Gündem ANALİZ

Gündem ANALİZ

Mail: ganaliz@gmail.com

GÜNDEMDEKİLER...

6 LI MASA VE ADAY ÜZERİNE

Aslında fena halde GRİP olmuşum, yatak döşek yatıyorum. Ancak kayıtsız kalamadım, yazıyorum.

6’lı masada, KILIÇDAROĞLU’nun dışında, hiçbir tercih, kamuoyunda, 6’lı masayı oluşturan partilerin tabanında kabul görmeyecektir.

Orada bu işe en layık kişi KEMAL KILIÇDAROĞLU’DUR...

O kadar!!!

TASA ÜSTÜNE TASA

6’lı masada bir araya gelen partilerin tabanlarına iyi bakınız.

Hiç biri, birbirine benzemez 6 parti, oyun kuruculuğa soyunuyor.

Ancak her partinin liderinin kendine özgü bir kuralı, kaidesi ortaya çıkıyor.

Liderlerin konuşma ve beyanatlarına dikkat ediniz.

Dolayısıyla bundan 3 ay önce yazıp söylediğim gibi, bu altılı masadan olumlu bir netice çıkmaz.

Boşa kürek çekiyorlar.

O zaman şöyle yazmıştım, “Sn. Kılıçdaroğlu ayrıl oradan ve çık aday ol, senin partililerin ve sana inanan diğer kesimlerin oyu ile çok daha büyük oranda oy alırsın”.

DİKER VE HDP ANALİZİ

Geçtiğimiz Cuma günü idi, E.Milletvekili Tevfik Diker:

“HDP AYM tarafından kapatılırsa yasak dışı kalanlar seçime girmeye hak kazanmış bir partiden seçimlere katılabilirler.

Bu parti hangisi olur?

Sorusuna cevap aranmalıdır.

Mevcut konjonktürde HDP ye en yakın parti DEVA Partisi gibi duruyor.

6'lı masa dağılırsa AYM’nin kapattığı HDP’liler DEVA Partisi listelerinden aday olarak milletvekili seçilirler.

Bilahare DEVA Partisinden istifa ederek TBMM de grup kurarlar ve yeni parti kurarlar.”

Demişti ve biz sayfalarımıza taşımıştık.

İşte linki: https://www.haberanaliz.net/haber/dikerden-onemli-bir-siyasi-analiz-hdp-kapanirsa-deva-ile-yola-devam-eder-17822

Bu gün aynı hususta bir açıklama ve öngörüyü MAK araştırma sahibi Sn. Kulat, tele 1 de yaptı.

İşte o videonun linki: https://www.youtube.com/watch?v=9L94YcLS3OQ

Yine daha önce bu hususta da şunu yazmış idim.

HDP’yi kim yanına alırsa o taraf öne çıkar demiştim.

Cumhur ittifakı alırsa onlar, Millet ittifakı alırsa onlar bu seçimi ilk turda göğüsler.

Yine aynı kanaatteyim.

ADALET VE HAKKANİYET

Toplumda büyük bir yara var.

Adalet ve hakkaniyet konusunda, hukukun – yargının verdiği kararlarla açılan yaralar var.

Bu yaranın oluşturduğu, sebep sonuç ilişkilerini iyi bir şeklide gözden geçirmek lazım.

Devlet yönetiminde ve kamusal hayatta gömleğin ilk düğmesi adalettir, hukuktur.

Hak ve hukukun çiğnendiği toplumlarda barışın ve mutluluğun olması düşünülemez.

Bu gün Cezaevlerinde 21 ilin nüfusunu geçecek şekilde yığılma var.

Koğuşlar tıklım tıklım.

Basit suçlardan yatanlar var.

HAKARETTEN yattığı gibi, hakaret suçunu işledi diye TCK 53/1 e göre memnu haklarını kullanmaktan geriye bırakılanlar var.

Yani seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere çok sayıda yaşamsal hakkını kişinin elinden alıyorsunuz.

Ne için?

HAKARET etti, hakaret ederek suç işledi diye (!)

O zaman Meclis çatısında agza alınmayacak hakaretleri yapanların hepsinin vekilliğini düşürün...

TBMM de vekil kalmayacak neredeyse.

Böyle saçma sapan bir uygulama olur mu?

HAKARETTEN insanın seçme ve seçilme hakkı elinden alınır mı?

Örneğin, sürücü belgesinin geri alınması, bir meslek veya sanatın belli bir süre yerine getirilmesinin yasaklanması gibi.

Bu nasıl bir ADALET DUYGUSU?!

HAKARET SUÇUNDAN dolayı bu TCK 53/1’i uygulamak adil ve hakkaniyetli bir iş mi?!

Bu tür uygulamalara son verilmesi devletimizin büyüklüğüne yakışır.

Basit bir düzenleme ile HAKARET suçu, 53/1 kapsamından çıkarılabilir.

Ayrıca bir İNFAZ düzenlemesi ile de tıkış tıkış olan o cezaevleri boşaltılabilir.

Çıkacak bir AF ile toplumsal barış, toplumsal mutabakat ve toplumsal kalkınmaya büyük fayda gelecektir.