Dr.Binhan OĞUZ

Dr.Binhan OĞUZ

Mail: binhanoguz@gmail.com

RUSYA UKRAYNA KRİZİNİN ÜLKEMİZ TARIMINDA ESTİRDİĞİ FIRTINA

RUSYA UKRAYNA KRİZİNİN ÜLKEMİZ TARIMINDA ESTİRDİĞİ FIRTINA

Haber Analiz okuyucuları için kaleme aldığım yazıya başlarken maalesef TV kanallarından Rusya’nın Kharkiv’in merkezini bombalamaya devam ettiğini ve 60 km’lik bir Rus askeri konvoyunun Kiev’e yöneldiğini izliyorum… Dünya gündeminin kilitlendiği yıkımın, şüphesiz savunma ve enerji boyutu önemli ama geçtiğimiz yazımda da aktardığım gibi konu, tarım ve gıda açısından da yadsınamaz riskler içeriyor. Son yazımda Haber Analiz okurları ile paylaşmıştım; özellikle stratejik ürün buğdayda, ithalatın yüzde 75'i Rusya ve Ukrayna'dan yapılıyor ama her iki ülke ihracatımızda da önemli konumda…

ÜRETEN ÜLKE OLMANIN FERAHLIĞINI TEKRAR TADABİLMEK

Türkiye’nin 3 milyar ABD Dolarını aşan Hububat ithalatında Rusya 1, Ukrayna 2. Sırada, bu dizin 678 milyon ABD doları tutarındaki Ayçiçeği yağı İthalatı için de değişmiyor yine göbekten bağlıyız bu iki krizli ülkeye. Hububatlardan stratejik buğday yerine arpa desek durum yine benzer; Rusya’dan arpa ithalatı toplamın %31’ini aşmış durumda. Nohut ithalatımızın neredeyse %20’si Rusya’dan, Ukrayna 12. Sırada…Aslında konu an itibariyle yaşanan krizin, Rusya ve Ukrayna ile tarımsal ürün dış ticaretimize olumsuz etkilerini değerlendirebilmek tabi ama ister istemez Hububattan nohuta yaptığımız tarımsal ürün ithalatının sonuçlarını sarsıcı bir tokat yemiş gibi idrak ediyor ve aksettirmeden edemiyoruz…2018 yılında düzenlenmesinde destek olduğum Kanada’nın Toronto şehrine giden bir ticaret heyeti için potansiyel müşterilerin arayışı sırasında arkadaşlarım Mercimek ithalatında Kanada’ya bağımlılığımıza dikkat çekmişti ve benzer şekilde birlikte duruma isyan etmiştik; mutlak okumuşsunuzdur Türkiye mercimek ithalatının %80’nini Kanada’dan yapar olmuş durumda…Üretmeyip, döviz saçar hale getirmek, üretebilecek topraklarını çiftçisini, gencini çaresiz kılmış olmak hangi aklın, nasıl bir düşüncenin, sonucu diye merak ediyor kişi… Yerli Malı haftası heyecanı ile büyütülmüş bir nesilden olduğum için değil bu sorgulamam sadece…Yerli malı haftasından neredeyse İthalat malı haftasına gelmiş olmak üzüyor, endişelendiriyor. Oysa, üreten ülke olmak, zenginliğinin idraki hem kanaatkar ülke insanını ürettiği, çalışarak faydalı olduğu için keyiflendirecek, hem siyasi karar vericilerin elini cari açık, istihdam, gıda enflasyonu ile mücadele gibi kilit konularda rahatlatacaktır.

YAŞ MEYVE SEBZE İHRACATIMIZDA GERGİNLİK

Rusya ile Batıyı karşı karşıya getiren bu kriz tarım sektörünü ve ülkemizi etkiler diye düşünürken…2015 başında bir İhracatçı Birliği kurumumuz için Tohum ve Yaş Meyve Sebze İhracatının Geliştirilmesine dair yaptığımız bir projeye gitti aklım; Pamuk Tohumundan, Soğana, Domatesten Ananasa tam 38 ürünü incelemiştik.

Peki yaşadığımız krizden en çok etkilenecek bölge veya şehirlerimiz hangileridir dersek yine 2015 raporuna gidiyoruz ve “Antalya, Isparta, Burdur, TR61 diye anılan bölge incelemesinde genel anlamda Tarım sektörünün Bölge ekonomisindeki hayati önemi tartışılmaz biçimde ortaya çıkmaktadır.” dediğimizi görüyoruz

Antalya, Isparta, Burdur, TR61 diye anılan bölgenin değerleri incelemesinde “TR61‘de Tarımın GSKD (Gayrı Safi Katma Değer) içindeki payı % 17 olup, ağırlığının önemi Türkiye geneli mukayesesinde ortaya çıkmaktadır. TR61 Bölgesinde Tarımda GSKD 7,6 milyar TL olurken, sanayi için aynı değer 8 milyar TL’dir.” diye yazmışız.

BAKA Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı 2021 yılı Ekonomik Verileri raporu 43 sayfada yer aldığı üzere Türkiye örtü altı sebze üretiminde TR61 illerinden Antalya %49 oranında bir paya sahip olup krizli durumdan en çok etkilenecek illerden bir tanesi olmaya aday gözükmektedir. Aynı raporun 36. sayfasında yer alan TUİK verilerine göre toplam ürünlerde en çok ihracat yapılan ülkeler sıralamasında Rusya 4. sırada olurken Ukrayna 8. konumdadır.

“Dünya toplam Yaş Meyve-Sebze, Narenciye, Tohum ve Gübre ithalatı, 2013 yılında 141,3 milyar ABD Doları olurken, aynı veriler kapsamında Dünya Yaş Meyve-Sebze, Narenciye, Tohum ve Gübre ihracatı % 38 oranında artarak 2013 yılında 128.9 milyar dolar gerçekleşmiştir.” diye not etmişiz 2015 raporunda. Aynı çalışmada “Dünya yaş meyve sebze ithalatı 2013 yılında 77 milyar ABD Doları olurken, aynı yıl ihracat 72,1 milyar ABD Doları olmuştur.” şeklinde ibare yer alıyor. Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze İhracatçı Birliklerinin 2020-2021 Ocak-Aralık dönemi Yaş Meyve Sebze değerlendirmesinin 6. Sayfasında yer aldığı üzere 2021 yılında Rusya’ya toplam 214 bin ton yaş sebze ihracatı karşılığında 144 milyon dolar döviz girdisi sağlanmış Raporun 4. Sayfasındaki verilere göre ise Rusya’ya toplam 1.4 milyon ton yaş sebze ve meyve ihracatı karşılığında elde edilen gelir 1 milyar 13 milyon dolar olup, Türkiye genelinde ihracatı yapılan ilk 10 yaş sebzede domatesin payı değer bazında %41’dir. 2013 Trademap verilerine göre 9 207 208 bin ABD Doları olan dünya domates ithalatı, 2020 için 9 934 436 bin ABD Doları ve bu son verilere göre Rusya domateste %5,3 ile dünyada 5. en büyük alıcı.

Rusya, Türkiye’nin 312 milyon ABD doları olan 2020 domates ihracatında %20’ye yakın bir pay ile en büyük alıcı diğer kriz ülkesi Ukrayna ise Türkiye domateslerinin %12’sini alan 3. sıradaki ülke konumunda.

Hocam taktın demeyin lütfen, olay sadece domateste değil… dünya yaş meyve ihracatında 14. sıradayız ve Rusya neredeyse %47’sini sattığımız bir ülke Ukrayna’da 4. Sırada geliyor. Dünya yaş sebze ihracatında 11. sıradayız ve Rusya %18’ini alırken, 4. Sıradaki Ukrayna satışlarımızın %8,2ine müşteridir (Trademap Mart 2022) 080550 GTİP kodlu limon ihracatımızda %28,3 ile Rusya ilk konumda iken, 272 milyon ABD doları tutarındaki ihracatımızda Ukrayna 3. Konumda. Taze kayısı da Rusya’nın ihracatımızdaki payı Trademap verilerine göre %46 gibi olurken Ukrayna da 5. en büyük taze kayısı alıcımız. 080929 GTİP kodlu kirazda da ihracatının yüzde 23’ü, 081010 GTİP nolu yaş çilek ihracatının %58,4’ü, 080830 GTİP’li armut ihracatının %36’sı hep Rusya’ya…

YAŞ MEYVE SEBZE İHRACATIMIZDA ÜLKE ÇEŞİTLEMESİ ŞART

Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatında % 40’ları aşan Rusya Pazarına Bağımlılığını % 30’lar civarına indirmek ve Hedef Pazarlara İhracatı Ürün Çeşitlemesi ve Kalite İle Sağlamak olarak gibi bir vizyon ile hareket edilmesi dış ticaret karar vericileri tarafından sağlanabilir diye düşünmek istiyoruz

Hedef Pazarların Taleplerine Uygun Çeşit ve Kalite Standartlarına Uygun Yaş Meyve ve Sebze İhracatı İçin Tohum ve Gübre Sektörleri ile Entegre Çalışmanın Sağlanması akılcı olabilir.

Hedef Pazarların Taleplerine Uygun Çeşit ve Kalite Standartlarına Uygun Yaş Meyve ve Sebze Üretimi düşünülebilir.

Hedef Pazarlara Ulaşmada Yaşanan Ortak Sorunların Ortak Çözümler ile Giderilmesi akılcı olabilir…diyerek haddimizi aşmadan bitirelim…