BÜYÜK BULUŞMADA BİLİNMEYENLER…

Uzun süredir beklenenRecep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile buluşması gerçekleşti.

Neler konuşulduğu ve yapılan anlaşmalar enine boyuna konuşuldu. Ancak hala perde arkasında neler olduğu tam anlaşılamadı. Buluşma ve vedalaşmanın ardından ESAS meseleler, ne yazık ki çok kötü yönetildi. Keşke Erdoğan sadece ABD gezisinde ne olup bittiğini bir TV programında enine boyuna açıklasaydı.

Kaan uçağımızın motoru yerli mi değil mi  tartışmalarının gölgesinde kalan görüşmede, ABD ile stratejik ittifak konusu, görüntüde hedeflenen 100 milyar dolarlık ticari alışveriştetrafik ABD’nin lehine işledi.

Bu durum da Türkiye’nin dış ödemeler dengesinde bozulmalar olacağını açıkça ortaya koydu.

ABD ile ikili ticaret hacmimiz 2022 yılında 32.1 milyar dolar, 2023’te 30,6 milyar dolar, 2024 yılında ise 32.5 milyar dolardı. ABD’nin lehineydi ticaretimiz.

Oysa ülkemiz ile ABD arasında ikili ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması yönünde Obama döneminden bu yana ortak hedef mevcuttu.

Ne var ki, bu hedef bir türlü tutturulamadı.

BU NASIL MANTIK, NASIL TİCARET!..

Erdoğan, Trump’la buluşmaya giderken çantası doluydu. 225 Boeing jet yolcu uçağı siparişi, gümrük indirimi (içki, otomobil vs)  F- 16 ve F-35 alımı için yeniden talep ve bilinmeyen ticari paketler ele alındı.

Halkbank’la ilgili konu da gündeme geldi. O konu hakkında pek bilgi alamadık. Herhalde açıklanır.

Çantadaki büyük ticari paketi açıldı da pekiTrump nasıl gerçekleştirecek?

Şimdilik Boeing alımı dışında ne olacağı belli değil. Trump söz veremedi, çalışacakmış. Kongre’den geçmesine çaba gösterecekmiş..

CAASA yaptırımları için de bunlar gerekiyor.

Ancak, Rusya’dan değil, onlardan doğal gaz alacakmışız…Bu şartı İyi Parti milletvekili Turhan Çömez araştırma sonucu ayrıntılarıyla anlattı. Güney Kıbrıs’ta kurulu bir şirket üzerinden işleyecekmiş petrol, LNG, ve doğal gaz meselesi.

Hem de Rusya’dan aldığımız fiyata değil, en az 1.5- 2 katına para ödeyecekmişiz.

Mantık var mı burada?

Mesela değerli taşlar konusu var mıydı pakette, bunu da bilemiyoruz…

Şöyle biraz geriye gidelim…

Türkiye geçen yıl itibarıyla ABD’ye 16.4 milyar dolarlık ihracat yaptı. Halılar, yer döşemeleri, demir çelik ürünleri, taş ve çimento benzeri maddeler, silah ve mühimmat, değerli taşlar ve metaller..

Biz o ülkeden neler alıyoruz?

Teknoloji ürünleri, cep telefonları, savunmayla ilgili teçhizatlar vs… Başka neler aldığımız konusunda bilgi az.

Trump şu anda Türkiye’den ABD’ye giden ürünler için yüzde 15 ek gümrük vergisi koydu. Bu oran daha önce yüzde 10 idi.

Sonuçta Trump ile buluşmada ticari anlamdaki alışveriş açık değil, yaşadıkça göreceğiz.

Çok açık ki, Trump 100 milyar doları da aşacak ticarette bir koyup 100 alacak. Biz de onu mutlu ettik diye teselli olacağız…

YENİ ANAYASA MANEVRASI...

Siyasi arenada yeni gelişmeler oluyor. TBMM”nin açılışında çekilen fotoğraf kareleri, analiz ediliyor.

CHP’siz yapılan açılış, gelecekte yürütülen stratejik yolda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni manevrasını ortaya koyuyor mu henüz belli değil.

Fotoğraflar, CHP dışındaki muhalefet partileri DEM, İyi Parti, Gelecek Partisi ve DEVA’nın genel başkanlarının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın etrafında toplandıklarını gösterse de gerçekten böyle mi?

Yoksa sadece Cumhurbaşkanlığı makamına gösterilen saygının bir ifadesi miydi?

Önümüzdeki günlerde izleyeceğiz. İyi Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu, CHP’nin açılışa katılmayışını eleştirse de Cumhur İttifakı’na katılacağı tahmin edilmiyor. CHP’nin mitingine katılan DEVA Genel Başkanı Ali Babacan da tavır mı değiştirecek?

Bana göre Babacan, nezaketen öyle davrandı gibi…

Belki Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun durumu tam belli değil. Açılışta Erdoğan, kendisini çağırınca gülümseyerek hemen koştu yanına…

Bunlara alışığız. Eleştirip eleştirip Erdoğan’a ve AK Parti’ye koşanların tarihçesi uzun.

Biliyoruz ki, Erdoğan Yeni Anayasa’yı çıkarmak için elinden geleni ve gereken manevraları yapacak. İttifak ortağı Devlet Bahçeli de ondan geri kalmayacak.

Meclis’in açılışındaki birliktelik fotoğrafları bakalım Cumhur İttifakı’na gereken milletvekili sayısını artırabilecek mi?

Biliyoruz ki 24 saat, siyasette uzun bir zamandır.

Öyleyse ne kadar 24 saat’ler sayacağız ona bakacağız…