Perihan ÇAKIROĞLU

Perihan ÇAKIROĞLU

Mail: perihancakiroglu@gmail.com

BEĞENİN BEĞENMEYİN OVP, NİHAYET GELDİ..

Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek, ekonominin yeni yol haritası için epeyce ter döktü.

Ve Orta Vadeli Program (OVP) nihayet açıklandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sunumunu yaptığı OVP, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna önemli hedeflerle değerlendirildi ve anlatıldı.

OVP, iş dünyası ve uzmanlarca farklı açılardan ele alınırken, genelde önümüzün görülmesi anlamında olumlu bulundu.

İki önemli noktaya dikkat çekildi. Birincisi OVP tavizsiz uygulanmalı, ikincisi de eldeki kaynaklar çok verimli kullanılmalı.

Bunlara eyvallah da belirlenen hedeflere nasıl ulaşılacak?

İşte iş dünyasından bir yorum;

“ OVP ile nihai hedef belli; Enflasyonla mücadele. İlk etapta yüzde 65’lere varacak enflasyonu düşürmek, büyümede yüzme 5 bandını yakalamak, İhracatta ilk yıl 265, 2026 yılında 300 milyar dolar hedefi yakalamak, ithalatı 400 milyar dolarlarda dizginlemek, istihdama üç yıl içinde 1,5-2 milyon kişi arttırmak, 3 trilyon liraya yakın deprem dolayısıyla oluşan bütçe açığını kapatmak. Bütün bunlar gösteriyor ki,  ülke olarak kaynaklarımızı verimli bir şekilde yerinde kullanmamız son derece önemli. Bu nedenle OVP’yi son derece önemsiyor ve tek haneli enflasyon görmek istiyorsak tavizsiz uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. “

PİYASALAR İKNA OLACAK MI?

Şimdi asıl mesele OVP’nin piyasalar tarafından nasıl karşılanacağı tabii ki..

İlk tepkiler, iktidara daha yakın iş örgütleri ve iş insanlarından geldi. Görüşler olumluydu. Programda enflasyonla mücadeleye yönelik gerçekçi yaklaşımların yer alması umut vericiydi.

Programa daha eleştirel bakan bazı iş insanları ve uzmanlar ise  yapısal reformlarla ilgili somut  maddeler bulunmadığını söylediler.

Büyük grupların temsilcilerinin yer aldığı TÜSİAD’dan ise henüz bir ses çıkmadı.

OVP’de dolar kuru öngörülerini değerlendiren Ekonomist Hakan Kara’nın şu görüşü dikkate değerdi:

“Döviz kurunun bugünden sonra doğrusal artarak OVP’deki 2023 yıl ortalamasının gerçekleşeceği varsayımı altında, raporda ima edilen yıl sonu dolar/TL kurunun 29,9 olduğunu söyleyebiliriz. Aynı mantıkla gidersek 2024 yıl sonu için ima edilen dolar kuru da yaklaşık 43 oluyor. Bu da dolar/TL’de yıllık yüzde 44 artışa tekabül ediyor.

O zaman gelecek yıl kur yüzde 44 artıp büyüme ciddi yavaşlamazken enflasyon yüzde 33’e nasıl düşecek?”

OVP ile enflasyon yukarıya doğru revize edildi. Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, bu durumu değerlendirirken, önemli bir noktaya dikkat çekti: “Sıkı para politikasının da büyüme üzerinde olumsuz etkisi vardır. Geçen yıla göre büyüme de 5,5’ten 4,4’e aşağıya doğru revize edilmiş görünüyor. Zengin de yoksul da aynı fiyata benzini alıyor. Dolaylı vergiler sisteme hakim olmaya devam ederse adil vergi sisteminin oluşmasında engel teşkil edecektir.”

Ekonomist Kerim Rota ise programı irdelerken, enflasyonla mücadelede kayıp 10 yılın tarihe geçeceğini belirtirken, alınacak VERGİLER’e sözü getirdi ve bakın neler söyledi:

“Orta Vadeli Program hayırlı olsun. Umarım vaatler önceki OVP’lerde olduğu gibi kağıt üzerinde kalmaz. Son olarak 2016’da tek haneli enflasyonu görmüştük. Bugün tek haneli enflasyon ancak 2026’ya hedeflenmiş.

Bu dönem enflasyonda “kayıp 10 yıl” olarak tarihe geçecek.

OVP’deki hedefler tutar mı bilinmez. Ancak kesinlikle tutacak hatta rahatça aşılacak hedefler aşağıda.

2023 Vergi gelirleri 4.2 Trilyon TL,

2024 Vergi gelirleri 7.4 Trilyon TL, artış %74 (Yıl sonu enflasyon %33, deflatör %55)

2025 Vergi gelirleri 9.5 Trilyon TL, artış %29 (Yıl sonu enflasyon %15.2 deflatör %23)

2026 Vergi gelirleri 11.3 Trilyon TL artış %19 (Yıl sonu enflasyon %8.5 deflatör %13.4)”

Bu bilgileri derlerken aldı mı beni bir DÜŞÜNCE:

Türkiye ekonomisi düze çıksın diye 2026’ya kadar nasıl sabredeceğiz?

Bir ekonomi gazetecisi olarak bu kaçıncı “sabırlı zor yıllar” olacak?