Perihan ÇAKIROĞLU

Perihan ÇAKIROĞLU

Mail: perihancakiroglu@gmail.com

RANTİYELER UNUTMAYIN BİLİM DE PARA KAZANDIRIR

Buluşlar, icatlar ve keşifler, toplumun ihtiyaçlarından doğar.

O ihtiyaçları doğru zamanda değerlendiren kişiler de dünyayı değiştirir.

Kimi zaman düşünüyorum. Acaba, Prof.Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci, Almanya’da değil de Türkiye’de yaşasalardı, bugün ne yaparlardı?

Belki yine bilimle uğraşırlardı ama bugünkü başarılarına ulaşırlar mıydı, büyük ihtimalle ulaşamazlardı. O şansı yakalamaları çok zordu.

Bilim tarihine korona aşısını bulup geliştirerek adlarını yazdıran çift,  kendi vatanlarında şu anda aynı noktada olamazlardı.

Nedenine gelince.. Öncelikle Türkiye’deki mevcut laboratuvarlar, onların uzun yıllar yaptıkları araştırmalar için yetersiz kalırdı.

Bizim bilimde ilerlememiz için  henüz yaygın ve her türlü derinlikli araştırmaya imkan verebilen yüksek laboratuvarların sayısı çok az.

Bilimsel buluş ve araştırmalar için ayrıca çok uzun yıllar böylesi mekanlarda “laboratuvar köleliği” yapılmasını da gerektiriyor.  

Bu deyimi, yurt dışına giden ve “beyin göçü” diye nitelendirdiğimiz bilim insanlarımız söylüyor. 

Üzülüyoruz ama bilimin gereklerini yerine getirmek için hala Ar - Ge’ye de büyük bütçeler ayırmaktan kaçınıyoruz.

Prof. Dr. Uğur Şahin, ailesiyle 4 yaşındayken Almanya’ya iyi ki gitmiş diyesim geliyor. İyi ki Avrupalı Türk olmuş.

Avrupalı Türkler, bizim yurt dışındaki gücümüzdür.

ABD’li Pfizer ile Covid – 19 aşısını geliştiren Şahin’in Alman kökenli BioNTech şirketi, şu anda dünyanın en gözde firmalarından oldu. Bu az bir şey mi?

Teknoloji şirketlerinin yer aldığı Nasdaq Borsası’nda işlem gören ve hisseleri durmadan yükselen BioNTech’in hisseleri rekor düzeylerde yükselmeye devam ediyor.

Şahin, 3.9 milyar dolarlık şirketiyle Almanya’nın 93’üncü zengini ünvanını almıştı.

Yükselen hisselerle şu anda 5.1 milyar dolarlık servete ulaştı ve dünyanın en zengin 500 insanı arasına girmeyi de başardı.

Uğur Şahin, bununla da kalmadı. Bu servetiyle, “Dünyanın En Zengin Türkü” payesine de ulaştı.

Ve  4.7 milyar dolarlık servetiyle Yıldız Holding’in sahibi Murat Ülker’i solladı. Herhalde Ülker, şimdi bilimden buluşlarla nasıl servet kazanıldığını deneyimlemiştir.

Sadece o mu? Yıllardır ilk sıralara giren ve aralarında Koç Ailesi, Sabancı Ailesi, Erman Ilıcak, Şahenk’ler, Ezacıbaşı, Özyeğin Ailesi ve diğer zenginlerimiz de bilimin hikmetini daha çok anladılar.

Şahin’in başarılarından da gurur duydular.

O gururu hepimiz yaşıyoruz.

Yine AK Parti iktidarında zenginliklere doyan aralarında baş sırada bulunan Nihat Özdemir ve Mehmet Cengiz gibi 5 ünlü müteahhit de kazandıkları paraları, gözlemlediğim kadarıyla rantiye çizgisinde değerlendirdiler ama bilimsel harcamalara yönlendirmediler.

Dediğim gibi bilimden para kazanmak için ülkemizde araştırma laboratuvarlarının çoğalması ve yayınlaşması lazım.

Sayıları 200’lere yaklaşan üniversitelerimizin ancak bir kaçında yeterince araştırma ve buluş yapma kapasitesi var.

Üniversite açan varlıklı iş insanları bu kapasiteyi artırmak zorunda. Çünkü araştırma ve geliştirme (Ar – Ge) pahalı bir mesele. Sabırla ve maddiyatla taçlandırılması gerekiyor.

O FOTOĞRAF ŞAHİN’E AİT DEĞİLMİŞ

Sosyal medyada Uğur Şahin’in ailesiyle Türkiye’de yaşarken bir fotoğrafı yer aldı.

Ben de Instagram hesabımdan o fotoğrafı paylaştım. Mütevazi bir fotoğraftı ve çok ilgi gördü. Çokça da paylaşıldı ve beğini aldı.

Şahin’i 4 yaşında sarı tişörtlü bir çocuk olarak gösteriyordu.

Bir mesaj aldım. Mesajda, “Bu fotoğraf Uğur Şahin’e ait değildir” diyordu.

Bunun üzerine hesabımdan o fotoyu kaldırdım.

Bilmiyorum, belki ona aitti veya değildi. Beyana inandım.

Açıkçası Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Şahin ve Türeci’yi öven ve alkışlayan konuşmasını dinlerken de çok duygulandım.

HAYAT TESADÜFLERİ SEVER

İşin doğrusu, koronavirüs aşısının Çin kökenli olması yerine Özlem Türeci – Uğur Şahin’in ürettikleri aşının Türkiye’ye gelmesini ben de isterdim çoğu vatandaş gibi.

Yine de 1 milyon doz aşı gelecek ama yetmez. 50 milyon doz aşı Çinli firmadan gelecek, onu da kullanmak durumundayız.

Peki Pfizer ile Uğur Şahin nasıl ortaklık yaptı?

Hayat tesadüfleri seviyor. Şahin ile Türeci’nin şirketi 2008’de kuruldu ve ABD merkezli Pfizer ile birlikte geliştirdikleri koronavirüs aşısında yüzde 90’ların üzerinde başarıya ulaştıkları açıklandı.

Başta ABD, Kanada, İngiltere ve Almanya bu aşıyı kullanacaklar.

Bu başarıda Türkiye kökenli bir isim olan Pfizer’in CEO’su Albert Bourla da var.

Bourla, Selanik doğumlu Yahudi ve Sefarad bir aileden. 1492’de Yahudiler Avrupa’dan Hristiyan mezalimi sırasında kovulunca önce İtalya’ya gitmişler, oradan da Selanik’e gelerek Osmanlılara sığınmışlar. Üstelik de kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün evinin yanındaki evi seçmişler.

Düşünün bir tesadüf nasıl bugün aşı ortaklığına uzanmış?

CEO Bourla’nın kuzenleri Eli ve Daniel Burla, yaşamak için İstanbul’u seçiyorlar.

Yani Bourla soyadı, Türkiye’de yaşayan kuzenlerce Burla olarak kullanılıyor. Eli ve Daniel kardeşler, Burla Biraderler adıyla şirket kuruyor ve önemli işlere de imza atıyorlar.

Rahmetli Vehbi Koç’la ortaklıklar da kuran Burla Ailesi, ticaretle ve özellikle ithalatla uğraştı.

1911’de ilk şirketlerini Galata’da açtılar.

İthalat konusunda hemen hemen tekel gibiydiler. Ülkemizin ilk otomotiv şirketi olan Ottaş Otomotiv ile Taşınmaz Mallar Sanayi Şirketini kurdular.

Atatürk’ün bindiği otomobillerin çoğunu dışardan onlar getirdiler. Selanik günlerinde kendisiyle tanışıyorlardı.

Bu arada 2’inci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’ye buzdolabı ve elektrik süpürgesi ithalatını da ilk olarak Burla Biraderler yaptı.

Beyaz eşyadan otomotive uzanan bir geçmişleri var.

Kodak, Panasonic pil, Yamaha, Clark, Sakura, Finmaster gibi uluslararası markaların Türkiye distribütörlüğünü de yapıyorlar.

Koç ile ortaklığı daha sonraları gerçekleşti.
 

ARÇELİK ORTAKLIĞI

Şu anda halen Koç bunyesindeki Arçelik’in Yönetim Kurulu’nda Burla Ailesi’nin yüzde 17.6’lık hisseleri var.

Vehbi Koç, hayatını anlattığı kitapta da Burla Ailesi ile olan ilişkilerini de uzun uzun anlatır.

Gazeteci olarak izlediğim Koç Holding genel kurullarında Eli Burla ile epeyce sohbetlerimiz oldu. Ailenin kızları Monik Benardete ile ölümüne kadar zaman zaman görüşürdük.

Atatürk hayranı Pfizer’ın CEO’su Albert Bourla ile Uğur Şahin’in ortaklığının arkasında bu tarihi geçmişin de etkisi var.