Gündem ANALİZ

Gündem ANALİZ

Mail: ganaliz@gmail.com

Hayat Pahalılığına El Atın

Bugün ülkenin en önemli sorunu işsizlik ve hayat pahalılığı…

Öyle uydur kaydır açıklamalar halkın yaşadığı gerçekleri değiştirmiyor.

Pazara hiç çıkmamış tipler, mutfak alış verişi nedir bilmeyen tipler ahkâm kesiyorlar.

Temel gıda maddelerini bile almakta zorlanıyorsunuz.

Patates, Domates, Patlıcan, Biber, Nohut, Mercimek, Fasulye derken çıkında pazarı bir kontrol edin.

Mutfakta tencere kaynıyor ama bir bakın bakalım nasıl kaynıyor ve içinde ne kaynıyor?

Bu hayat pahalılığının üzerine gidin.

Pahalılığı yok etmek için fikir üretin, çaba sarf edin ve halkı rahatlatın.

Umut olun, neşe olun, inanç olun, sevgi olun, huzur olun, mutluluk olun, vicdan olun, merhamet olun, bolluk bereket olun…

Kötü olmayın, gaddar olmayın, zalim olmayın, umarsız olmayın…

Dünyanın en pahalı akaryakıtını tüketir hale geldik.

Yakında kimse arabasına binemeyecek duruma gelecek.

Elektrik tüketimi yine öyle…

Su ücretleri keza…

Faturalar el yakıyor, cep deliyor.

Alınan ücretler verilen maaşlar komedi kalıyor.

Yaşama yetişemiyorsunuz.

Hayata tutunamıyoruz.

Bunları görmezden gelenlerle nereye kadar?!

Bunları dile getirdik diye hain muamelesi yapanlarla nereye kadar?!

İnsanlar tuhaf oldu.

Kadir bilmez, kıymet bilmez, iffet, haya, edep, namus, ahlak bilmez oldu.

Öyle olunca da, vaziyet böyle bir hal aldı.

Geçen bir yerde okudum. İbretlik hikâye diyordu ve anlatıyordu.

Hikâye şöyle;

İnsanı Düzetmek-Dünyayı Düzeltmek!

Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra, pazar sabahı kalktığında keyifle eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını hayal ediyordu.

Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve parka ne zaman gideceklerini sordu.

Baba, oğluna söz vermişti; bu hafta sonu parka götürecekti onu ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti.

Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna uzattı:

– Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni parka götüreceğim! dedi.

Sonra düşündü:

– Oh be, kurtuldum! En iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez!

Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi:

– Babacığım, haritayı düzelttim. Artık parka gidebiliriz! dedi.1

Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içindeydi ve oğluna bunu nasıl yaptığını sordu.

Çocuk şu ibretlik açıklamayı yaptı:

– Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsanı düzelttiğim zaman dünya kendiliğinden düzelmişti!

Kıssadan hisse....