Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

Siyaset FORTACI dolu

Siyaset FORTACI dolu

Memleket açlıktan, işsizlikten, yokluktan, yoksulluktan, yolsuzluktan kırılıyor, bizim siyasiler birbirine laf yetiştiriyor.

Hem de eften püften meseller ile.

Kurtlu bulgur, ayranın ekşi, vızıltı cızıltı.

Alayı nabza göre şerbet veren, bulunduğu yere ve kaba göre şekil alan, enteresan tipler bizim siyasette.

Dün eee dediğine bu gün cik diyor.

Sorarsan ya değiştim der, ya aldatıldım, kandırıldım, yanılmışım der, yoluna devam eder.

Bu ülkede seçim barajının adil olmadığını kakması gerektiğini, yâda 3'e düşürülmesi gerektiğini 2001’den beri en az 100 kez söylemiş, yazmış, bu konuda basın açıklaması yapmış insanım.

Ne oldu?

Şimdi değişecek diyorlar!!!

Yapılacak değişiklik, toplumsal yaraya derman olmuyor, birilerine derman oluyor.

Artık şu birilerine yarar sağlayacak diye değil de, ülkenin geneline yarar sağlayacak işlere imza atlım.

Mesela yürürlükteki her tarafı yamuk olan SİYASİ PARTİLER YASASINI değiştirelim.

İçinde barındırdığı anti demokratik maddeleri değiştirelim.

Lider egemen sultasını yıkalım.

Partideki her kademeyi kayıtlı üye seçsin diyelim ve gerçekleştirelim.

Uyduruk masa başında ayarlanmış biat etmiş, demokrasinin katlini yapan DELEGE sistemine son verelim.

Belde başkan ve yöneticilerimi, o beldede yaşayan partiye kayıtlı üye seçsin.

İlçe Başkanı ve yönetimimi, o ilçede yaşayan partiye kayıtlı üye seçsin.

İl başkanı ve yönetimimi, o ilde yaşayan partiye kayıtlı üye seçsin.

Genel başkan ve genel merkez yöneticilerimi, o ülkenin dört bir yanına parti il başkanlıklarına ve ilçe başkanlıklarına konacak sandıklarda, adli yargı önünde, partiye kayıtlı üyeler seçsin.

Bakın siyaset böyle eftik, geftik, kıytırık tipleri içinde barındırır mı?

Demokrasinin özü SANDIKTIR!

Ve parti içinde her kademe, her siyasi makama oturacak olan sandıktan, adil, eşit şartlarda kayıtlı üyelerce oylanarak gelsin.

O zaman ANALAR ne evlatlar doğurmuş görürüsünüz.

Bu sistem değişmedikçe de, bi tarafının KILI AĞARMIŞLARI, laf cambazlarını siyaset de görmeye devam edersiniz.

Sonra biri der pahalılık var, diğeri der yok. Biri der yurt sorunu var, diğeri der yok. Biri yolsuzluk var der, diğeri yok...

Birinin he dediğine diğeri yo der.

Sebep!

Bunlardan ciddi hesap soran yok.

Demokrasilerde hesap sandıkta sorulur fakat o sandık ortaya NAMUSLU KONUR, EŞİT- HAKÇA- ADİL KONUR ve uygulanırsa sorulur!!!

Şimdi diyorlar ya, biz gelince şöyle hesap soracağız filan, ben hiçbirine inanmıyorum.

Kimsenin kimseden hesap sorduğu yok.

Nice yolsuzluğa bulaşmış, dönemin genel iktidarına yada yerel iktidarına veryansın edenlerin, ittifak üyesi olduk nasıl hesap soralım, birbirimize mi düşelim, aman ha karşımızdakine açık vermeyelim diyenlerini gördük, yaşadık, yaşıyoruz...

A belediyesi idi B belediyesi olur, önceki çaldı çırptı, şimdiki sessiz kalır?

Yahu sendin bunlar şunu bunu yaptı, hesap soracağım diyen ne oldu?

Seçimde İttifak olduk ya...

O zaman ne konuşuyorsun LAVUK!

Yarında genelde iktidar olursun, burada iken el ele tutuştuğun, ihale verdiğin, milletin parasını bölüştüklerinle bir yol bulur onlarla da KANKİ olursun...

Hesabı soracak olan vatandaş ama bu sistemde ipler vatandaşın elinde değil.

Kimse sandığa eşit şartlarda, hakça ve adil bir şekilde gelmiyor ve gelemiyor.

Her kademede böyle...

Partilerde de, meslek odalarında da, sendikalarda da, durum hep aynı.

Seçim barajı 3 olmalı.

Delege düzeni kalkmalı.

Kayıtlı üye düzenine geçilmeli.

Herkes ve her kademe sandıktan çıkmalı.