Prof.Dr.Turhan USLU

Prof.Dr.Turhan USLU

Mail: turhanuslu@gmail.com

KIYI KUMULLARINI AĞAÇLANDIRMAK

"Kıyı kumullarımızın biyolojik zenginliğine ilk ve en büyük darbeyi vuran kumul ağaçlandırmaları bugünkü yazı konumuz olacak"
Türkiye kıyı kumullarında ilk ağaçlandırma çalışmaları

1885-1887 yılları arasında İstanbul’da Durusu (Terkos) kumullarında bir Fransız firması tarafından sahil çamı kullanılarak yapılmıştır. İstanbul şehir suyunun o zamanki en büyük kaynağı olan Durusu gölünün, kumullardaki erozyon nedeniyle dolmasını engellenmek amacıyla yapılmıştır. İkinci kumul ağaçlandırma çalışması ise 1950-1951 yıllarında Antalya, Ovagelemiş’te 0,4 ha ağaçlandırma ile olmuştur. Üçüncü ağaçlandırma ise 1952-1953 yıllarında İstanbul, Ağva’da 0,2 ha. ağaçlandırma ile olmuştur.

Daha sonra kumullarda geniş çaplı ilk ağaçlandırmalar ise 1961 yılında Durusu (İstanbul), Ortakumluk (İçel), Ovagelemiş ve Kumluova (Antalya) da yapılmıştır. 1992 sonu itibariyle kumul ağaçlandırmaları 8274,5 ha. bulmuştur. Topraksu’nun 1970-1975 toprak haritalarına göre Türkiye’de 36.600 ha kıyı bulunduğu belirtildiğine göre, kıyı kumullarımızın % 22,6’sı ağaçlandırılmıştır. Bu ağaçlandırmaların 6 016 ha. Akdeniz ve 2 294 ha. Karadeniz kıyı kumullarında yapılmıştır. Bu ağaçlandırmalarda yaygın olarak kullanılan ağaçlar ise Türkiye’nin doğal bitkisi olmayan Kıbrıs Akasyası, Okaliptüs ve Sahil Çamı’dır.

Ağaçlandırılan kıyı kumulları

Karataş (Adana) : 1982’de 29, 3 ha. ağaçlandırma yapılmıştır.
Akyatan (Adana) : 1972 ve sonrasında 2629 ha. ağaçlandırma yapılmıştır.
Ortakumluk (İçel) : 1962-1965 arasında 1847 ha. ağaçlandırma yapılmıştır.
Side-Sorgun (Antalya) : 1955-1963 arasında 31 ha. ağaçlandırma yapılmıştır.
Kadriye-Belek (Antalya) : 1961-1988 arasında 1927 ha. ağaçlandırma yapılmıştır.
Konyaaltı (Antalya) : 1956-1964 arasında 10 ha. ağaçlandırma yapılmıştır.
Yeniceköy (Antalya) : 1960-1964 arasında 156 ha. ağaçlandırma yapılmıştır.
Kale (Muğla) : 1962-1965 arasında 81 ha. ağaçlandırma yapılmıştır.
Ovagelemiş (Antalya) : 1950-1951, 1962-1973 ve 1987-1991 arasında 661 ha.
ağaçlandırma yapılmıştır.
Kumluova (Muğla) : 1962-1973 ve 1982-1983 arasında 1354 ha. ağaçlandırma yapılmıştır.
Durusu (İstanbul) : 1960-1985 arasında 2102 ha. ağaçlandırma yapılmıştır.
Ağva (İstanbul) : 1952-1953 arasında 0,2 ha. ağaçlandırma yapılmıştır.
Sarıkum (Sinop) : 1975-1981 arasında 151 ha. ağaçlandırma yapılmıştır.

Bu ağaçlandırmaların dışında Alaçam (Samsun) da Kaymakamlık öncülüğünde 230 dönüm ağaçlandırma yapılmıştır. Çarşamba ve Terme (Samsun) de Topraksu’nun 2002-2004 arasındaki kumul ağaçlandırmaları bulunmaktadır. Ayrıca çeşitli kuruluşlarca çok küçük çapta ağaçlandırmalara ise çeşitli kumullarda rastlamaktayız.

Ağaçlandırmadan önce kumulların biyolojik çeşitliliği tespit edilmemiştir

Bu ağaçlandırmalardan önce Bakanlık bu alanlarda biyolojik zenginlik tespiti yapmamıştır. Bu kumullarda yapılacak ağaçlandırma ile nelerin kazanılacağı ve nelerin kaybedileceği hususları hiçbir kumul için düşünülmemiştir. Bu ağaçlandırmalarda önce saha temizlenip sonra ağaçlandırma yapıldığı için kumulların doğal bitki türleri ve bitki toplulukları bu temizleme ile tamamıyla yok edilmiştir. Daha sonra büyüyen ağaçların gölgelemesi ile de kumulun doğal bitkileri hiçbir zaman kumullara geri gelememiştir.

Kumul ağaçlandırmalarında sahanın makinelerle temizlenmesi veya ön kumul seddi tesisi gibi nedenler ayrıca kumulların jeomorfolojilerini de değiştirmiştir.

Kumul ağaçlandırmalarının yararı konusunda belki de sadece şunları söyleyebiliriz. Kumul ağaçlandırmaları Orman Bakanlığınca koruma altına alındığı için, buralarda diğer kumullarda yaygın olarak gördüğümüz kumların ve kumları nedeniyle kum tepelerinin çalınması olayı olmamıştır. Ayrıca ağaçlandırma alanları, yazlık evlerin ve otellerin istilasına da genelde uğramamıştır.

Ağaçlandırılan kumulların ağaçları daha sonra kesilmeye başlandı

Ancak kumul ağaçlandırma alanlarındaki ağaçlar, otel yapımı amacıyla son yıllarda Belek ve Patara (Antalya) ve Kale (Muğla) kumullarında kesilmeye başlandı. Bu kumullardaki otel ve golf alanlarını görünce zamanında kumul erozyon alanı diye buraları ağaçlandıran Orman Bakanlığına ister istemez şu soruyu sormak insanın aklına geliyor; “madem buraları kumul erozyon alanları idi ve buraları ağaçlandırmıştınız, neden sonradan buradaki ağaçlar katledilip buraları otel ve golf sahaları oldu?”. Bu yapılanlara Orman Fakülteleri ve Orman Bakanlığı elemanları neden ses çıkarmıyorlar? Orman Fakülteleri yıllardır kumul denilince ağaçlandırılması gereken alan diye eğitim vermekte ve bu eğitimi alan mezunları ise Orman Yüksek Mühendislerinin çalıştığı Orman Bakanlığı, Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü’nde yıllardır kumul ağaçlandırması yapmaktadır. Belek, Patara ve Demre’de kumul ağaçlandırmalarındaki ağaçlar kesilirken bu kişiler neden seslerini çıkarmamışlardır? Bakalım, Akyatan (Adana) kumulu; Ortakumluk (İçel) kumulu; Side-Sorkun, Demre ve Patara (Antalya) kumulları; Kumluova (Muğla) kumulu; Terkos, Ağaçlı, Kilyos ve Şile (İstanbul) kumulları ile Sarıkum (Sinop) kumulunda yapılan ağaçlandırmalardaki ağaçlar da turistik tesis inşası amaçlarıyla gelecekte kesilirken de aynı sessizliklerini koruyacaklar mı?

1992 yılına kadar kıyı kumullarının % 22, 6’sında yapılan ağaçlandırmalar ile kaybolan doğal bitki türleri ve bitki topluluklarını hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Bu alanlarda neleri kaybettiğimizi hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Geçmişi bilmemek insanların suçunun büyüklüğünü anlamamamızı ve yapılan suçları görmezden gelmemizi sağlıyor.

Prof. Dr. Turhan USLU

turhanuslu@turhanuslu.net