haberanaliz
Prof.Dr.Sefa SAYGILI

Prof.Dr.Sefa SAYGILI

Mail: sefasaygili@hotmail.com

UYKUNUN SIRLARI

Hayatımızın üçte biri uykuda geçtiği halde uykuyla ilgili bilmediklerimiz bildiklerimizden çok daha fazla. Bildiklerimizin de çok büyük kısmını son 50 yılda öğrendik. Öğrendiklerimiz de bizi şaşırtmaya devam ediyor. Hadi bu yazıda uyku ile ilgili bazı ilginç özellikleri ve gizemleri birlikte gözden geçirelim
•    Uykusuz yaşam mümkün mü?   Kesinlikle hayır. Aylarca ya da yıllarca uyuyamadığını söyleyenlerle yapılan çalışmalar bu kişilerin uyku dönemlerinin farkına varmadıklarını, bir tür uyku algı sorunu yaşadıklarını göstermiştir.  Dünya uykusuzluk rekoru 11 gün ile Randy Gardner’e aittir. 1964’de yapılan deney tehlikeli olduğu için bir daha tekrarlanmamıştır. Pek çok kişinin uyku yoksunluğundan öldüğü bilinmektedir. Hiç yiyeceği olmayan bir insanın yaşam süresi bile hiç uyumayan bir insandan daha uzundur
•    Uyku süreleri: yeni doğmuş bebekler yaşamlarının 2/3’ ünü uykuda geçirirken, bebeklik döneminden sonra uyku hızla azalarak çocukluk çağında günün 1/3’ünü kapsar ve yaşlanmayla birlikte daha da azalır. Uyku beyin ve beden gelişmesi için çok önemli bir işlev gördüğünden beden ve beynin en hızlı geliştiği bebeklik döneminde uzun uyku gereklidir. İleri yaşlarda ise uyku gereksinimi günde 3-4 saate kadar düşer. Normal bir erişkinde uyku gereksinimi çan eğrisi şeklindedir ve ortalaması 8 saat kadardır. Bireysel uyku ihtiyacı kişilik özellikleri, beden ağırlığı, stres etkenlerinin varlığı gibi pek çok değişken ile belirlenir. Dışa dönük kişiler genellikle daha kısa ama daha kaliteli uyurlar, gece daha az uyanırlar. 
•    Hayvanlar ve uyku: En uzun uyuyan hayvan kahverengi yarasadır; günün yaklaşık 19 saatini uykuda geçirir. Kaplan 16 saat,  aslan 14 saat uyur. Yakın dostlarımızdan kedi 12, köpek ise 10 saat kadar uyur. Yapılan gözlemler en az uyuyan hayvanın 2 saat uyku ile yetinen zürafa olduğunu göstermiştir. Peki, balıklar uyur mu? Bizim bildiğimiz anlamda uykuya dalmasalar da (örneğim REM uykusu yoktur) balıklar hareketlerini ve metabolizmalarını azaltarak uyku eşdeğeri bir dinlenme dönemi yaşar
•    Depresyon ve uyku arasında ilişkisi var mı? Depresyonda uykunun artması veya azalması temel belirtilerden biridir. Rüyaların görüldüğü ve sabah saatlerinde daha yoğun olan REM döneminin fazla uyunması da normal kişilerde depresif bir ruh haline neden olabilir. Özellikle uyku fazının ileri kaydığı; kişinin geç yatıp, gün ortasında kalktığı durumlarda yoğun bir sıkıntı hissi ve isteksizlikortaya çıkabilir. Bu durum bazen depresyon ile de karıştırabilir. Tam tersi durumda, yani çok erken kalkmak zorunda olduğumuz zamanlarda ise canlılık hali ve enerjik hissetmemizin nedeni REM dönemini uyumamış olmamızdır.  İlaç kullanmanın sakıncalı olduğu bazı durumlarda hastalar çok erken saatlerde uyandırılarak (REM döneminden yoksun bırakma tedavisi) depresyonda geçici de olsa düzelme sağlanabilir.  
•    Bellek-uyku ilişkisi: Bu konu son gece sabaha kadar uyanık kalarak sınava çalışmayı alışkanlık haline getirenler için son derecede önemli. Öğrendiklerimizin belleğimizde yer etmesi için uyku gerekli. Bir şeyi öğrenme sürecinde sabah uyandığımızda daha iyi hatırlamamızın nedeni, öğrendiklerimizin kalıcı belleğe aktarılmasının uykuda olmasıdır. Son gece sınava çalışanların birkaç saat uykuya zaman ayırması sınav başarısı için gereklidir.
•    Rüyalarımız renkli mi? İnsanların % 12 kadarının siyah beyaz rüya gördükleri anlaşılmıştır. 
•    Rüyada olduğumuzu fark edebilir miyiz?Evet, insanların % 5 -10 kadarı uyku sırasında rüya gördüğünün farkına varabilir ve rüyasını yönlendirebilir.  Yakın yıllarda bu konuyla ilgili, ilgi çekici filmlerin gösterildiğini hatırlatmak gerekir. 
•    Kadınlarla erkeklerin rüyaları farklı mıdır? Son yıllardaki bilimsel çalışmaların sonucuna göre evet. Kadınlar daha huzurlu ve mutlu rüyalar görmeye eğilimliyken, erkekler saldırganlık ve şiddet içeren rüyaları daha fazla görürler. İlginç diğer bir fark ta rüya içeriğindeki kişilerin cinsiyeti ile ilgili; erkeklerin rüyalarında yer alan kişilerin %70’i erkek iken, kadınlarda her iki cinsiyetin benzer oranda görüldüğü saptanmıştır.
•    Görme engelliler rüya görür mü? Doğuştan görme engellilerin rüya içeriklerinin görüntülerden çok duygu, koku veya ses ağırlıklı olduğu gösterilmiştir.
•    Gördüğüm rüyayı daha sonra hatırlayamıyorum: Bu konuda yalnız değilsiniz, uyandıktan sonraki 5 dakika içinde rüyaların % 50 sini, 10 dakika içinde de % 90 kadarını unuturuz. Bu nedenle terapi sürecinde rüya analizi gerektiğinde kişinin yatağın yanında defter kalem bulundurması ve rüyasını hemen kaydetmesi gerekir. 
•    Rüyalar ve ilham: Pek çok bilim adamı ve girişimci gördükleri rüyalardan esinlenerek bugün yaygın olarak kullandığımız yeniliklere imza atmıştır. İşte birkaç örnek:

o    Google -Larry Page
o    Alternatif akım jeneratörü -Tesla
o    DNA’nın çift sarmal spiral yapısı  -James Watson
o    Dikiş makinesi  -Elias Howe
o    Elementlerin periyodik tablosu  -Dimitri Mendeleyev
Uyku ve rüyanın sırları tek bir yazıya sığmayacak kadar çoktur. Ancak önemli bazı noktalara değindik. 
İyi ve kaliteli uykular, renkli ve mutluluk verici rüyalar diliyoruz…