Sağlık ANALİZ

Sağlık ANALİZ

Mail: saglikanaliz@gmail.com

Sağlığın sağlıksız çalışma hali devam ediyor…

Mersin ile ilgili ne yazarsak yazalım, yetkili ve ilgililer yazılanları kulak ardı ettiği gibi, olayları küllendirmeye ve kapatmaya özen gösterir bir çalışma içindeler. Oysa TÜYÜ BİTMEDİK YETİMİN HAKKINI, ŞEHİDİN HAKKINI gözetmeden çalışma yapılması vatandaşımızın ve kamunun vicdanını sızlatıyor.
Bakın İl müdürlüğünün basın birimi işine nasıl geliyorsa öyle çalışıyor. İldeki tüm hastanelerin alım satımlarını, açık ihalelerini, KİK e bağlı ihalelerini, doğrudan alımlarını,  vaktinde ve zamanında tüm basın kuruluşlarına duyurması gerekirken ve kamuyu bilgilendirmeleri gerekirken, sadece MDH nin ihalelerinin bildirilmesi ve diğer tüm hastanelerin ihalelerinin,  (büyük küçük, doğrudan alım demeden) bildirilmemesi dikkat çekici. İşte size bir örnek…
Toros Devlet hastanesi 2012/134404 ihale kayıt numarası ile KİK e bildirim yapıyor ve BİLGİSAYAR VERİ HAZIRLAMA İŞLETMENİalımı yapıyor. 2.10.2012 günü KİK te ilan yapmışlar. Şu saat olmuş halen MERSİN de kimseye durum bildirilmiyor. Ayrıca her hususu basına yansıtan sağlık müdürlüğü basın birimi bu hususu yansıtmıyor. Nedense, niye yansıtmıyor öğrenmek lazım. İhalenin yapılacağı saat ise2.11.2012 günü şunun şurasında ne kadar bir vakit kalmış. İş çok büyük ve Tüm Türkiye nin duyması gerektiği gibi, Mersin’de bu işi yapanların hepsinin duymasında devletin yararı var. Hazinenin yararı var. Ne kadar çok katılım olursa, o kadar rekabet artacaktır çünkü. Ama Mersin de REKABET, AÇIKLIK, ŞEFFAFLIK, SERBESTLİK ilkeleri hep çiğnenmiştir, çiğnenmeye de devam ediyor. Hesap sormayanlar sağ olsun (!)
Burada idari ve teknik şartnamelere göz attım. Doğrusu kim hazırlamışsa pekde düzgün hazırlayamamış ve işin garibi şu ana kadar bu şartnamelerin içeriğini itiraz eden birileri de olmamış. KİK de görünmüyor, idarede var ise onu bilmem mümkün değil. Ama sanmam. Çünkü biz bile yeni duyduğumuza göre, bundan sonra duyacaklar, okuyacaklar, araştırıp inceleyecekler ve itiraz da olacaktır diye düşünüyorum.  Neyse…
İdari ve teknik şartnameyi incelediğiniz vakit, işin ne kadar büyük ve eleman alımı olduğunu da göreceksiniz. Nitelikleri, vasıfları, özellikleri, hangi diploma ve belgelere sahip insanların nasıl çalıştırılacakları belirlenmiş. Alın elinize güzelce okuyun.
Burada şunu hatırlatmakta fayda mülahaza ediyorum. Toros devletin otomasyonunu yapanlar yargıda yargılanıyorlar. Hastane idarecilerinin çoğu da yargılanıyorlar. Bu ihalenin günü o yargı günü ile örtüşüyor mu, yoksa bir iki gün önce veya bir iki gün sonra mı? Bir kontrol etsinler?
Niye diyeceksiniz? İşi alacak olanlar sanki belli.
Gelsin devletim şimdiden bu işi takip edenleri, izleyenleri, dosya alanları, bu işle ilgili geçmişte dosya atanları, ihalelere girip işe teklif verenleri, işi alanları, o vakit alamayanları, şu anda bu işin idari ve teknik şartnamelerini hazırlayanları, işin başında bu ihaleyi gerçekleştirecek olanları, daha önceki işlerden dolayı haklarında adli idari takibat yapılıp yargılananları ve idari ceza alanları takibe alsın. İzlesin, dinlesin, teknik ve fiziki takip yapsın. Devlet için, devletin yararına olacağını sandığım bu işi yapsınlar bakın neler çıkacak. Devletin ilgili ve gizli birimleri bunu yapsınlar. Burada tüyü bitmedik yetimin hakkı var. Şehidin hakkı var.
Orayla o personel nasıl alınacak, hangi şartlarla alınacak, eş dost torpilliler mi girecek, yoksa hak eden vatandaşın çocuğu mu girecek kontrol altına alsınlar. Bu taşeron firmalara işe girişte neden iş ve işçi bulma kurumu kayıtlı ve yönlendirmeli elemanlar alınmaz onu da takip etsinler. Günah.
BU ARADA ÇAMAŞIR YIKAMA İŞİ ihalesi sessiz ve derinden devam ediyor. Toros bu yıl yapmayacakmış, çünkü yeni binada her tür ortam hazırmış. Ama MDH ısrar ve inatla ihaleyi yapıyor ve kapalı kapılar ardında, müdür yardımcılarının odalarında ilgili müteahhit ve taşeronlar ile sıkı fıkı ortamlar yaratılarak yapılıyor. Bu işleri yapanlar bu işlerin idari ve teknik şartnamesini hazırlayanlarla el ele kol kola hastane içinde geziniyorlar ve ne hikmet ise hastanelerde iş yapan firmalar bir türlü değişikliğe uğramıyor. Bir kısmı kâğıt üstünde el değiştirse de iş yapanlar, işleri takip edenler hep aynı. Bu işleri ciddi takip edenler yok. Olan devlete oluyor.