREN VAR MI?

Başta siyasiler, herkes o taslak anayasadan söz ediyor. Türkiye Yüzyılı’na100 maddelik bir taslak.

MHP hazırladı. 2021’den bu yana konuşuluyor.Devlet Bahçeli, bir basın toplantısıyla açıklamıştı.

4 bölümden oluştuğu belirtiliyordu.

Bahçeli’nin verdiği bilgilerde, Anayasa Mahkemesi (AYM)yüksek mahkeme statüsünden çıkarılıp özel bir statüde düzenlenen bir mahkeme haline getiriliyordu.

Hala öyle mi bilinmiyor.

Yine Cumhurbaşkanlığı Sistemi sürecekti. Cumhurbaşkanı ile birlikte 2 Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın da seçimle işbaşına gelmesi öneriliyordu. 

Terörsüz Türkiye denilen süreçte PKK’nın kendisini sembolik bir törenle feshetmesi ve silahlarını yakmasının ardından Bahçeli, seçilecek iki Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın birinin Kürt, birisinin de Alevi olabileceğini söyledi. Ancak çok tepki çekti sözleri.

Bahçeli’nin anayasa taslağında değişmez ilk 4 madde için de şöyle konuşmuştu; TC’nin temel ilkeleri ve kurucu felsefeleri kıskançlıkla muhafaza edilmelidir.”

Herkesin ittifak halinde yeni anayasadan bahsettiğini ve bu nedenle de konuşmak, görüşmek için müsait bir zeminin olduğunu kaydeden Bahçeli, “Artık uzlaşmak yeni anayasa hazırlamak milli vecibedir. Bu tarihi göreve  MHP ön şartsız hazırdır” görüşünü dile getirmişti.

MHP’nin yeni Anayasa önerisi AK Parti yetkilileri tarafından memnuniyetle karşılanmıştı.

Bu hatırlatmadan sonra gelelim şimdiki duruma; Anayasa önerisi yine konuşuluyor. Ancak DEM Parti’nin yeni süreçte demokratik anayasa isteği nasıl şekillenecek henüz kimse bilmiyor.

Bahçeli’nin taslağında Kürtlerle ilgili kimlik maddeleri, dil ve eğitim konusu nasıl ele alınacak?

Bir komisyon kurulacaksa DEM’in istekleri metne nasıl yerleştirilecek belirsizliğin ana noktası bu olacak.

TBMM Başkanı Numan Kurtuluş, CHP de dahil, muhalefet parti liderlerini ziyaret etmeye devam ediyor. Kurtulmuş diyor ki, kurulacak komisyon öyle uzun çalışmayacak. Ağustos ayı boyunca durumu göreceğiz.

Peki Bahçeli’nin Anayasa taslağı nerede, gören var mı?

Yoksa rafa mı kalktı?