Perihan ÇAKIROĞLU

Perihan ÇAKIROĞLU

Mail: perihancakiroglu@gmail.com

TC’NİN İKİNCİ YÜZYIL SENARYOLARI VE KADINLAR

TC’NİN İKİNCİ YÜZYIL SENARYOLARI VE KADINLAR

Kim derdi ki, Covid – 19 virüsü gelecek ve milyonlarca insanın ölümüne neden olacak?

Kim derdi ki, iklim değişikleri aşırı yağmurları tetikleyip sellerle yerleşim yerlerini haritadan silecek?

Kim derdi ki, Rusya Devlet Başkanı Putin, gözünü karartıp Ukrayna’yı savaşa sürükleyecek?

Kim derdi ki, petrol fiyatları 100 doları aşıp, biz dahil dünyanın oynayan taşlarını yerinden sökecek?

Kim derdi ki, ülke enflasyonu yıllar sonra yüzde 50’leri aşıp koşmaya devam edecek?

Kim derdi ki, üniversite mezunu her 4 gençten birisi işsiz kalacak ve ev genci pozisyonuna geçecek?

Kim derdi ki, ayçiçek yağı kuyrukları oluşup pahalılık çemberini de delecek?

Kim derdi ki, patlıcanın kilosu 25 lirayı bulacak hatta aşacak.

Bunlar, epey süredir yaşadığımız ve yaşamaya da devam edeceğimiz sorunlar. Listeyi istediğiniz kadar uzatıp küresel meselelere de götürebilirsiniz. Siber savaşlardan da söz edebilirsiniz.

Geleceğimiz ve dünyamız ile Türkiye’miz nereye koşuyor?

Ben Türkiye üzerine yoğunlaştım.

Geçenlerde Ülke Politikaları Vakfı’nın (ÜPV) forumları vardı. Çevrim içi olarak konuşmaları elimden geldiğince izledim.

Programın adı da ilginçti: “İkinci Yüzyıl Forumları”. Bilindiği ülkemizin ekonomik ve sosyal potansiyelini ortaya koymak için yeni politikalar ve projeler geliştirmeyi amaçlayor ÜPV. Bu doğrultuda da farklı çalışmalara imza atıyor.

Türkiye, gelecek yıl 100’üncü kuruluşunu tamamlayıp ikinci yüzyılına başlayacak. Bu nedenle hepimiz çok heyecanlıyız..

Ne var ki, ikinci yüzyıl konusunda fazla senaryolar konuşulmuyor. ÜPV’nin forumlarından ipuçları çıkarmaya çalıştım.

İzlediğim forumda, 1923 Türkiye İktisat Kongresi’nden hareketle bu kongrenin 100’üncü yılına doğru Türkiye ekonomisi ele alındı. Prof. Dr. Bilsay Kuruç, Prof. Dr. Ahmet  İnsel, Prof. Dr. Ziya Öniş, Prof. Dr. Evren Balta, Prof. Dr. Ayşe Buğra, Prof. Dr. Fikret Adaman, Prof. Dr. Öner Günçaydı ve Prof. Dr. Şevket Pamuk ile birçok ekonomist ve siyaset bilimci konuşmacı ve katkı sunucu olarak yer aldı.

ÜPV Başkanı Avukat İsmail Doğan Subaşı, açtı forumu ve 17 Şubat 1923’te İzmir’de toplanan İktisat Kongresi’nin 99’uncu yıldönümüne denk geldiğini belirterek, vakfın çalışmalarında cumhuriyetin ikinci yüzyılına odaklanıldığını ve ekonominin bu çalışmalarda çok önemli yer tuttuğuna değindi. Tartışmalı ve farklı bakış açılarının gündeme getirildiği  o günlerde henüz Rusya – Ukrayna savaşı başlamamıştı.

Peki özetle hangi sonuç ve ipuçlarını yakaladım derseniz anlatayım;

“İlk yüzyılımızda yapamadıklarımızı ikinci yüzyılda yapmaya çalışacağız. Aklınıza gelenler.. Hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı, medya ve dolaylı halkın özgürlüğü, dijital devrim, teknolojik ürün ihracatının yükseltilmesi, endüstri 0.5, iklim değişiklikleri sonuçlarından korunmak için karbon ekonomisine geçiş, eğitimde reformlar, dünya sıralamasına girecek başarılı üniversiteler, uluslararası ilişkilerde çok vitesli Türkiye, zamanın ruhu elverirse AB’ye tam üyelik, ekonomide kendi kendine yeten, lirası ve gıdası en üst düzeyde bağımsız Türkiye, “Satın alma gücümüzün” ki (bence EN önemlisi bu) gelişmiş ülkeler seviyesine ulaştırılması, kaliteli sağlık hizmeti, kadınların istihdamda daha çok yer almasıyla ilgili çalışmalar, kadın cinayetlerinin bitirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin önlenmesi, sosyolojik olarak toplumda kutuplaşmanın engellenmesi, sağlam ve bağımsız bürokratik kurumlar, tabii ki Güneydoğu’da Türk ve Kürt barışının sağlanması..”

Bunları gerçekleştirmek için de kapsayıcı ve vatandaş dostu HÜKÜMETLER lazım unutmayalım...

Konuşmacılar, kendi alanlarında üç aşağı, beş yukarı benim de özlemle beklediğim böyle tesbitlerde bulundu. Düşüncelerinize tercüme oldum değil mi? Kısaca mutlu ülke ve mutlu toplum..

VE BİR GÜÇLÜ KADIN PORTRESİ: OYA ÜNLÜ KIZIL

Kim ne derse desin, kadın toplumun çimentosu, birleştiren itici gücüdür. Kadını baştacı yapan erkekler, aslında kendilerini de yükseltir. Bu böyle biline.

Bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Bol hamasetli söylemler dinleyeceğiz bugün ama YETMEZ...

Sizlere bir kadın portresi anlatacağım bugün.

Kadının adı Oya Ünlü Kızıl..  

Kendisini 2001’deki büyük ekonomik krizin kurtarıcısı Devlet Bakanı Kemal Derviş’le çalışırken tanımıştım.

Sonra Koç Topluluğu’na geçti. Rahmetli Mustafa Koç’un Yönetim Kurulu Başkanı dönemde onunla çalıştı. Firmanın Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü oldu. Son 15 yılı bu görevde olmak üzere toplam 19 yıl grupta yer aldı. Çok güzel projelere imza attı.

Bu projelerin yürütülmesinde Kızıl’la bir ekonomi yazarı olarak sık sık buluşmuştuk. Çünkü ülkenin ufkunu açacak topluma faydalı projeleri gazete sayfalarına taşımayı her zaman görev sayıyorum.

Kızıl’ın bazı üst düzey birkaç yöneticiyle 1 Nisan itibarıyla Koç Holding’den ayrılacağını öğrendim. Ve açıkçası üzüldüm.

Ulusal ve küresel ölçekte birçok ödül alan Meslek Lisesi Memleket Meselesi, Ülkem İçin ve HeForShe projelerini hayata geçirdi. Koç Topluluğu’nun Karbon Dönüşüm Programı ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği projelerini başarıyla sürdüren Kızıl, görevi süresince BM başta pek çok küresel ve ulusal STK’larla yürütülen ortak projelerde önemli roller üstlenerek  topluluğun paydaşlarıyla olan ilişki ve işbirliklerine büyük  katkılar sağladı.

Kızıl, Koç bünyesindeki Arter’deki son buluşmamızda yine önemli bir projeye imza attı.

 “Hayallerinde İnovasyon ve teknoloji meslekleri olan kadınlar ve kız çocuklarının, bu hayallerini önce hedeflere, sonra da gerçeğe dönüştürme yolculuklarına ortak olacağız..” diyerek Koç Holding genel müdürlerinden taahhüt aldı.

Ve Koç’un BM Kadın Birimi Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’ndaki “Küresel Liderliği” doğrultusunda Koç’un şirketleri, teknoloji ve inovasyon alanında toplumsal cinsiyet eşitliği için seferberlik başlattı.

Daha ne olsun değil mi? Mesleklerin cinsiyeti olmamalı.

Aygaz, Arçelik, Ford Otosan, Koç Finans, Tofaş, Tüpraş, Türk Traktör ve Yapı Kredi Bankası, bundan böyle gelecek 5 yıl boyunca teknoloji ve inovasyonda kadınlar ile kız çdcuklarına yönelik fırsat eşitliğinin sağlanması için çalışacaklar. Şirketler, toplumsal dönüşümü hızlandıracaklar, buna odaklanacaklar, ilköğretim, lise ve üniversitede okuyan kızların teknolojiye, inovasyon alanına yönelmeleri ve güçlenmelerini vazife edinecekler. 5 yılda da toplam 500 bin kadına ulaşılacak.

Öyle yağma yok. İlgili şirketlerin genel müdürleri ekonomi medyasının huzurundaı Oya Ünlü Kızıl’a kesin söz verdi.

Bu şirketlerin genel müdürleri öyle kolay kolay biraraya gelmez.

Oya Hanım’a evet dediler. Bizler de bundan sonra durumu izleyeceğiz.

Sağolun var olun Oya Ünlü Kızıl...

Kadınlar toplumun vazgeçilmez gücüdür..