SOYKIRIMIN ADI TRİPOLİÇE!..
22 Şubat 1821’de “Mora'da tek bir Türk bırakılmamalıdır" sloganı ile başlatılan ve 23 Eylül 1821’de Tripoliçe’de biten sivil, savunmasız ve silahsız, çoluk, çocuk, yaşlı, kadın ayırmadan, YUNAN tarafından Türklere yapılan SOYKIRIMIN ADI TRİPOLİÇE’dir!..
Bu katliamı, Yunan Araştırmacı Yazar Dimitris Lithoxoos, 31 Ekim 2000’de Nea Anatoli gazetesindeki makalesinde, “Tripoliçe (Tripolis) kelimesi soykırımla eş anlamlı olarak kabul edilebilir.” sözleriyle adlandırmış!..
Vahşetin boyutunu ise Amerikalı Tarih Profesörü Justin McCarthy şöyle ifade etmiş; “Avrupalı güçler nihayet 1830'da Londra Protokolü ile Osmanlı'yı Mora'da Yunan Krallığı kurmaya zorladığında o topraklarda yüzyıllardır yaşamakta olan Türk ve Müslümanlardan eser kalmamıştı.”
Yunan’ın işlediği bu insanlık suçunu, İngiliz yazar William St. Clair de kan donduran şu cümlelerle anlatmış; “1821 yılı ilk baharında ani olarak tümüyle ve dünyanın haberi olmadan yok edildiler. 20 bini aşkın Türk erkek, kadın ve çocuk birkaç hafta süren boğazlamalar sırasında Rum komşuları tarafından katledildi. Onlar kasten ve vicdan azabı duyulmadan öldürüldüler.”
Bu İNSANLIK SUÇU için
İngiliz tarihçi Walter Alison Phillips’in tespitide şöyle; “ Üç gün boyunca şehrin sakinleri, bir vahşi çetenin kötülüğüne ve keyfine bırakıldı. Yaş ve cinsiyet ayrımı yapılmadı. Kadınlar ve çocuklar, öldürülmeden önce işkencelere tabî tutuldu. Katliam o kadar büyüktü ki, Kolokotronis kapıdan hisara kadar atının ayaklarının yere hiç dokunmadığını söyledi.”
Seneca; “Bütün zulümler, zаyıflıktаn doğаr.” dediği gibi tarihe soykırımcı olarak geçen Hitler, Mussolini,Çar Deli Petro,Stalin gibi zalimlere, günümüzde de Gazze halkına soykırım uygulamayan Siyonist Sapkın Netanyahu’ya bakıldığında sözün ne kadar doğru olduğunu görüyoruz.
Soykırım suçu işleyen, Yunan, Çin,İsrail gibi ülkeler ve idarecilerinin;zayıf,aciz, kompleksli, psikopatolojik vaka olduklarını görüyor, biliyor ve inanıyoruz ki akıbetleri dün olduğu gibi bugün de yandaşları ile birlikte berbat olmuş ve olacaktır!..
23 Eylül 1951 de Hakka yürüyen, 16 Haziran 1919’da Malgaç Köprüsünde İşgalci Yunan müfrezesini imha ederek düşmana ilk darbeyi vurup ilerlemesini durduran Milli Mücadelemizin kahramanlarından Yörük Ali Efe’yi vefatının seneyi devriyesinde şehidlerimizle birlikte başta Büyük Atatürk olmak üzere ahirete irtihal etmiş tüm Kuva-yi Milliye kahramanlarımızı saygı, rahmet ve minnetle anıyor ve diyoruz ki!..
Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi; Türk askerinin süngüsünün önünden kaçtıkları günleri unutup ‘Tripoliçe Soykırımı'nı zafer günü olarak kutlayan ve demokrasi havariliği yapan, ABD ve AB nin şımarık beslemesi Yunanistan bu vahşetin hesabını er veya geç verecektir!..
Uluslararası hukuk ve kurallara,”Dünya 5’den Büyüktür” hakikati hakim olduğunda insanlık, SOYKIRIM FAİLLERİNDEN VE YANDAŞLARINDAN, uluslararası hukukun içinde mutlaka hesabını soracak, yarına kalsa da yanlarına asla kalmayacak!..
Büyük Türk Millet ve Devleti olarak “Tripoliçe Soykırımı” şehidlerimizi her daim saygı ve rahmetle, katillerini lanetle ve nefretle anacak, unutmayıp, unutturmayacağız!
YALÇIN TOPÇU
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
CUMHURBAŞKANI BAŞDANIŞMANI