KADINA ŞİDDETİ ERKEKLER ÇÖZMELİ..

Her yol denense de kadınlara yönelik şiddet, eksilmeden devam ediyor. Eski ve yeni eşleri veya sevgilileri tarafından öldürülen kadınların sayısı bir türlü düşmüyor.

Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü.. Kadın örgütleri ve mücadeleye destek veren sivil toplum örgütleri çeşitli toplantı ve eylemlere katılarak bir kez daha konuya odaklanıyorlar. Ne var ki, her kadın hareketinde olduğu gibi bu kez de 25 Kasım yasağı geldi ve yollar kapatılmaya başladı.

8 yıl önceydi. İş kadını ve TÜSİAD üyesi Nur Ger, “Kadın cinayetleri aslında bir erkek sorundur” düşüncesiyle “Yanındayız” adıyla bir dernek kurdu.

Bu derneğe yüzde 20 kadın ve en önemlisi yüzde 80 oranında erkekleri üye yapmaya başladı. Ünlü isimlerden oluşan iş insanı veya başka alanlarda tanınan erkekler derneğe üye olarak girip meseleyi çözmek için çalışmaya başladılar.

Dernek farklı bir bakış açısı ortaya koyuyordu. Kadın cinayetlerini erkekler işliyorsa o zaman çözüm de onlardan gelmeliydi. Kadınların yanında olmaları gerekiyordu ki, toplumsal bir mesele haline gelen kadına şiddetle doğru mücadele edilebilsin.

Geçenlerde derneğin şimdiki Yönetim Kurulu Başkanı Selen Okay Akçalı ve bazı gazeteci arkadaşlarla buluştuk.

Kurucu Başkan Nur Ger, koltuğunu genç, azimli ve toplumsal cinsiyet eşitliğine inanan Akçalı’ya devretmişti.

Akçalı, ilk olarak Yanındayız’da üye sayısının 40 üyeden 175 üyeye çıktığını, ayrıca gençler için de “Genç Yanındayız”ı kurduklarını söyledi. Yine oran yüzde 80 ile erkeklerin lehine.

Belki bu sayıyı az bulabiliriz. Ancak üye erkeklerin etki alanları geniş ve statüleri de yüksek. Yanındayız gibi dernekler arasında 4’üncü sırada yer alıyor bu kuruluş.

Akçalı, Türkiye’nin 7 bölgesinde erkeklere dokunmak için etkili çalışmalar yaptıklarını anlatırken ilginç deneyimlerini de ifade etti. Askeriye başta olmak üzere İETT şoförlerine kadar uzanan birçok alanda 11 projeyle erkeklerin yoğun olduğu kesimlere uzanıyor dernek.

TOPLUMSAL CİNSİYET CÜMLESİ YASAK..

Akçalı’ya soruyoruz; İktidarla ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile ilişkileriniz nasıl? Mesela, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş ile görüşüyor musunuz?

Diyor ki, “Bize iyi davranıyorlar. Ancak onlarla sohbet ederken “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” tanımına yasakmış gibi davranıyorlar. Sadece eşitlik diyebiliyorlar.

Olacak şey mi?   Koskoca bakanlık yetkilileri, bütün dünyada Toplumsal Cinsiyet Eşitliği deyimi olarak kullanılan bu kavramın toplumsallığını ve cinsiyetini nasıl göz ardı edebilir ki..

Toplumun yarısı kadın, yarısı erkek.

Bakan Mahinur Özdemir Göktaş ise bir kadın…

Acaba kendi hemcinslerinin erkeklerle eşitliğini inkar ederse, durmadan kadınların öldürülmesine rağmen şiddet olaylarıyla nasıl mücadeleye destek verir?

İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline hangi AK Partili kadınlar karşı çıktı ki.. Belki bir elin parmaklarını bile geçmez.

Bakan Özdemir, doğurganlığın düşmesinin nedenlerini de araştırmalı ancak önceliği kadınların erkeklerden korunmasına vermeli bence..  

Çünkü, kadın cinayetleri arttıkça arada babalar yani erkek vatandaşlar çocuklarını da öldürebiliyorlar.

“Yanındayız” Derneği’nin bugün Levent Meydanı’nda “Nöbetteyiz” temalı buluşması var.

Ben de gidiyorum o buluşmaya. Bakalım erkekler çoğunluklu dernek üyeleri neler söyleyecek?

Yazının özü şu; Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’nin sağlanmasında ve kadın cinayetlerinin önlenmesinde ERKEKLER’e büyük sorumluluklar ve görevler düşüyor.