Sağlık ANALİZ

Sağlık ANALİZ

Mail: saglikanaliz@gmail.com

KHB yeni oluşumu nasıl olacak?

Uzun yıllardır Mersin KHB oluşumunu ve çalışmalarını ayrıca KHB öncesi Mersin Sağlık alanındaki olumsuzlukları, yanlışları dile getirdim.
Fakat ne hikmetse giden Sağlık il müdürü Kadir Çağlar Çatak’ın bu iş umurunda bile olmadı. 
Çünkü Siyaseten gelmişti ve siyaseten o makamda oturduğu için, siyasiler ne derse onu yaptı.
Sonrasında da KHB oluşumlarında Ankara’da yuvalanmış abilerinin sayesinde Antep’e KHB genel sekreteri olarak taltif edildi. 
Oysa kendisinin Mersin ve yöresinde yapmış olduğu hiçbir kalıcı hizmet, önemli bir çalışma olmadı. 
O burada iken ak Partinin il Başkanı Mekin Mertir Salt’ı dinledi ve onun direktifleri ile tayin ve atamalar görevlendirmeler yaptı. 
Teşkilatı berbat hale soktu ve gitti. 
Mekin Merter Salt’da tüm resmi kurum ve kuruluşlardaki tasarrufları, yanlış yönetimi, beceriksiz kadroları sayesinde il başkanlığından el çektirildi. 
Olan Mersin’e oldu. 
Mersin, Sağlık alanında bu HÜKÜMETİN yaptığı çok güzel hizmet ve işlerden nasibini alamadı. 
Mersin bu hizmetlerin sunumunda da eksik kaldı. 
Siyasilerin umurunda olmadı. 
Çalan çaldı, çırpan çırptı, ihaleleri kovalayanlar, bu işlerden avanta ayarlayanlar, bu işler için makamları pazarlayanlar ellerini ovuşturdular. Hep kazançlı çıktılar. 
Zarar eden Mersin oldu.
 Zarar eden Mersin halkı oldu. 
Ak Parti iktidarında, hükümetinde Mersin her alanda çok daha büyük hizmetleri görebilirdi.
Beceriksiz, ehliyetsiz, liyakatsiz yönetici ve idareciler yüzünden kaybetti.
Sen ben bizim oğlan mantığı ile görevlendirmeler yapıldı. 
Benim yakınım, akrabam, eniştem, gelinim, sendikalım, cemaatimden gibi tavırlar ile yüce devletimizin makam ve mevkileri bunlar arasında paylaştırıldı. 
Şimdi hepsi bu işleri inkâr gelse de aynen böyle oldu. 
Hak etmeyen kişiler hak etmedikleri makama oturdular ve haksızlıklar diz boyu aldı başını gitti.
Mersin KHB oluşumunda Genel sekreterliğe getirilen Yavuz Gözükara Mekin Merter Salt’ın aile dostu, yakın çalışma arkadaşı ve kankası durumunda idi. 
O da eski il başkanının emir ve direktifleri doğrultusunda yapılanmaya gitti ve yaptığı çalışmaların hiç biri topluma haz vermedi. 
Berbat bir KHB yapılanması meydana geldi. 
Yolsuzluktan, ihalelere fesattan, görevi kötüye kullanmaktan, fahiş fiyatla mal almaktan yüce yargıya intikal eden şahısları bulup orada makamlara taşıdılar. 
Sözleşme imzaladılar. 
Biz kimi eleştirdiysek ve eksiğini gediğini yazdıysak onu bulup getirdiler, biz kime iyi dediysek onu harcama taktiği güttüler. 
Çünkü biz yazıyor, eleştiriyor, yanlışı dile getiriyor, olumsuzluklarını ortaya koyuyorduk. 
Kim ister bunu?! 
Bunu yapanı dışlarlar, bunu yapanı karalarlar, ekmeğe muhtaç hale getirirler ki, kendilerine biat etsin.
Şükür Allah’a ki, 7 senedir yazıyorum BİAT etmedim. 
Etmem de. 
Yüce Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmem. 
Devletim ve onun imkânları için ise, tüyü bitmedik yetimlerin hakkı olan Beytülmalın korunması içinde savaşıma devam ederim. 
Benim savaşım, doğruluk adına, dürüstlük adına, tüyü bitmedik yetimin hakkı adına, şehitlerin hakkı adına, beytülmalın korunması adına, devletimin âli çıkarları adını, milletim adına… 
Dolayısıyla HAK- HUKUK- ADALET için.
Yani Yüce Allah adına. 
Yumul mahşerde herkes ayrı hesaba çekilecek. 
Kasaba gidin, Koyun koyun bacağından, keçi keçi bacağından asılı. 
Hiç biri bir diğerinin ayağı ile asılmıyor (!) 
KHB Mersin oluşumu yapılırken ehliyet, liyakat, iş bilirlik aranmadan, eski il başkanı Mekin Merter Salt ve Yavuz Gözükara iş birliği ile yandaş, Candaş, kandaş denerek makamlara oturtulanlar yüzünden Mersin KHB çatısındaki hiçbir sağlık kuruluşu düzgün çalışamaz hale geldi. 
Çoğu zararda. 
Bu kuruluşların (Hastanelerin) 2001 ile 2014 arasındaki gelir giderlerini tek tek çıkartın ortaya koyun.
Yetkili ağızlar değerlendirme yapsınlar. 
Yalan söylüyor edebiyatını bırakacaksınız. 
Ortaya sene koyuyorum. 
2001 ile 2014 arasındaki tüm hastanelerin ADSM de dâhil, gelir ve giderlerini yallık olarak ortaya çıkartın koyun.
KHB olunca tek çatı oldu. 
Tek elden idare edildi. 
Yönetim düzgün olmuş olsa, iş bilen, gayretkeş insanlardan oluşsa, uzmanlıklar ahbap çavuş misali dağıtılmamış olsa, başkanlıklar ehliyet ve liyakate göre verilmiş olsa, bu çatı tek elde toplandığı için daha iyi bir noktaya gelmesi gerekirdi. 
Geldi mi? 
Hayır! 
Çalışan memnun değil. 
Gidin hemşire, ebe, laborant başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına sorun, kaç kişi durum ve vaziyetten, yönetimden memnun!
Taşeron işçisi durumunda olan BİLGİ İŞLEM- TEMİZLİK- ÇAMAŞIR- MR- TOMO- YEMEK- GÜVENLİK, DANIŞMA, KAT REHBERLİĞİ başta olmak üzere tüm işçilere sorun, kim bu yönetimden memnun?! 
Kaldı ki, bu taşeron işçilerinin çoğunu da parti oraya aldırdı. 
Kendi partisi tarafından işe girmiş, kendi partisinin yöneticisinin tasarrufu ile iş başına gelmiş kişilerden kendileri memnun değil. 
Çünkü gerçekleri görüyor adamlar. 
Bunu da dillendirince, sıkıntı yaşıyorlar.
Çok yazdım.
Kurumların Web steleri hakkında. 
KHB’nin ve ona bağlı hastanelerin web sitelerine bakın. 
Doğru dürüst hiçbir haber yok. 
En son yazılan yazılar ve güncellemeler se 1- 2- 3 aylık. 
Bazılarının sitesinde yıllar öncesinin duyurusu duruyor. 
Web siteleri kurumların kamuoyu ile irtibatını sağladığı aynalardır. 
Kurumlar çalışmalarını ve faaliyetlerini web sitelerinden kamuoyu ile paylaşırlar. 
Acaba Kocaman KHB çatısında kırk çeşit uzman atamışlar, bu işlerden anlayan (basın işlerinden) bir uzman bulamamışlar mı (!)
 Yada bulmuşlar da diğerleri gibi başında bulundukları veya getirildikleri işten mi anlamıyor (!)
 KHB başında bulunan genel sekreter oturduğu koltuktan kalkmıyor mu, yâda ona bağlı birimlerin amirleri ve yöneticileri oturdukları koltuktan hiç kalkmıyor mu ki, yaptıkları iş ve işlemler bu web sitesine yansımıyor ?(!) 
Onların yaptığı her iş ve icraat, toplantı, birifing, konferans, haber değeri taşır. 
Biz ne yazık ki bu çalışmaların hiç birini o web sitelerinde göremiyoruz. 
Ama Genel sekreter Yavuz Gözükara’nın her kurumun web sitesinde boy boy resmini görüyoruz (!)
Zavallı memurlar şef olmak için sınava girerler, sınavı kazanırlar, bur torpil bulacaklar ki, şef olsunlar.
Hadi oldular… 
Tekrar sınava girerler şube müdürü yada müdür yardımcısı olmak için. 
Kazanırlar ise, yine torpil bulacaklar ki, o makama otursunlar.
 KHB çatısı oluşurken, DAİRE BAŞKANI, HASTANE YÖNETİCİSİ, HASTANE BAŞHEKİMİ, UZMAN, HASTANE MÜDÜRÜ, MÜDÜR YARDIMCISI, OTELCLİK MÜDÜRÜ, MÜDÜR YARDIMCISI gibi çok sayıda makama hiçbir sınava gerek görmeden, hiç bir ehliyet ve liyakate bakılmadan patır patır sözleşme imzalayıp ilgisiz alakasız kişileri iş başına getirdiler. 
O makamlara gelenler “Ben neymişim” havasına girdiler, halen kurtulamadılar.
O yüzden Mersin’e yazık ettiler.
Şimdi önümüzde bir KHB oluşumu var. 
Bunların sözleşme süreleri bitiyor. 
Mevcut 2 yıldır yol yürünen bu insanların hizmeti, çalışması, başarısı, gayreti ve sağlığın Mersinde geldiği yer ortada.
Sakın Hükümetin temel attığı şehir hastanesi başta olmak üzere, ADSM’nin hizmet sunduğu o modern çatı ve Toros Devlet, Erdemli Devlet, Silifke Devlet hastanesinin modern binasını biz yaptık demesinler.
 Onları Ak Parti Hükümeti Sağlık Bakanı Sn. Recep Akdağ döneminde planlanıp işleme konuldu. 
Beş kuruşunu bile burası harcamadı, hepsi Ankara’dan yapıldı. Bunlar bu binaları bile düzgün teslim alamadılar, geçen giden zaman içinde düzgün kullanma becerisini gösteremediler ve o muhteşem eserleri bile yanlış yönetimler ile berbat hale getirdiler. 
Oralarda doğru dürüst bir yönetim yapılanması bile yapamadılar. 
Şimdi Ak Parti il Başkanlığına yeni bir yönetim geldi. 
Bu yönetimin yapacağı şey bu köşedeki yazımı okumak ve bundan önceki yazdıklarımı da sırasıyla okumaktır. 
Sonrasında kendince doğruları tespit edip ona göre tavır almaktır. 
Hak, Hukuk, adalet ise eğer amaçları, bunun burada düzgün tecelli etmesini sağlamak zorundalar.
Sendika, Cemaat, sen ben bizim oğlan mantığı ile yol yürümesinler. 
KHB genel sekreterliği ve onun çatısındaki 100’e yakın yöneticilikte yapacakları sözleşmelerde Ehliyet, liyakat, bilgi, kültür, vizyon, misyon arasınlar. 
Sözleşmeyi ona göre imzalasınlar.  
Mersin artık hizmet istiyor. 
Mersin Sağlık alanında hükümetin sunduğu imkânları en üst seviyede almak istiyor. 
Bunlar ile bu iş olmadı, olmuyor. 
Ancak Bu KHB çatısındaki oluşum yapılırken partinin içine yuvalanmış çıkarcı, iş bilir bir tahife var. 
Bu tahife şu anda partinin içinde çeşitli sebeplerle yine yuvalanmışlar.
Şirinlik muskası ile geziyorlar (!) 
Amaçları kamu kurum ve kuruluşlarının imkânlarından faydalanmak, lop götürmek, lüp indirmek. 
Ve etkili simlerin yanındalar, yanlış yönlendirip etkiliyorlar. 
Dikkat edin bunlara. 
İl Başkanı İsmail Taşpınar, Lütfi Parıltı, Kamil Akçay, Mert Hazar, Muhammet Emin Tunçaz, Nurettin Özyurt, Veli Özer, Yusuf Çırak, Mehmet Nuri Tuna, Ahmet Tırtarlı, Arif Abalı, Ersoy Kuşçu’nun KHB çatısına ve buradaki kurumlara önemle bakmaları ve takip etmeleri, buradaki oluşumlarda etkin olmaları, düzgün bir kadronun gelmesini sağlamaları lazım. 
Lop düzeni, lüp düzeni, indiregandi düzeni oluşumunu sağlamayacak, aksine devlet, millet el ele sloganı ele halkın yararına, kamunun yararına bir düzen oturtacaklar. 
Yapılması gereken bu... 
Onlardan bunu beklemek Mersinli vatandaş olarak hakkımız.
Şimdi birileri dermiş ki, “Ben artık yoruldum, üniversiteye gidip kariyer yapacağım”… 
İşitin inanmayın. 
Bu tavır, ben istemem siz yan cebime koyun tavrıdır.
Koymayın.
Yan cebine de koymayın, önüne arkasına da koymayın. 
Sadece ona değil, diğerlerine de koymayın. 
Bunlar koymaya değmez. 
Kaldırın atın bir kenara. 
Tertemiz, pırıl pırıl çehreler ve kadrolar ile yol yürüyün. 
Ekibinizle gelin, ekibinizle gidin. 
Başarı da başarısızlık da sizin olsun. 
Hem size bir şey söyleyeyim, burada ne yaptı ki, Üniversitede ne yapacak. 
Emin olun Orayı da karıştırır. 
Oradakilerde kısa süre içinde isyan bayrağını açarlar. 
Bunların olduğu yerde iş yerinde çalışma barışı zarar görür. 
Görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesi sekteye uğrar. 
Görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında oldukça kusurlu çalışırlar. Umursamazlar. 
Ayağına aldığı bir ayakkabıya gösterdiği özeni, buradaki ihalelerde göstermezler. 
Bozup yenden yapması gerekirken, Yaklaşık maliyetin 4 trilyon üstünde işi başkasına verirler. 
Taşeron işçilerinde lazım olmadığı halde, kadro fazlasını çalıştırırlar. 
Hiç ilgi ve alakası olmadığı halde yakınlar, eş dost hatırı için halk eğitimlerden kurslara gitmeden sertifika elde ettirirler yâda kurumda kurs açıp belge verip taşeron firmalara işçi diye yarleştirilip korunurlar. 
Böylece sağlık hizmete ayaklar altına alınır. 
Umurlarında olmaz. 
Kısacası bu anlayış, bu çalışma şekli ile bir şey olmaz. 
Gelin bu kez bir farklılık yaratın, Mersin’e sahip çıkın.
Devam edeceğim.

www.haberanaliz.net

HERKESİN CEVAP ve DÜZELTME HAKKINA SAYGILIYIZ… Cevabı, yazıda adı geçen ilgilisi ve yetkilisinin göndermesi gerekir. Göndereceğiniz cevabi yazıda, yada resmi yazıda, size ait Telefon ve iletişim bilgilerinizi koymayı unutmayınız.

CEVAP VE BİLGİ GÖNDERECEĞİNİZ RESMİ E-POSTA ADRESİMİZ: batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com  

twitter hesabımız: https://twitter.com/batuhansezer006