MERSİN’DE “İZ” BIRAKANLAR!!!

Bizim Mersin’de bir kesim vardır, suratları jiletle kazınmış gibi, kızarmaz, utanmaz, arlanmazdır...

Bunlar her haltı yerler, sonrada pişkin pişkin aramızda normal insanmış gibi gezerler.

Kendi poposundaki ALİNGİRİ görmez, milletin gözündeki tüyü görür (!)

O kadar yazıp uyardım, ikaz ettim, bu müzede ismi geçenler ne yapmışlarda, orada isimleri yazılı dedim...

Tıss diye ses çıkmadı.

Burayı geçelim bir kalem...

Ne demişler ismine?

Mersin de İZ bırakanlar...

Bir kısım UYANIK ve TARİHİ ESERLERDEN yükünü tutan, geçmişte sıvacı ustası iken TRİLYONER müteahhit olanlar var.

Bak adam İZ bırakmış işte.

Alın bunu da o İz Bırakanlar Müzesine...

Sanayi sitesini yeşil alana çevirip daha sonra fırsatı bulup ticari alana çevirip RANT sağlamış...

Bayrak flama demiş, milletin sırtından malı götürmüş, semirmiş...

Adam matbaacı, ekmek, su, kıyafet, tatlı, şeker, börek çörek satmış kamu kurumuna...

Belediye Başkanı aynı firmaya, kimi zaman pazarlıklı, kimi zaman açık, çoğu zaman doğrudan temin ile bizlerin sırtından iş vermiş, adamı ve yandaşları palazlandırmış..

Özel kalem müdürlüğünü sıçrama, atlama yeri olarak görmüş, yandaş, paydaş dememiş buradan, sınavsız, emeksiz, çabasız olarak memuriyete kazandırmış...

O şenliği, bu şenliği, şu festivali diyerek bizlerin sırtından etkinlikler yapmış, servetine servet katmış...

İl müdürü, ilçe müdürü diye gelmiş, Mersin’e hizmet diye başlamış, hak etmeden maaşını alıp, temsil ikramdan yolunu bulmuş...

Cami derneği, okul derneği, yardım derneği diyerek oluşumlar yapmış, küpünü doldurmuş...

Asıl branşı dışında çalışmış, makama getirilmiş, tiyatro- müzik- resim- rotaryen- lions- radyo programı demiş mesainin 8 saatini de CARCARLA geçirmiş...

Elektrik su borcunu ödeyemez halde iken, partiye mitilini atmış, daha sonra resmi kurum ve kuruluşlardan ihale, avanta, luvanta ile yükünü tutmuş.

Her sene kaldırım, asvalt, parke söküp yenisini yapmış, diş izleri milletin poposuna çıkmış...

Basın mensubuyum demiş, bir yerlerden maaşa bağlanmış, aracılık yapıp komisyon alarak semirmiş..

Oda başkanıyım yada meslek mensubuyum demiş maaşa bağlanmış..

Adam kamu kurum kuruluşlarında yıllardır bilgisayar ve otomasyon işi vermiş, birden bire seyyarda kebapçı iken trilyoner iş adamı oluvermiş.

Kimi medikal malzemelerden, kimi inşatlardan vurgun vurmuş semirmiş...

Kimi kamu yararına çalışan derneklere kurulmuş, oralardan soyup soğana çevirmiş, milleti.

Eee..

Bunlar İZ bırakmış işte..

Alın bunları da iz bırakanlar müzesine...

Bak ne güzel iz bırakmışlar, Mersin’e hizmet diye soyup soğana çevirmişler, bunlardan iyi İZ bırakanlar mı olur?

Her tarafımızda İZ bırakmışlar.