Prof.Dr.Turhan USLU

Prof.Dr.Turhan USLU

Mail: turhanuslu@gmail.com

KIYI KUMULLARIMIZIN ÇAĞRIŞTIRDIĞI SORULAR

Geçenlerde dünya kumullarının fotoğraflarına internette bakarken İtalya’daki Circeo ve Polonya’da Slowinski kumullarının milli park kapsamında korunduğunu görünce ister istemez Türkiye’de kıyı kumullarının tümüne yapılan çoğunlukla rant uğruna yapılan saldırılar aklıma geldi. 1965–1972 yılları toprak haritalarına göre toplam 845 km uzunluğunda ve 36.600 ha alana sahip110 kıyı kumulunun tamamına yapılan bu saldırıları yıllardır gören bir kimse olarak aklımıza takılan sorulardan bazıları şunlar oldu.

  1. Devletin doğa koruma çalışmalarını yöneten bakanlıklardaki yetkililer acaba görme sorunları olduğu için mi bu saldırıları görememekte?
  2. Bu yetkililer görüyorlar ama okumadıkları veya yurt dışında kıyılarda yapılan uygulamaları bilmedikleri için mi bunların korunmaları gerektiğini bilmiyorlar?
  3. Yetkililer görüyor ve biliyorlardı da acaba “Neme lazım” mı diyorlar? Yoksa ipler bu yetkililerin değil de daha yukarıdakilerin elinde mi?
  4. Üniversiteler ve içlerindeki hocaların sayısı ile övünüyoruz. Peki, hocalarımız ülke ve kıyılar ile ilgili sorunlar konusunda “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” mı diyorlar? Yoksa hocalar üniversitelerde başları sıkıntıya girdiği için mi eleştiri yapmaktan korkuyorlar?
  5. Türkiye’deki binlerce çevre kuruluşunun kıyılarımızın doğasının koruma çalışmalarında ne kadar yararı oldu?
  6. Türkiye’de kıyıların doğasının korunması konusunda acaba halkın çabaları yeterli mi?
  7. Türkiye’de kıyıların doğasının korunması konusunda mahkeme kararları ne kadar etkili? Devleti yönetenler acaba mahkeme kararlarına ne kadar saygılı?

 

Bunların yanı sıra kıyı kumullarımız üzerinde etkili olan uygulamalara ilişkin sorulara da bir bakalım.

  1. Akarsular üzerine barajlar kurarken kıyı kumullarını acaba ne kadar dikkate aldık?
  2. Kumullarını ağaçlandıran Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri kıyı kumullarını acaba ne kadar biliyorlar ki bu ağaçlandırmaları yaptılar? Yoksa çok iyi bildikleri için mi bu kadar büyük çapta ağaçlandırmalar yaptılar?
  3. Bazı dernekler, kumullara bitki dikme kampanyalarını nasıl düzenleyebiliyorlar?
  4. Askeri tatbikatlardaki deniz çıkarmalarını yapan komutanlar kıyı kumullarının korunması konusunda acaba ne kadar hassas ve bilgili?
  5. Kıyı kumullarındaki çeşitli bitkileri, çeşitli nedenlerle istediği gibi herkes nasıl yakabiliyor?
  6. Kıyı kumullarını insanlar, hayvanlar, motosiklet, traktör, kamyon, otomobiller nasıl keyiflerine göre çiğneyebiliyorlar? Araçların test sürüşlerini kumullarda nasıl yapabiliyorlar? Offroad yarışlarını kumullarda keyiflerine göre nasıl düzenleyebiliyorlar?
  7. Disneyland gibi eğlence yerleri için acaba yer bulamadıklarından mı kumulları düşünüyorlar?
  8. Neden çöp yeri olarak kumullar tercih ediliyor? Neden çöplerini kumullarda yakıyorlar?
  9. Neden molozlar kumullara dökülüyor? İstanbul Büyükşehir Belediye’sinin yaptığı gibi neden hafriyat kazılarını kumullara döküyorlar?
  10. Kanalizasyonlarını neden kumullara döküyorlar?
  11. Kumullardaki ve denizlerindeki kumlar neden herkesçe yağmalanıyor? Kumu yağmalamayanlar veya yağmalayamayanlar neden sessiz kalıyor? Bu kumları alıp götürenleri neden yetkililer göremiyor?
  12. Kumullarda kum heykelleri yapmak için organizasyonlar düzenlemek çok mu gerekli?
  13. Fransa ve İspanya gibi ülkelerde taş ve kum ocakları yasakken Türkiye’de bunlara yıllarca nasıl göz yumuldu?
  14. Türkiye’de şehir temizliği konusunda çok hassas olmadığımız halde kumsalların temizliği konusunda neden bu kadar hassasız? Hatta o kadar hassasız ki bir sürü para harcayıp irili ufaklı birçok kum temizleme araçları satın alıyoruz.
  15. Kumullar üstünde neden kömür ocakları açıyoruz? Örneğin İstanbul’da Akpınar’da kumul altından 2 teneke kömür çıkarılmaz ise ülke ekonomisi acaba çöker mi?
  16. Geçmişte yoğun olarak şimdi ise oldukça azalmış olmasına rağmen neden kumullarda hayvanlar otlatılmakta? En bol otun olduğu yer acaba kumullar mı?
  17. Normal toprak araziler dururken neden kumullara park yapılır? İstanbul’da K. Çekmece, Antalya’da Lara ve Sakarya’da Karasu kumullarını park yapmak için yer seçimi nasıl yapıldı? Bu parkların projelerini yapan peyzaj mimarlarına göre en uygun park yapım yerleri kumullar mıdır?
  18. Çevre Düzenleme Planlarının yapıldığı, İçel’in Göksu deltası, Antalya’nın Side, İzmir’in Selçuk, Sakarya’nın Karasu mevkileri için acaba hangi bilimsel verilere göre bu planlar yapıldı? Bu çevreleri düzenlerken acaba buralarda korunması gereken alanlar da var mıdır diye planlayan mimarların aklına gelmiş midir? Yoksa resim yapar gibi harita boyayarak bu planlar yapılmakta?
  19. Aynı şekilde İçel, Antalya, İzmir ve İstanbul gibi kıyı illerimizde imar planları yapan mimarların bu kıyıların doğal değerleri konusunda ne kadar belgeleri ve bilgileri vardı?
  20. Bartın gibi kumulların olduğu kıyılar için peyzaj planı öneren tez çalışmalarını yapanların da buralardaki kumulların doğal değerleri konusunda ne kadar bilgiye dayanarak bu planları yaptı?
  21. Özel Çevre Kurumu Dalyan, İztuzu kumsalını yönetim için plan yaparken, kumulun korunmasını hedeflediğini belirtmekte ama kumulun neresini ve nelerini koruyacağı konusunda neden daha açıklayıcı bilgi vermemekte? Antalya, Patara kumulu için Çevre ve Orman Bakanlığı’nın bir sürü para vererek yaptırdığı projenin haritasına baktığımızda neden kumulun neresinin ve neden korunacağı konusunda bilgi sahibi olamıyoruz?
  22. Kâğıt, soda ve termik santraller kurmak için acaba çok yer arandı da sonunda İçel’in Taşucu, Kazanlı ve Hatay’ın Burnaz mevkiindeki kumullar bulundu?
  23. Serbest Bölge de, park yeri de, termik santral yeri de arayanlar neden Sakarya’nın Karasu mevkiindeki kumulları seçiyor? Yoksa bu bir tesadüf mü?
  24. 86 yıllık cumhuriyet tarihinde sporda başarılı olamamış bir ülke olarak sonunda spor yapma yeri olarak kumulları mı bulduk? Kumullarda futbol, golf, güreş, hentbol, rüzgâr sörfü, voleybol ve yamaç paraşütü yapmaya başladıktan sonra acaba sporda başarı gelecek mi?
  25. 8. sınıf arazi olarak sınıflandırılan kumullarda tarım yapma başarısını acaba nelere borçluyuz? Kumulları hem tarla hem de seracılıkta nasıl başarı ile kullanabiliyoruz?
  26. Kumulları bizim kadar turizmde kullanan acaba başka bir ülke daha var mıdır? Kumullara turizm için bu kadar otel, tatil köyü, yazlık ev, resmi kurumların eğitim merkezleri, büfe, çadır, çardak, disko, kahve, kulübe ve lokanta belki az olur diye mi kumullarda at safarisi de yapmaktayız acaba? Örneğin İngiltere’de neden kumulları otel ve yazlık evlerle doldurmazlar da yaz tatili için karavan kullanırlar?
  27. Kıyılarda iskele, tersane yapımı için en uygun yerler acaba kumullar mı?
  28. Boğaziçi Üniversitesi, üniversite binaları yapmak için en uygun yer olarak nasıl Kilyos kumullarını bulmuştur?
  29. Antalya-Alanya-Gazipaşa arası ile Samsun-Hopa arasındaki çift yolları kumullar üzerine yapmak acaba çok mu başarılı olmuştur da şimdi Samsun-Sinop-İstanbul arası çift yol da kıyılardan ve kumullar üzerinden geçirilecektir? Binlerce yılda oluşan kumulları binlerce yıl daha ekolojik turizmde kullanmak varken üzerinden yol geçirmek çok mu akılcıdır?
  30. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi İstanbul, Sarıyer Belediyesi’nin yaptığı gibi Kilyos kıyıları ve bu arada kumullarının da satılmaya teşebbüs edilmesi ise çok mu yaratıcı bir fikir? Tüm varlıklarını özelleştirme adı altında yabancılara satan Türkiye’de tüm kumulların değeri acaba ne kadar? Kumullarımızı babalar gibi satarak acaba borçlarımızı ödeyebilir ve kalkınabilir miyiz?