haberanaliz
Perihan ÇAKIROĞLU

Perihan ÇAKIROĞLU

Mail: perihancakiroglu@gmail.com

Haftada 100 saat çalışan canlıyz

Bu ülkede değişim yaşanacaksa bunu KADINLAR başaracak.

Çünkü kadınların cesareti ve mücadelesi giderek keskinleşiyor.

“İstersem her şeyi başarabilirim” duygusu müthiş bir şey…

Bunu kadın voleybolcularımızın uluslararası arenalardaki başarılarını izleyince yüreklerimizde hissetmiştik.

Son yıllarda her alanda kadınlarımız Türk bayrağını dünyanın her yerinde taşıyıp uluslararası toplumlara gösteriyor.

Bravo diyorum onlara…

Ne var ki, kadınlar, en yakınları tarafından hala öldürülüyor ancak dayak yiyip oturmuyorlar artık. Mücadele etme

bilincini yakaladılar artık..

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde meselelerimiz yine masaya yatırılacak.

Başta ekonomik krizler her türlü sosyal sorunları da bizler üstlenip aşmaya çalışıyoruz.

Haftada 100 saat hem evde hem de işte bizler çalışıyoruz. İsterseniz oturup hesaplayın.

Omuz omuza olduğumuz erkeklerimizle hayatı almış götürüyoruz. Her zaman çocuklarımıza en iyi eğitimi aldırarak onların da sağlam yetişmiş, dürüst ve işlerini iyi yapan birer Türk vatandaşı olmalarına çalışıyoruz.

Yaklaşık 50 yıla ulaşan gazetecilik mesleğinde iki çocuğumun iyi yetişmesi için eşimle gecemizi gündüzümüze kattık.

Her anne ve baba da bunları yapmaya çalışıyor.

Ne var ki, kadınların işi bu anlamda çok daha zor.

Hele de saati olmayan bir meslek icra ediyorsanız, uykunuzdan da feragat etmek durumundasınız.

Ev ve iş hayatında önemli olan bir denge kurmak ve zamanı verimli kullanmak. Burada planlama çok önemli.

Evleri de küçük birer işletme gibi görürsek, kadınlar da bu işletmelerin değerli yöneticileridir.

BEKAR ANNELİK BİZDE DE SORUN..

Bu girizgahtan sonra hepimizin yaşadığı kadınsal sorunlara etraflıca bakmamız gerekiyor.

Türkiye İstatistik Kurumu TÜIK, “İstatistiklerle Kadın”- 24 verilerini paylaştı. Bu rapordan da anlaşılacağı gibi ülkedekikadınlar manzarası pek de olumlu görünmüyor.

Verilere göre kadınlar iş bulmakta zorlanıyor, bulduğu işlerde erkeğe göre daha az kazanıyor. Eğitim durumları yükselen kadınların kazancı aynı oranda eğitim alan erkeklerin kazancına oranla düşüyor.

Çocuklu kadınlar iş bulmakta fazla zorlanırken esnek ve güvencesiz çalışmaya itiliyor.

Raporda Hanehalkı İşgücü Araştırma sonuçlarına göre 2023 yılında 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusun işgücüne katılma

oranı kadınlarda yüzde 35.8, erkeklerde ise yüzde 71.2 oldu.

Kadınların iş gücüne katılma oranı eğitim seviyesi yükseldikçe daha fazla artıyor.

Ne yazık ki hala okur - yazar olamayan kadınlarımız mevcut.

TÜİK’in verilerine göre kadınlar hala özlediği noktalara gelemedi. Özellikle toplumsal cinsiyet eşitsizliği çalışma alanında ön plana çıkıyor.

Bu arada evlenme istatistikleri de yer almış. Resmi olarak ilk evliliğini 2024’te yapmış olan kadınların ortalama ilk evlenme yaşı 25.8 iken erkeklerin ortalama ilk evlenme yaşı 28.3 oldu.

Yine verilere göre kesinleşen boşanma davaları sonucu annenin velayetine verilen çocuk oranı yüzde 74.4 oldu.Babanın vesayetine verilen çocuk oranı ise sadece yüzde 25.6..

Bu da gösteriyor ki,  çoğu batı ülkesinde sorun olan BEKAR ANNELİK,  Türkiye’de de giderek artıyor..

Yoksulluk oranlarına bakıldığında, kadınların oranı daha yüksek. 2024’te yoksulluk veya sosyal dışlanma riski kadınlarda yüzde 31.5 iken erkeklerde yüzde 27.1 imiş,

İstatistikler böyle devam edip gidiyor.

Onlar birer rakam, önemli olan kadınların hayatlarının gerçekten zor olduğunu kavramak. Türkiye’de kadın olmanın özel hassasiyetleri de mevcut. Batı ile Doğu arasında bir merkez olan ülkemiz kadınlara hem geleneksel hem de küresel sorumluluklar yüklüyor.

Sadece şehirli kadınlar değil köylü kadınlarımız da “Para nasıl kazanılır?” sorusunun cevabını arayıp buluyorlar.

Ve de kazanıyorlar.

Ne var ki, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı kazanımlarını düşürüyor hatta eritiyor.

KADINLAR OLMADAN ASLA..

Siyasetçiler, eskiden kadın seçmenlere bugünkü kadar ilgi göstermezlerdi. Çünkü, kadınlar seçim sandığına giderken eşleri ve aile büyüklerinin tercih ettiği partiye oy verirdi çoğunlukla..

Artık öyle değil. Kadınlar, parti tercihlerini kendi özellerine göre seçiyorlar.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kadınlardan oy istiyor ve bunu da belirtiyor. CHP yöneticileri de öyle..

Gelecek seçimlerde kadınlar kim veya kimleri istiyorsa İKTİDARA taşıyacak herkesin haberi olsun.

Bu arada çalışmalarını ve projelerini ülkemiz adına başarılı bulduğum ÇEKÜL Vakfı’ndan bir not aldım.

Türkiye’de doğa ve kültürel mirasın korunmasına öncülük eden ÇEKÜL Vakfı, Kadınlar Günü’ne yönelik bir açıklamayla sürdürülebilir bir gelecek için toplumsal dayanışma ve kollektif mücadelenin şart olduğunu vurguladı.

1990’dan bu yana projeleriyle ülkemizin her bir yanında çalışan vakfın kalbinde kadınlar var. Bu süreçte kadınlar, vakfın en güçlü aktörü haline geldi. Çalışanların yüzde 90’ından fazlası, gönüllülerin ise yüzde 70’i kadıınlardan oluşuyor.

Vakıfl Genel Sekreteri Ilgın Sözen,  kadınların iş dünyasında, sivil toplumda ve sosyal yaşamda daha fazla yer alması gereğine işaret ederken “Kadınlar olmadan sürdürülebilir bir gelecek mümkün değil”dyor..

Çok haklı Sözen..

Tek kanatla kuşlar uçamadığı gibi, sadece erkeklerle de Türkiye uçamaz..

Kadınlar haftada 100 saat çalışıyorsa toplum da onlara haklarını teslim edecek.

Eee, HAK VERİLMEZ ALINIR!

Günümüz kutlu olsun..