Sağlık ANALİZ

Sağlık ANALİZ

Mail: saglikanaliz@gmail.com

Sağlık teşkilatında ETİK olmayan atamalar…

Mübarek ramazan ayı geldi geçti.

Huzur içinde, mutluluk içinde geçsin isterdik ama PKK denen illet örgüt yüzünden büyük acıları millet olarak hep birlikte yaşadık. Allah hiçbir ana ve babaya evlat acısı vermesin.

Bu arada her zaman olduğu gibi bizler Mübarek Ramazan ayında da hiç boş durmayıp sizler adına, kamuoyunun gözü kulağı olma adına çalışmaya devam ettik. 

Yazdığımız tüm konuları ısrarla ve inatla takip ettim. 

Öte yandan bazı yetkililerde ise, bir görev bilinci ve sorumluluk olmaya başladığını gördüm, hissettim.

Yazılarım hakkında bakanlık düzeyinde olsun valilik düzeyinde olsun, ciddi değerlendirmeler yapılmaya başlandı. 

Zaman zaman da bana sözlü de olsa bilgi veriyorlar. 

Bu memnuniyet verici gelişmeler Sayın Sağlık Bakanımızın dürüst kişiliğinden ve işine verdiği önemden kaynaklanıyor. 

Sağlık Bakanlığı yetkilileri de, Mersin sağlıkta da, ne tür kişilerin çalıştığını, bakanlık politikalarını umursamadan, sadece kendi keyfiyetleri ve ağalık düzenleri üzerine, konumlarda ve makamlarda oturduklarını iyice öğrendiler.

Defalarca yazdığım Toros Devlet Hastanesi yemek sözleşme devri işinde, Sağlık bakanlığı yetkilileri, Sağlık Bakanlığında nasıl bir işlem yaptıklarını bana belirttiler. 

Sayın Bakanının talimatıyla konu müfettişlere incelettirilmiş. 

Sonunda Sayın Sağlık Bakanımız tapu gibi bir cevap ve emir vermiş Mersin Sağlık İdarecilerine. 

Sayın Sağlık Bakanımızı ve merkez teşkilatını tebrik ediyorum. 

İşlem aşamasında olduğunu, kendilerinin de izlediklerini, Mersinden cevap beklediklerini belirttiler. 

Bu nedenle bu hususu bugün burada yazmıyorum. 

Önümüzdeki günlerde bu işi ve gelişmeleri, ne nedir, değildir, niye böyle olmuştur gibi detaylarıyla açıklayacağım.   

Sağlık Bakanlığı bu kadar gelişmeye açık, dürüst ve güvenilirken,  Mersin Sağlık neden sahipsiz anlamıyorum.  

Sayın İl sağlık müdürü mü umursamıyor, sayın vali mi umursamıyor, sayın milletvekilleri mi, yoksa il başkanı mı umursamıyor?

Bakanlık Kamu hizmetinde kalite diyor. 

Hani kalite, kalite kimden bekleniyor?

Yöneticilere bakıyorsun, malum halleri belli. 

Laboratuar teknisyeninden, hemşireden hiçbir özel vasfı olmayan memurlardan derleme, toplama yöneticiler. 

Bakın bakalım hangi hastane müdürünün, müdür yardımcısının özel bir eğitimi, belgesi var?

Görevde yükselme sınavına girmiş ve başarılı olarak yükselmiş bir kişi gösterin, hastane yöneticisi gösterin, var mı? 

Yok. 

Ortak noktaları ne dersiniz?

Bir sendikaya üye olmak…

Sendikada zamanında ve şimdi ise sendikada yine aktif çalışıyorlar, ödüllerini de yöneticilikle alıyorlar.  

Çok çalışanlar hülle mülle yapıyor daha üst makamlara geliyorlar (!)

Allah aşkına, Mersin Sağlık yöneticilerini, ele alın bir ölçme değerlendirme yapın.

657 sayılı devlet memurları kanunu,  4734 kamu ihale kanunu,4735 sözleşme kanunu, 5018 sayılı kanunu sorun. 

Eğer yarısını biliyorlarsa ben bir şey bilmiyorum. 

Nerden biliyorum?

Aynası iştir kişinin demiş atalarımız. 

Yazılarımı hatırlayın, tekrar okuyun ve düşünün. 

Bu kanunların ucunu bilenler, benim burada yazarak duyurduğum ve gündeme taşıdığım akıl ermez hataları, yanlışları yapar mı?

Yapmaz.

Şimdi sen, yıllarca devlet memurluğu yap, müdür yardımcılığı yap, sendika yöneticisi ol, ardından 550 yataklı hastaneye müdür olma işine soyun (!)

Bu işe kalkışan insan,  katılmadığı bir satın alma toplantısına ait satın alma kararına katılmış gibi sonradan gelip imza atar mı? 

Anlaşılıyor ki, bunların sendika toplantıları da aynı ciddiyet ile sürmekte.

Sendika Yönetim Kurulu toplantısı yapan kişi bu hataya düşer mi?

Hele ki daha önce sahte belge düzenlediği iddiasıyla soruşturma geçiren ceza alan bir yönetici (bu durum kanıtlı ve kendi ifadesiyle ayrıca onayladır), hiç mi ders almamıştır?

Nasıl böyle bir hata yapar?

Cahil cesareti desem, insan yaşadığından ders alır. 

Ya iş bilmezlikten ya da şu anda arkasında siyaseten bulunanlara çok güveniyor. 

Arkasındakiler kimler? 

Kimler böyle canhıraş savunuyor bu kişiyi ve kişileri?

Adam imparatorluk kurmuş sanki. 

Devletin müfettişinden koruyorlar bunu. 

İhale evraklarında oynama, dolayısıyla ihaleye fesat karıştırma var. 

İşlem yapılmıyor. 

Muhakkik raporuna rağmen bir türlü Müfettiş çağırmıyorlar. 

Yaptığı hata o kadar açık ki, akıllı, vicdanlı, vatansever bir müfettiş gelse gereğini yapacak diye korkuyorlar. 

Adam sendika başkanı, bir orda bir burada geziyor sendika işlerini ve kendi sendikasının mensuplarını tayin ve atama işlerini takip ediyor. 

Hastane işlerine zamanı kalıyor mu? 

Kalmadığını görmek için yazılarıma bakın, hastanede aksayan işleri görün yeter. 

Ayrıca sık sık izne ayrılıp, yerine vekâlet bir yardımcısını bırakıp gidiyor.

MDH de göreve geldiği günden buyana kaç kez izne ayrılmış, ne diye ayrılmış, kime vekâlet vermiş, sayısına ve sıklığına bakın.

Böyle HASTANE İDARESİ OLUR MU, MÜDÜRLÜĞÜ OLUR MU, SİZ karar verin…

Bu kişinin arkasındaki yetkililer, sizin çevrenizdeki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında, Mersin Devlet Hastanesine müdürlük yapacak bu kişi kadar özellikli biri yok, öyle anlaşılıyor. 

Demek bu adam tek başına tim gibi çalışabilecek kapasitede sanıyorsunuz.

İnsaf yani. 

Hiç kimsede bu kadar yetenek yoktur. 

Hiçbir insanoğluna da bu kadar yük yüklenemez. 

Sizler ses çıkarmayınca o da kendini çok akıllı ve becerikli olduğunu, sendikayı da hastaneyi de yönettiğini sanıyor. 

O nedenle sağda solda caka satıyor. 

Eğer bu kişi bu işlere yetişemediğinden kendinin veya başka hastane çalışanlarının başı belaya girerse, Allah katında da kamuoyunda da sorumluluk bu kişiye arka duranlarındır. 

Allah için kamu yönetimi, iktisat, işletme okumuş, hastane idareciliği tahsilli, vizyon sahibi, genç, dinamik bir çok kişinin kamuda bulunduğundan eminim. 

Neden bula, bula, geçmişinde sağlık camiasından olmayan birine emanet ettiniz koca hastaneyi?

Ben kimsenin makamında, yâda aldığı maaş da döner sermaye parasında değilim. 

Ben gidip bunların yerine ve makamına oturacak da değilim. 

Biraz çalışsınlar, oturdukları o makamları,  aldıkları döner sermaye primlerini hak etsinler diye yazıyorum. 

Bana göre Devlet kamu yönetiminin en büyük sorunu, etik dışı işlerdir. 

Çünkü bu tür işler, Devlete ve kurumlara karşı güven oluşmasını engeller, güveni zedeler. 

Türk ceza kanununda ki bazı maddeler ile düzenlenen suçlar, kamunun itibarına, güvenine yönelik işlenen suçlardır. 

Kamunun itibarı o kadar değerlidir ki, kanunlarla korunmuştur. 

Kamunun memurlarına vatandaş içtenlikle güvenecek kardeşim. 

İşte bu kişiler benim çıkarımı koruyor diyebilecek. 

Bizim anlattığımız ve duyurduğumuz çalışmalardaki gibi memurlar, kendi konumlarını, yani memuriyet dışı çıkarlarını korumak için makamlarını kullanmayacak. 

Sendika başkanının hastane müdürlüğü yapamayacağını ısrarla yazıyorum kanundaki yorumu anlatıyorlar. 

Ben bu işin etik olmadığını ve bu kişinin emrinde çalışan memurlar için adil olmadığını, kamu çalışma barışını olumsuz etkileyebileceği için de özellikle kamunun zararına olduğunu düşünüyorum. 

Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar misali. 

Sendika başkanı olduğu için mi hastane müdürlüğü etik dışıdır, hastane müdürü olduğu için mi sendika başkanlığı etik dışıdır. 

Bu bir etik tartışma meselesidir…

Bu türlü etik sorunlar nedeniyle bu HÜKÜMET DÖNEMİNDE etik davranışların yerleşmesi için TBMM bir kanun çıkardı.

5176 sayılı…

Kanun Numarası: 5176

Kabul Tarihi: 25.05.2004

Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 08.06.2004

Kamu görevlileri etik kurulu kurulması ve bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun vardır. 

Açın bakalım kanunu 

AMAÇ VE KAPSAM    Madde 1 - Bu Kanunun amacı, kamu görevlilerinin uymaları gereken saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi etik davranış ilkeleri belirlemek ve uygulamayı gözetmek üzere Kamu Görevlileri Etik Kurulunun kuruluş, görev ve çalışma usul ve esaslarının belirlenmesidir

ETİK KURUL KURULMASI HAKKINDA YÖNETMELİK 

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK DAVRANIŞ İLKELERİ İLE BAŞVURU USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Etik Davranış İlkeleri 

Görevin yerine getirilmesinde kamu hizmeti bilinci Madde 5 - Kamu görevlileri, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde; sürekli gelişimi, katılımcılığı, saydamlığı, tarafsızlığı, dürüstlüğü, kamu yararını gözetmeyi, hesap verebilirliği, öngörülebilirliği, hizmette yerindeliğin ve beyana güveni esas alırlar.

Hizmet standartlarına uyma Madde 7 - Kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri ve diğer personeli, kamu hizmetlerini belirlenen standartlara ve süreçlere uygun şekilde yürütürler, hizmetten yararlananlara iş ve işlemlerle ilgili gerekli açıklayıcı bilgileri vererek onları hizmet süreci boyunca aydınlatırlar

SORUYORUM….

Katılmadığı bir ihaleye katılmış gibi evrak düzenlemek, kanunlarda belirlenen standartlara ve süreçlere uygun mudur? 

Bu hususta resmi kayıtlara bakın, ilgililerin ifadelerine bakın, yazılı evraklara bakın…. 

Yıllarca il sağlık müdürlüğü yapmış bir yönetici, başka bir hastanedeki satın almadan sorumlu başhekim yardımcısı (muhakkik sıfatı ile) raporla uygun olmadığını ileri sürerek, sağlık bakanlığından bu hususta müfettiş talep etmiştir.

Ancak müfettiş talebi göz ardı edilip, bir iki kişiden savunma alınmış ve soruşturma dosyası kapatılmıştır.

Ortada yasaya uygun olmayan bir davranış,  raporlu tespitli bir işlem vardır. 

Şimdi bu iş ve işlemler etik midir?

Dürüstlük ve tarafsızlık Madde 9 - Kamu görevlileri; tüm eylem ve işlemlerinde yasallık, adalet, eşitlik ve dürüstlük ilkeleri doğrultusunda hareket ederler, görevlerini yerine getirirken ve hizmetlerden yararlandırmada dil, din, felsefi inanç, siyasi düşünce, ırk, cinsiyet ve benzeri sebeplerle ayrım yapamazlar, insan hak ve özgürlüklerine aykırı veya kısıtlayıcı muamelede ve fırsat eşitliğini engelleyici davranış ve uygulamalarda bulunamazlar. Kamu görevlileri, takdir yetkilerini, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda, her türlü keyfilikten uzak, tarafsızlık ve eşitlik ilkelerine uygun olarak kullanırlar. Kamu görevlileri, gerçek veya tüzel kişilere öncelikli, ayrıcalıklı, taraflı ve eşitlik ilkesine aykırı muamele ve uygulama yapamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef alan bir davranışta bulunamazlar, kamu makamlarının mevzuata uygun politikalarını, kararlarını ve eylemlerini engelleyemezler.

SORUYORUM….

Bir hastanenin müdürü, aynı zamanda o hastanede çalışan memurların üye olduğu bir sendikanın başkanı olabilir mi?

MDH müdürlüğü görevi esnasında Hastane içindeki yaptığı görevlendirmelerde sendika lehine hareket etmiş midir, etmemiş midir? 

Çağırıp sorun çalışanları, alın listeleri inceleyin bakalım..

Hastanede döner sermayeden fazla pay alanları, özellikli bölümlere yerleşen çalışanlara lütfen bakın. 

Onları üye oldukları sendikaya göre listeleyin ayrıca bir bakın.

Nelerle karşılaşacaksınız. 

Bakalım listelerdeki ortak sendika hangisi? 

Fazla para ve dolayısıyla ayrıcalık sağlanmış zümreler kimler?

Bu çalışma şekli ve tasarrufu etik midir?

Saygınlık ve güven Madde 10 - Kamu görevlileri, kamu yönetimine güveni sağlayacak şekilde davranırlar ve görevin gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını davranışlarıyla gösterirler. Halkın kamu hizmetine güven duygusunu zedeleyen, şüphe yaratan ve adalet ilkesine zarar veren davranışlarda bulunmaktan kaçınırlar. Kamu görevlileri, halka hizmetin kişisel veya özel her türlü menfaatin üzerinde bir görev olduğu bilinciyle hizmet gereklerine uygun hareket eder, hizmetten yararlananlara kötü davranamaz, işi savsaklayamaz, çifte standart uygulayamaz ve taraf tutamazlar. Yönetici veya denetleyici konumunda bulunan kamu görevlileri, keyfi davranışlarda, baskı, hakaret ve tehdit edici uygulamalarda bulunamaz, açık ve kesin kanıtlara dayanmayan rapor düzenleyemez, mevzuata aykırı olarak kendileri için hizmet, imkân veya benzeri çıkarlar talep edemez ve talep olmasa dahi sunulanı kabul edemezler.

SORUYORUM..

Mersin Devlet Hastanesinde Hastane müdürlerinin sendika başkanı olduğunu çok iyi bilen, diğer sendikaların üyelerine bir sorulmalı. 

Bakalım çifte standart var mı yok mu? 

Şimdi hastanede yetkili değil bu sendika ama önümüzdeki zamanlarda yetki için seçimler olacak. 

İnsanlar sicil ve disiplin amirlerinin sendikasına üye olunca haklarının daha iyi korunacağını düşünecekler. 

Bu durum seçimlere nasıl yansıyacak, nasıl bir etki olacak? 

Başka sendika üyelerinin bağlı oldukları sicil amirlerinin rakip sendikadan olması, bir psikolojik baskı doğurur mu, doğurmaz mı?

Çalışanlara sorun bakalım onlar hastane müdürlüğünün itibarını ve güvenini nasıl görüyorlar. 

Bu durum hastane müdürlüğü makamına zarar veriyor mu vermiyor mu? 

Bu durum bu açıdan bakılınca etik mi?

Çıkar çatışmasından kaçınma Madde 13 - Çıkar çatışması; kamu görevlilerinin görevlerini tarafsız ve objektif şekilde icra etmelerini etkileyen ya da etkiliyormuş gibi gözüken ve kendilerine, yakınlarına, arkadaşlarına ya da ilişkide bulunduğu kişi ya da kuruluşlara sağlanan her türlü menfaati ve onlarla ilgili mali ya da diğer yükümlülükleri ve benzeri şahsi çıkarlara sahip olmaları halini ifade eder. Kamu görevlileri, çıkar çatışmasında şahsi sorumluluğa sahiptir ve çıkar çatışmasının doğabileceği durumu genellikle şahsen bilen kişiler oldukları için, herhangi bir potansiyel ya da gerçek çıkar çatışması konusunda dikkatli davranır, çıkar çatışmasından kaçınmak için gerekli adımları atar, çıkar çatışmasının farkına varır varmaz durumu üstlerine bildirir ve çıkar çatışması kapsamına giren menfaatlerden kendilerini uzak tutarlar. 

SORUYORUM…

Bir hastanenin müdürü aynı zamanda sendika başkanı; diyelim ki bir iki memur arasında sorun çıktı. 

Memur da üye olduğu sendikanın başkanına gitti, danıştı. 

Bu başkan hastanede bu iki memurun da disiplin ve sicil amiriyse nasıl davranır sizce? 

Kendisinden Hazreti Ömer adaleti beklenmeyeceğine göre, alın size çalışanların kafasında soru işareti. 

Hastane müdürlüğü yaparken edindiği bir bilgiyi, sendika başkanı olduğu sosyal grup lehine kullanır mı kullanmaz mı? 

Bu etik mi?

Görev ve yetkilerin menfaat sağlamak amacıyla kullanılmaması  Madde 14 - Kamu görevlileri; görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendileri, yakınları veya üçüncü kişiler lehine menfaat sağlayamaz ve aracılıkta bulunamazlar, akraba, eş, dost ve hemşeri kayırmacılığı, siyasal kayırmacılık veya herhangi bir nedenle ayrımcılık veya kayırmacılık yapamazlar.

SORUYORUM..

Şimdi bir sendika başkanı, kendi sendikasına üye bir memurun sorunu için yardımcı olmaya çalışsa, hangi unvanıyla yardımcı olacak. 

Hastane müdürü olarak yardım edecek olsa, etik değil. 

Sendika başkanı olarak yardım istese, kimden yardım isteyecek, emrinde çalışan memurlardan veya yönetimde birlikte çalıştığı hastane idaresindeki arkadaşlarından mı? 

Bu da etik değil? 

Hastane müdürü olarak yaptığı görevlendirme vb. yaptığı uygulamalar, başkanı olduğu sendikasına üye sayısını arttırmasına yol açabilir mi?

Açabilir.

Bu durumda kamunun kaynağı, kişinin kendisinin dolaylı olarak menfaatine midir? 

Evet. 

Peki, bu durum etik midir?

Kamu Etik Kurulu tarafından Yönetmelikle belirlenen bu ilkeler incelendiğinde de görüleceği üzere, belirlenen ilkelerin büyük bir kısmı halen yürürlükte olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda hükme bağlanan devlet memurlarının ödev ve sorumlulukları ile paralellik arz etmektedir. 

Yönetmeliğin 23’üncü maddesinde; 

Kamu görevlilerinin, görevlerini yürütürken bu Yönetmelikte belirtilen etik davranış ilkelerine uymakla yükümlü oldukları, bu ilkelerin, kamu görevlilerinin istihdamını düzenleyen mevzuat hükümlerinin bir parçasını oluşturduğu anlaşılmaktadır.

ŞİMDİ GELELİM SONUCA…

Bu yönetmelik gereği Mersinde il etik komisyonu kurulmuş. 

Bu komisyonun başında bir vali yardımcısı var. 

Bu komisyonun kurulma amacı ve görevi kanunda ve yönetmelikte belirttiği gibi kamu görevlilerinin uymaları gereken saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi etik davranış ilkeleri belirlemek ve uygulamayı gözetmek tir.

Ben bir TC vatandaşı ve kamu adına görevini yapan bir gazeteci olarak yukarıdaki hususları ileri sürüyorum. 

Mersin Valiliği İl Etik Komisyonundan bu konuların araştırılmasını ve sonuçlandırılmasını istiyorum. 

Komisyonun hastanedeki yukarda bahsettiğim hususları incelemesini, psikologlardan, çalışanlardan bilgi almasını öneriyorum.

Eğer 5176 sayılı kanuna uygun çıkartılmış olan kamu görevlileri etik davranış ilkeleri ile başvuru usul ve esasları hakkında yönetmeliğe göre kurulmuş, il etik komisyonu bana resmi bir cevap verirse.

Bir sendikanın başkanının aynı zamanda yüzlerce kişinin çalıştığı hastanede üst düzeyde disiplin ve sicil amiri olarak görev yapması etiktir derse. 

Mersin Devlet Hastanesindeki bence etik ve hukuki olmayan durumu devletin yetkilileri içine sindirirse ve tescil ederse tamam…. 

Ben bu konuda tekrar yazı yazmayacağım. 

Günahı vebali o komisyondaki yetkililerde.

Sayın valimizden ve komisyondan beklediğim şüphe yaratan, güven duygusunu zedeleyen davranışları değerlendirmeleri ve tekrarına ortam sağlayacak konularda el atmalarıdır.

Bu yasa herkes için çıkarılmış. Bazı kişilere özel uygulanamaz. Yasa sendika başkanlarını dâhil tüm personeli kapsar.