BİZE BİR “DOĞRUCU” LAZIM…
Bizim siyasetçiler bir alem…
Siyasetin finansmanını kontrol edebilecek yasa ve uygulamalar hayata geçirilmedikçe de böyle devam edecek gibi görünüyor.
Parti liderleri kendilerini ıslah etmedikçe bilelim ki ülkemizde başa geçen her iktidar Türkiye’yi istediği gibi yönetecek. Yürütme, yasama ve yargıyı bugün olduğu gibi denetimden uzak “Ben ne dersem odur” çizgisinde kullanabilecek.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, kaliteli siyaset, etik siyasete ihtiyaç duymamayı sağlıyor. Bu olanak hep kullanılacak. Halk bunu çoktan anladı ancak siyasetçiler üç maymunu oynuyor.
Peki sadece iktidar mı bunu yapıyor? Hayır…
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP eski Genel Başkanı ve Ana Muhalefet Lideriydi. Genel seçimleri kaybedince bu özelliklerini de kaybetti. Hokus fokus yollara gitmeye, kaybettiği koltuğunu geri almaya kalkıştı. Özgür Özel’in Genel Başkan seçildiği Kurultay’dan bu yanameğerse kurduğu Özel Ofisi’nde “Nasıl olursa olsun yeniden CHP Lideri olmalıyım” düşüncesiyle hareket etmiş ve bunun gerçekleşeceğine de çok inanmış.
İhanet uğradığını, hançerlendiğini hatırlarsanız sık sık dile getiriyordu. Fazla bilmediğimiz “Mutlak butlan”kavramı da bu sırada gündeme geldi.
HİÇ YAKIŞMADI…
30 Haziran’da ilgili mahkeme bu kararı verirse, Kılıçdaroğlu, güya “Kayyum” CHP’nin başına gelmesin diye kanuna uyup Genel Başkan olmayı hayal ediyor! Yani olmayacak duaya “Amin” diyecek..
İktidarın ekmeğine yağ sürecek.
Köprülerin altından çok sular aktı. Ancak hala Kılıçdaroğlu, Genel Başkan olmak istiyor. Yani kayyum atanmaması için bunu istiyor.
Oysa AK Parti’nin YSK Temsilcisi Recep Özel, “YSK kararınaı mahkeme bozamaz. Eğer mahkeme, kararı bozarsa bütün sistem allak bullak olur” diyor.
Gerçekten çok saydığım Kılıçdaroğlu’nun bu yaklaşımı herkesi çok şaşırttı.
Bereket ki, CHP’nin eski genel başkanları Hikmet Çetin, Altan Öymen ve Murat Karayalçın, ortak açıklama yaparak “Özgür Özel” in yanında durarak destek oldular.
19 Mart operasyonlarının üzerindesopasın 100 gün geçti. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan ekonomik türbülanslarhala etkisini gösteriyor. 60 milyar dolarlık ilk büyük türbülansı durmak için Merkez Bankası çok çalıştı.
Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek, soğukkanlı demeçler verse de siyasetin ekonomik gidişata olumsuz etkileri devam ediyor. En çok da enflasyonun düşmesi mümkün olamıyor.
Savcılarımıza büyük görevler düşüyor. Yargı, siyasetçilerin sopası olmamalı..Ekonomi bilen savcılar bu öneriyi daha iyi anlayacaklardır.
----
SEZEN DOĞRUCU İSTİYOR…
Kimi zaman siyasi hareketlerden ve anlamsız işlerden sizler gibi ben de sıkılıyorum.
Bu yazıyı yazarken bir şarkıdan bahsetmek istiyorum.
Şarkılarını severek dinlediğimiz Sezen Aksu, sessizliğini bozdu…
Aksuuzun yılların ardından çıkardığı “Paşa Gönül Şarkıları”albümünde 16 şarkıyı seslendiriyor. Bu albüm, aynı zamanda sanatçının 50’inci sanat yılına denk geliyor.
Tüm şarkılar güzel…Tüm şarkılar anlamlı ve mesaj veriyor dinleyenlere..
Ne var ki, ben en çok “Doğrucu” adlı şarkıya takıldım. Söz ve müzik Sezen Aksu’ya, düzenleme ise Ozan Bayraşa’ya ait…
Sözlere bakınca, Sezen günümüzü adeta şarkısına taşımış.
Yapay zeka kullanılarak yapılan albümden seçtiğim bu şarkının sözlerine dikkat lütfen….
“Verdim elimi
Alamadım kolumu
Mevzu yine üstüme kaldı mı, kaldı.
Ay ne oldu böyle bize
İnsanlık öldü mü?
İş bu raddeye geldi mi, geldi
Gelen yok giden yok
Bir selam sabah eden yok
Meğer değişmiş dünyanın kodları
Bir şarkı vardı
Adı “İki Yabancı”
Artık tam da bu ahir zaman yalnızları
Çaldım açan yok kapıları
Bozulmuş buraları
Bir durup bakmak lazım.
Belki haklı olmak uğruna
Unuttuk manaları
Bize bir Doğrucu lazım lazım
Lafa bakarım laf değil
Altı boş üstü zehir
Biz deli miyiz neyiz?
Allahım
Olacak gibi mi değil
Yenecek nane mi hayır
Eben de hem ağlarım
Hem oynarım
Çaldım açan yok kapıları
Bozulmuş buraları
Bir durup bakmak lazım
Belli haklı olmak uğruna
Unuttuk manaları
Bize bir doğrucu lazım…“
Gerçekten bizlere yalan söylemeyen, oyun oynamayan, yasalara ve kanunlara uyan fırsatçı olmayan DOĞRUCU siyasetçiler lazım….