Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

Belediye Başkanlarının İş olsun icraatları

Belediyelerin iş olsun icraatları vardır.

Tribüne oynamak için kurgulanır.

Bir bakarsın başkanımız eline fotoğraf makinası almış, kumlara yatar,  karetta kaplumbağasının poposundan çekim yapar, onu yerel basına servis ederler.

Sözde çok büyük çevreci, doğa aşığıdır, iki satır yazar onu basına atarlar.

Bakarsınız konser düzenler, orada kırıtan bir resmi bir yazı ile birleştirir atarlar.

Abidik gubidik işlerle resim çekilir atarlar.

Basın bültenciliği dediğimiz habercilere atarlar, onlarda bunu uyduruk sitelerinde yayınlarlar ve sonra fatura kesip o belediyelerden nemalanırlar.

LOP LOP.. lüp lüp..

Düzen böyle kurulmuş, biri gider diğeri gelir, değişen bir şey olmaz.

Bir Belediye başkanının tedbili kıyafet edip, sokağa çıkıp, kokmuş sokakları, çöpleri, çöp bidonlarını, metruk binaları, yol ve sokak ortasında kirlilik yapan işgalleri, kaldırım işgallerini, sahil işgalini, ormanlık alan işgalini, esnafın ve tüccarın sattığı gıda denetimini, fiyat denetimini, kendi güzerğahındaki toplu taşıma araçlarının denetimini, durak harici indir bindir yapanları denetlediğini, kamu malını işgal edenlere müdahale ettiğini gören olmaz…

Her meslekte ve her alada olduğu gibi BASIN SEKTÖRÜ İÇİNDEKİ yamyamları kendinden öncekiler gibi bulur, onlarla dans eder, onlarla yol yürümeyi maheret sanarlar.

Halbuki toplum o basın mensuplarını senden benden iyi tanır.

Kimin yiyici, kimin içici, kimin şaklaban olduğunu çok iyi bilir.

Onların itibar ettiği basın kuruluş ve mensuplarına itibar etmezler.

O yüzden oların yazdıklarını ancak 50-100 kişi ya okur ya okumaz.

Önemli değil.

Başkanlarımızın poposunu öpen lazım.

Eleştireni sevmezler, eksiği gediği bulup yazanı hiç sevmezler.

Oysa basının görevi budur.

Gerçekleri halka aksettirmek.

Çünkü o, milletin gözüdür, kulağıdır.

Basın susar görmez ise, millet susar görmez..

Onlarda zaten susan istiyor, konuşan değil.

Ama demokrasi, deyince, her tür demogojiyi ve laf salatasını önünüze koymada ustalar.

Ankara’da bir devlet büyüğümüzün yayındayız. Sordu.

Bizde Belediyelerin karnesini çıkardık.

İcraatları ile Yerel hizmette, tüketicinin yanında mı değil mi, çevrenin yanında mı değil mi, kalıcı hizmet mi yapıyor, yoksa tribünlere mi oynuyarlar aktardık.

Anlı şanlı başkanlarımızın gerçeklerini ortaya koyduk.

Bu gün yarın değerlendireceklerdir umarım.

Kimsenin gazete okumadığı, sosyal medyada görüntü paylaştığı, şunu ziyaret ettik, şuna uğradık, filanın düğününde idik, feşmekanı mekanında gördük halleştik, felanın nikahını kıydık, ölüsüne gittik,  paylaşımlarının FASA FİSO üstüne birde TİSO olduğu gerçeği gün gibi ortada.

Bakalım bir daha o koltukları görebilecekler mi?

Bakalım onları o koltuğu aday edenler birdaha edecekler mi?

Halk zaten onları çoktan sandığa gömmüş durumda.

Bekleyeceğiz göreceğiz.