PANDORA’NIN KUTUSU AÇILDI…
Sahte diploma olayları, aslında eskiden bu yana süren bir olgu. Ne var ki, son açıklanan sahtecilik olayları “Atı alan Üsküdar’ı geçmiş”gibi bir noktaya gelmiş.
Eskilerde ilkokulu bile bitirmemiş ancak yetenekleriyle ünlü olmuş birçok kişiye hatırla gönülle diploma temin edildiğini çok duyardık.
Çok ünlü bir Türk Halk Müziği sanatçısı, bir yolla İlkokul diplomasına sahip olmuştu, hatta diplomasıyla hatıra fotoğrafı çektirmişti.
Ortaokul ve lise diplomalarına son anda kavuşan ve nasıl alındığı bilinmeyen insanlardan da söz edilirdi çokça.
Henüz üniversite bitirmek o kadar yaygın değildi.
Yine ilkokul mezunu birçok iş insanının (çoğu ünlü) nasıl zengin olduğuna dair başarı hikayelerini biliyoruz.
Kimisi nasıl olduysa üniversite diplomasına da kavuştu!
Sorsan ayıp, sormasan merak ediyor insan..
Geçenlerde çıkan haberlerde “400 akademisyen sahte diplomayla usulsüz biçimde görevlere atandı”iddiaları ortaya atıldı.
Hatta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı kamu kurumlarındaki yöneticilerin e-imzasını kopyalayarak çeşitli belgelerden sahte e-imza üreten 65 sanık hakkında 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası talebiyle
İddianame düzenlendi. Yapılan soruşturma netcesinde sanıkların aralarında BTK Başkanı, Başkan Yardımcısı ve YÖK Başkanlığı Eğitim ve Öğretim Başkanının yanı sıra 14 farklı üniversitenin Öğrenci İşleri Daire Başkanı veya personelinin e-imzalarını kopyaladıklarıtesbit edildi. Daha sonra bu haberler kısmen yalanlandı!
“Hiçbir profesör ve doçent bu kişilerin içinde yoktur” denildi kısaca.
Ne var ki, sahte diploma skandalı e-devlet ve e-imza sistemlerini de tartışmaya açtı.
E-imza flash belleği ve şifresi kimin elindeyse, onun kontrolünde oluyor.
Mühür kimdeyse padişah odur misali.
İki faktörlü DOĞRULAMA yok maalesef..
İddialar, sadece akademik alanda değil, dijital devlet altyapısında da panik etkisi yarattı.
PANDORA’NIN KUTUSU AÇILDI…
Sahtecilik yayılmaya görsün. Yalanlanan haberlerin aslında gerçek olduğu ve bu işin hangi boyutlara ulaşabileceğini tahmin etmek zor değil.
Sadece akademik çevrelerde değil, her alanda sahtecilik mevcut.
Normal yollardan değil, kısa ve karanlık yollardan bir diploma sahibi olmak isteyenler, kimi zaman parayla kimi zaman el altından bariyerleri zorlayarak amaçlarına ulaşabiliyorlar.
Çünkü itibar sahibi olmak, havalı bir üniversite diplomasını elinde bulundurmak çok anlamlı geliyor onlara. Şayet erkekse, evlenmek isterse hangi baba, böyle birçok diploması olan, mevki sahibi de olmuş damat adayına kızını vermez ki!
Anlayacağınız Pandora’nın Kutusu yeni açıldı. Sahnede kimleri kimleri göreceğiz..
İş başvurularında o kadar çok sahte özgeçmiş (CV) dilekçeleri gündeme geliyor ki, müesseselerin İnsan Kaynakları departmanları dedektif gibi çalışmak zorunda kalıyor.
Hele de e-İmza sahtekarlıkları en yetkili kişilere bile ulaşmışsa daha çok soruşturmalar açılacağını tahmin etmek hiç de zor değil.
Sahte bir diplomanın nasıl anlaşılacağına bakarsak, şu bilgilere dikkat etmek lazım; Sahte diploma için öncelikle o diplomanın akreditasyonunun uygunluğu kontrol edilmeli, ardından diplomayı veren kurumdan teyit alınmalı ve doğru mühürleri, imzaları ve QR kodları aranmalı..
Peki Mezuniyet Belgesi doğrulama işlemi nasıl yapılıyor?
Sisteme giriş yapabilmek için “turkiye.gov.tr adresinden E-Devlet Kapısı’na giriş yapmanız gerekiyor, E-Devlet şifreniz ve TC kimlik numaranız ile sisteme girip Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’nın hizmetlerine ulaşarak mezuniyet işlemlerinizi sorgulatabiliyorsunuz.
Bu bilgileri sanırım her zaman kontrol etmeliyiz.
Sözün özü; Dijitalleşme çağdaşlık ama kontrol ve denetim eksik olursa e-imzalar da havada uçuyor..