Dr.Binhan OĞUZ

Dr.Binhan OĞUZ

Mail: binhanoguz@gmail.com

HİZMET İHRACATI İMDADA YETİŞİR Mİ ?

Okuyucu önünde “görücüye” çıkmadan mutlaka biraz “çalışma” adetim var; belki izlediniz hangi konuya odaklanacaksam kesinlikle daha önce yazdıklarımı gözden geçiriyorum; geçen yıl (2021) Ekim ayı ortası Haber Analiz okurları ile buluşmama başlarken  1 dolar 10 TL’ye, 1 euro 11 TL’ye dayanmak üzereydi demişim …yani neredeyse 12 ay sonra 1 dolar 19 TL’ye, 1 euro 18,5  TL’ye dayandı… Yılın başından bu yana, dokuz aylık dış ticaret açığı önceki yılın aynı dönemine göre %158,5 artarak 83,8 milyar dolara ulaştı.[1] Tamam söz Ekim ayına iç karartarak başlamayacağım! hafta içinde açıklanan Uluslararası hizmet ticareti istatistikleri 2021 yılı gerçekleşmesi belki bir ümit olur hepimize; 2021 yılında hizmet ticaretimiz 26,7 milyar dolar fazla vererek[2] ödemeler dengesi bilançosunda cari açığa pozitif katkı sağlamıştır.

Tabiki mal ticaret dengemiz 84 milyar  dolara varmışken 2021’e dair 26,7 milyar dolar çok da dişe dokunur gözükmüyor fakat hiç yoktan iyidir…Bu arada TCMB, TUİK en güvenilir 2 kurumumuz verileri böyle diyor da HİB (Hizmet İhracatçıları Birliği) az farklı paylaşımda bulunmuş: “Ülkemiz ise başta Turizm ve Taşımacılık olmak üzere birçok hizmet sektöründe sağladığı yüksek ihracat artışıyla dünyadan pozitif olarak ayrışmış ve 2021 yılını %60 artışla 56,7 milyar dolar hizmet ihracatı ile kapatmıştır. Hizmet ticareti fazlası ise %118 artışla 25 milyar doları bulmuştur.” Artık sevgili okur 26,7 milyar dolar mı? 25 mi? Siz karar verirsiniz hizmet dış ticaret fazlamızın ne kadar olduğuna…Başta sözünü ettiğim bir yıl önceki yazımda “şiddeti artan ekonomik sorunlar 2022’de daha da belirginleşeceğinden elimizdeki “gerçek varlıklara” tutunmak en akılcı yol olarak önümüzde netleşiyor. An itibarı ile sosyal ve ekonomik açıdan bu derece zorlanırken, “ederlerimize” odaklanarak çözüm aramak hayalperestlik değil, aksine gerçekçilik olacaktır.” diye kaleme almış ve…“Ülkemizin dışa bağımlı olmayan 2 çok büyük zenginliği Tarım ile Turizm birçok ortak özelliklere sahiptir ve bu anlamda birbirlerini tamamlamaktadırlar”  demiştim…2021 yılına dair hizmet gelirleri artışında, Turizm sektöründe sağlanan %104 oranındaki ihracat artışı ile Yük ve Yolcu Taşımacılığı sektörlerinde sağlanan %47 oranındaki ihracat artışı kilit rol oynamıştır. Turizm ve Taşımacılık sektörleri bir bütün olarak Türkiye’nin hizmet ihracatının yaklaşık %79’unu oluşturmaktadır…Turizm ülkemizin dışa bağımlı olmayan“bizim olan” olan büyük zenginliği olduğundan özenle çalıştığım sektörlerden ve buna sağlık sektörünü de dahil edebiliriz; Sağlık turizmi, sağlık amaçlı ziyaretler, sağlık gereçleri ülkemizin ön plana çıkan alanlarından; “Dünyada ve ülkemizde sağlık turizmi son yıllarda hızla yükselen bir trend olup çok önemli bir alternatif turizm çeşididir(http://www.saglikturizmi.org.tr/tr/saglik-turizmi/genel-bilgi); bu arada Türkiye’yi sağlık amaçlı ziyaret edenlerden elde edilen gelir 2021 yılı itibarıyla 1 milyar 48 milyon dolar olmuştu. Bilindiği gibi sağlık turizmi[3] henüz emekleme aşamasındadır ve dünya geneline baktığımızda sağlık turizmi açısından öne çıkan ülkelerin başında ABD, Hindistan, Tayland, Singapur, Malezya, Almanya, Meksika, Güney Afrika, Brezilya ve Kostarika gelmektedir Aslında, sağlık sektörünün yapısı; ülke nüfusu, kültürel gelişim, doğal kaynak, politik ve ekonomik sisteme bağlı olarak değişim göstermektedir. Bununla birlikte sağlığa verilen önemin her geçen gün artması ve sağlık hizmetlerinde kalite çıtasının yükselmesi, sağlık kuruluşları arasındaki rekabeti artırmakta ve bağlı yan sektörlerin de gelişimine önemli katkılar sağlamaktadır. Bunların başında gelen Medikal ekipman (Sağlık gereçleri)[4]sektörü insan sağlığını ilgilendirmesi ve “yükselen” bir sektör olması sebebiyle stratejik bir sektördür. Gelişen teknoloji içeriği ile geleceğin teknolojileri arasında yükselen bir sektör olarak görülmektedir. Ancak sektör Türkiye’de “üretim açısından yeni” diye adlandırılabilecek niteliktedir. Sağlık gereçleri sektöründe 2015 başı yaptığım çalışmada 2 milyar dolar civarında dış ticaret açığı mevcuttu…o dönemde ihracat potansiyeli sunan ülkelerden biri Cezayirdi, firmalarımız çok ilgili idi……peki orada bugün halen ümit veren bir durum var mı?

• Cezayir’de özellikle sektördeki büyük eksiklikleri ortaya çıkaran pandemi ile birlikte 304 mevcut kamu hastanesinin renovasyon/modernizasyon/yeni ekipman alımına devam edilmesi beklenmektedir.

• Özel sektör, kamu sektöründe artan talep ve eksikliklere cevap verebilmek için sağlık hizmetlerine yatırım yapmaktadır; Cezayir’de doktor muayenehanelerine ek olarak her yıl 4 ila 5 yeni kliniğin açıldığı bilinmektedir; tüm uzmanlıkları içeren özel klinik sayısı 53'ten 208’e çıkmıştır

• Cezayir`de yaşam süresi 76,5 yıla yükselmiş olup, ve nüfusun Ocak 2021'deki 44,7 milyondan 2030'da 50 milyona ulaşması bekleniyor.

• Ayrıca, tedavi edilen nüfusta 50 yaş üstü hastaların oranının yükselmesi ile Cezayir’de bulaşıcı hastalıkların yerini alan daha karmaşık ve maliyetli tedavi gerektiren diyabet, kanser ve hipertansiyon gibi bir yaşam tarzıyla ilişkili epidemiyolojik bir geçiş ve kronik hastalıkların yaşanmasına bağlı olarak, yüksek teknoloji tanı ve terapötik ürünlere olan talebin artırması beklenmektedir.

• Afrika kıtasındaki Güney Afrika'dan sonra en büyük ikinci pazar olan Cezayir'in ilaç pazarı, resmi kaynaklara göre son on yılda (%17) çift haneli büyüme kaydederek, 4 milyar ABD dolarına erişti ; 2019 yılındaki 2 milyar ABD doları tutarında ilaç ithalatının 600 milyon dolarının kanser tedavisi için ilaçları ve 400 milyon dolarının şeker hastaları için insülin olduğu belirtilmektedir.

• Cezayir tıbbi cihaz ithalatında Afrika kıtasında ilk 5'e yerleşti

• Cezayir’in 392 milyon dolar civarındaki -2021yılı- medikal ekipman ithalatında en önemli 5 tedarikçi ülke Çin (%15,8), ABD (%14,2), Almanya (%13,2), Fransa (%11,5), İngiltere (% 7,3) olurken Türkiye, Malezya’nın hemen arkasında, en önemli 13. tedarikçi olarak pazardan %1,3 pay almıştır.

• Son yıllarda ithalatında en çok artış görülen ürünler ise Mekanoterapi cihazları; masaj cihazları; psikoteknik cihazları; ozonoterapi, oksijenoterapi, aeroterapi, suni teneffüs veya diğer, engelli aletleri, ortopedi ve protez, tanısal görüntüleme, diş ürünleri, olarak sıralanmaktadır.

• Türkiye’nin toplam 977 milyon dolarlık medikal ekipman ihracatında ise Cezayir %1 paya sahip olup, 27. en önemli ülke konumundadır.

•    Cezayir’in Türkiye’ye medikal ekipman ithalatında uyguladığı ortalama gümrük vergisi %9 olmakla birlikte 9402 GTİP numaralı hastane yataklarında %30, 3407 GTİP numaralı dişçilik mumlarında % 23, 7017 GTİP numaralı Camdan laboratuvar ve eczane eşyası için % 15’tir.

Yani kabaca baktığımızda Cezayir dahil Kuzey Afrika, sağlık gereçlerinde ülkemize potansiyel sunuyor, tabi buna genel sağlık turizminin çekici gücünü de katarsak iyimserlik daha da büyür…Hizmet sektörünün  diğer yan sektörleri hareketlendireceği ümit veriyor değil mi sevgili okur?

[1] Kaynak: TB & TÜİK

[2] Kaynak: TCMB

[3] Sağlığına kavuşmak için ikamet ettiği ülkeden başka bir ülkeye herhangi bir sebeple tedavi amaçla gidilmesidir. Tedavi amaçlı gidene de sağlık turisti denir

[4] tıpta kullanılan aletler,  ortopedik cihazlar, X ışınlı cihazlar, mekanoterapi cihazları, gaz bezleri, tıpta kullanılan mobilyalar, engelli iskemlesi, camdan eşyalar, dişçilikte kullanılan alçı, cerrahi eldiven, sterilizatör, x ışın için film, ….