Kibar ALİ

Mersin toplumu çok karışıktır.

Ayrı ayrı partilerdeymiş gibi görülseler de, hepsinin elleri birbirinin cebindedir…

O, ona cırt der, bu, buna cırt der, ama iş AVANTA – İHALE - KOMİSYON – “LOP” götürme işine dönüştü mü, el ele tutuşur, kol kola gezerler.

Mersin şimdilerde KİBAR ALİ dönemini yaşıyor.

Kibar FEYZO olur da, Kibar ALİ olmaz mı?!

Olur olur, bal gibi olur.

Nerede bir LOP var, Kibar Ali orada…

Nerede bir HOP var, Kibar Ali orada..

Nerede bir zıp zıp var, Kibar Ali yine orada…

Birde bunların yancıları var, “makaram sarı bağlar kız söyler gelin ağlar” türküsünü çığırır..

Üniversite yolunda garsoniyer, Tece ve Tömük de pansiyon, bunlardan sorulur…

Nerede bir yer arıyorsanız bunlara soracaksınız…

Kibar Ali ve ekibi iş başında…

Geçenlerde URFA – MARDİN civarına gidiyorlar.

Yanında CULLUK İsmet var.

Yancılarında CEVİZ Adil, KIZIL saçlı karı da var.

Urfa’da sabah sabah ciğer yiyorlar, Diyarbakır’a geçecekler, yolda karın ağrıları tutuyor, mide alışmamış ya, aç karnına ciğer işine, cırt oluyorlar, bir petrole girip tuvalete sıraya giriyorlar.

Oradan kalkıp, Diyarbakır”a vardıklarında ciğer işinden vazgeçip, oranın meşhur kadayıfını yiyorlar.

Bir gece orada kalıyorlar, kaldıkları otelin restoranında iki ayrı masa arasında kavga çıkıyor, oradan atılan şişe bizim Kibar Ali’nin kafasına isabet ediyor.

Olay büyümeden kapatıyorlar, işin içinde rezillik var.

Dut gibi sarhoşlar, yatıyorlar, ertesi günü kalkıp Mardin’e geliyorlar.

Mardin de Ovacık belediyesini ziyaret edip, Ankara’ya dönüyorlar.

Bu ziyareti yapan KİBAR ALİ ve şürekası, aslında bir avanta, luvanta peşinde olup, kendilerine bir EKMEK ÇIKARMA çabasındalar.

Ama yakayı Kızıl saçlı karıya kaptırıyorlar.

Karı bunların o rezil hallerini herkese anlatıyor.

İş ÇEVRE işine dönüyor.

Ankara’da Patlıyor yani…

O patlama İsrail ve İRAN arasındaki füze atışı gibi gelip Mersin’i buluyor, iyi mi?!

Bakalım Mersin ve ilçelerinde ne gibi etki yaratacak?!